Fatih ERBOZ / Ankara
Emekli Büyükelçi Onur Öymen, ABD'nin Türkiye'nin milli güvenlik konusundaki hassasiyetlerini yeterli derecede tatmin etmeden hareket ettiğinin yapılan açıklamalardan anlaşıldığını söyledi. Terör örgütü PKK/YPG'nin Güvenli Bölge dışında kalan bölgede olacağının görüldüğünü belirten Öymen, şöyle dedi:
"Bir terör örgütüyle komşu olacaksınız. Oysa öteden beri diyoruz ki Türkiye sınırını geçtiği zaman karşısında bir terör örgütü değil bir devlet görmek ister. ABD, buna yanaşmıyor. Terörü kısmen bertaraf edemezsiniz. Kısmen kontrol edemeyeceğine göre kısmen terörizmde olmaz. Terör ya vardır ya yoktur. Dolayısıyla terör tamamen bertaraf edilir. ABD'nin böyle bir adımını, girişimini görmüyoruz. Güvenli Bölge olacak geri kalan bölgede ne olacak? Geri kalan bölgede Türkiye'nin istemediği unsurlar olacak, buna itiraz etmeyin deniyor."
Onur Öymen, Kıbrıs konusunda yapılan açıklamalarda dikkatli olunmasının da büyük önem taşıdığını vurguladı. Kapalı Maraş'ta Türklerin hiçbir hakkı olmadığı iddiasının öne sürüldüğünü kaydeden Öymen, şöyle devam etti:
"Böyle bir kanaat taşıyorlar karşı taraftakiler. Hâlbuki Maraş'ta Türkiye'nin vakıf arazileri var. Bu bölgede yüzyıllardan beri Türklere ait olan vakıflar var. Bu vakıf arazileri çeşitli yollarla bir şekilde Rumlara devredilmiş görünüyor kâğıt üzerinde. Bu konuda hakkaniyet diyorsunuz ama neye göre hakkaniyet? Türk tarafına göre hakkaniyet başka, Rumlara göre hakkaniyet başka. Maraş'ta daha önce biz bir iki sokağı açmaya kalktık hemen 'Yapamazsınız' diye ayağa kalktılar, BM'den kararlar çıktı. Bu konularda yarım tedbir olmaz. Bu konularda ya tedbir alacaksınız, ya da tedbir almayacaksınız. Kıbrıs meselesinin hangi boyutunda biz hakkaniyete uygun olarak çözüm elde edebildik? Herkesin kendi menfaati var. Kendi menfaatine göre yaklaşıyor. Biz böyle iyi niyetle yola çıkarız daima sonra zararlı çıkarız. Bu nedenle daha dikkatli olmanız gerekiyor. 'Karşı tarafında düşüncelerine hak verelim' diye yola çıktığınız zaman sonu mutlaka mağduriyet oluyor. Yapacağınız iş gayet basit. Adil ve doğru çözüme ulaşmanın yolu egemen eşitlik ilkesinin kabul edilmesidir. Son zamanlarda Türkiye'de yetkililer bunu dillendirmeye başladı. Yıllardan beri söylüyoruz egemen iki eşitlik olacak yani iki toplumun egemen eşitliğini kabul edeceksiniz. Rum tarafı özellikle Türk toplumunu egemen görmemek için hareket etmek istiyor buna dikkat etmemiz gerekiyor."