Bugün 16 Nisan.. Türkiye'nin geleceği ve kaderi tayin ediliyor. Umarım herkes bu vatandaşlık görevini yerine getirmekle birlikte vicdanının emrettiği yönde oyunu kullanacaktır.
Turizmcilerin ve özellikle konaklama sektörünün büyük bir bölümü önümüzdeki dönemdeki işleri ile ilgili kararlarını referandum sonucuna bağlamışlardır. Bilmem ne alaka?
Güvenlik imajı, algı operasyonları ve turizmin makro yönden etkilerinden dolayı tamamen kamunun stratejik ilgi alanı içerisinde olup olmadığı gibi konuların referandum ile hiçbir ilgisi yoktur. Ayrıca herhangi bir ülkede turizmin normal bir düzeyde cereyan etmesi o ülkenin diğer ülkelerle ihtilaflı olsa da siyasi yönden ilişkilerinin tıkanmamasına bağlıdır.
Türkiye 2016'da sık sık yaşanan terör olayları nedeniyle birçok Avrupa ve OECD ülkelerinde ülkemiz güvenli olmadığı yönünde imaj kaybına uğramış, Rus uçağının düşürülmesi ve uluslararası ilişkilerde gerilimin devam etmesi sonucu turizm açısından Cumhuriyet tarihinin en kötü yılı olmuştur.
Netice itibariyle 2016'da ziyaretçi sayısında önceki yıla göre yaklaşık % 35 düşüş yaşanmıştır. Türkiye'ye gelen toplam turist sayısının %60'ı Avrupa'dan temin edilmekteydi. Bakanlık verilerine göre 2014 ve 2015 yıllarında Avrupa'dan gelen turist sayısı yaklaşık 19 Milyon iken bu sayı 2016'da güvenlik ve imaj algısı nedeniyle 12 Milyona inmiştir.
Son 3 yılın verilerine bakıldığında mevcut durum daha net görülmektedir. 2016'da ülkeler itibariyle önemli düşüşler; Almanya %30, Rusya %76, Hollanda %26, İngiltere %34, Fransa %37, Afrika %25, Batı Asya %29. 2017'de durumun nasıl olacağı konusu turizmciler tarafından merakla takip edilmektedir.
Artık Türkiye genelinde 35 - 40 Milyon gibi rakamlardan değil, ciddi bir çalışma yapılmadıkça iyimser bir olasılıkla 25 - 30 Milyon gibi rakamlardan söz edeceğimiz kanısındayım.
Şimdi de en önemli iki ülke olan Almanya ve Hollanda'yla meydana gelen kriz nedeniyle kayıpların daha da sert bir şekilde devam edeceği ihtimal dâhilindedir. 2014 ve 2015 yıllarında Almanya'dan yaklaşık 5, Hollanda'dan ise 1.3 Milyon turist ülkemize gelmiştir.
İngiltere'de ise tur operatörü Thomas Cook'un hem 2017, hem de 2018 kataloglarına Türkiye'yi dâhil etmesine rağmen uçak sayılarında düşüşün devam etmesi ile kayıplar söz konusu olacaktır. 2015'de İngiltere'den ülkemize yaklaşık 2,5 Milyon turist geldiği unutulmamalıdır.
Rusya'dan gelecek turist sayısı geçmiş yıllardaki gibi olmasa da tüm charter operasyonlarına müsaade edildiği takdirde 3,5 - 4 Milyon civarında kalabilir. Gelmek isteyenler de özellikle Antalya'da ölü fiyatına tatil yapmak isteyenler olacaktır.
İran pazarı ise Türkiye'nin toplam turizm talebinin önemli bir kısmını teşkil etmektedir. Bu pazardan ziyaretçi sayısı her yıl artarak normal seyrinde devam etmiş 2017'nin ilk 3 ayında geçmiş 2 yıla göre % 10 civarında bir artış kaydedilmiştir. Bu yıl da İran'dan charter uçuşları normal seyrinde devam ederse ciddi bir artış beklenmektedir.
Ortadoğu'dan gelen turist sayılarında 2017'nin ilk 3 ayında hayli artış gözlemlenmiş olup, yıl içerisinde Kuzey Afrika ülkeleri dâhil Ortadoğu ülkelerinden ciddi gelişler olacaktır.
Başka bir konu, ABD ve İngiltere'nin Türkiye dahil 8 Müslüman ülkeye laptop yasağı koyması olmuştur. Dikkat edilirse ABD ve İngiltere, Türkiye'nin DEAŞ ve mülteciler konusu hakkında bir taraftan övgüler dizerken, diğer taraftan da ekonomimizi çökertmeye çalışmaktadırlar. İşte diplomasi oyunu budur. Emirates ve Katar Havayollarının bu yasaktan istisna tutulması bunun göstergesidir.
Bu yasak her ne kadar gelişler üzerinde etki yaratmayacak olsa da, THY'nin son yıllarda Batılı muadilleri üzerindeki üstünlüğünü ve transit uçuşlarını etkileyebilecektir.