Türkiye’deki korona vakalarıyla ilgili bildiğiniz her şeyi unutun

Türkiye’deki korona vakalarıyla ilgili bildiğiniz her şeyi unutun

Pittsburgh Üniversitesi McGowan Enstitüsü'nde Öğretim Görevlisi ve Enstitüsü Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ergin Koçyıldırım, Türkiye’de ilk korona virüs vakalarının Ocak ayında görüldüğünü ve pozitif testlerin Sağlık Bakanı Koca’nın insiyatifiyle negatif olarak değerlendirildiğini iddia etti. Koçyıldırım ayrıca IMF’den 50 milyar dolar yardım almak için vakaların ilan edildiğini öne sürdü.

140journos, Türkiye’de koronavirüs salgınının seyrettiği süreci ve bu süreçte gelişen siyasi ilişkileri de irdeleyen "veba" isimli bir belgesel hazırladı.

IMF YARDIM YAPACAĞINI AÇIKLAYINCA

Belgeselde ifadelerine yer verilen Pittsburgh Üniversitesi McGowan Enstitüsü''nde Öğretim Görevlisi ve Enstitüsü Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ergin Koçyıldırım, "O dönemde o kadar çok zatürre vakalarında artış oluyor ki, normalin üstünde nefes darlığı vakaları, grip bulguları ve bir takım zatürre vakalarıyla karşılaştıklarını görüyoruz. Türkiye''de bununla ilgili Sağlık Bakanı''nın ilk kamuoyuna yaptığı açıklamalar 22 Ocak tarihinde Anadolu Ajansı''nın editör masası programına katılarak başladı. Ama o dönem öyle bir dönem ki, gerek bakanlık olsun, gerek Türk kamuoyu olsun ''bu hastalık bize gelmez, bizden uzak, nasılsa Çin''de başladı bu'' havasındalar. Oldukça duyarsız bir tavırdalar. Dolayısıyla ''biz böyle bir virüsün varlığını biliyoruz, fakat yine de bize gelmez'' bakış açısı sebebinden çok da fazla kaale alınmıyor fakat çevre hastanelerden şüpheli numunelerin gönderilmesi başlıyor ve bu şüpheli numuneler Sağlık Bakanlığı''nda çalışılmaya başlayınca bakıyorlar ki bazı testler pozitif çıkıyor" ifadelerini kullandı.

“POZİTİF ÇIKAN VAKALAR NEGATİF OLARAK DEĞERLENDİRİLDİ”

Konuya ilişkin Türk bürokrat, "Ama burada enteresan bir şey oldu. Sağlık Bakanı kendi inisiyatifi ile bu testlerin sonuçlarını negatif olarak değerlendirmeye aldı. Ben Sağlık Bakanı''nın müthiş bir risk aldığını düşünüyorum" yorumunda bulundu.

İlk vakalarla ilgili değerlendirmelerini sürdüren Dr. Koçyıldırım, "21 Ocak''ta testi pozitif çıkan ilk hastayı apar topar Sağlık Bakanlığı''na ait bir ambulans uçakla Vuhan''a, geldiği yere geri gönderiyorlar. Bu arada ağırlaşan hastalar oluyor, hayatını kaybeden hastalar oluyor, ama hala sağlık bakanlığı bu bilgileri kamuoyundan gizliyor. Doktorlar aralarında konuşmaya çalışıyorlar çünkü bu bir bulaşıcı hastalık. Tabi bununla birlikte IMF de Kovid-19''dan etkilenen ülkelere 50 milyar dolar yardım yapılacağını açıkladı. Biz de arkadaşlarla aramızda şaka yapıyorduk, ''Bak kesin artık yarın Türkiye açıklar bunu duyarsa'' dedik. Gerçekten de öyle oldu" dedi.

Bürokrat, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle sağlık personelinin de artan vaka sayılarından rahatsızlığını dile getirmeye başlaması, Türk Tabipler Birliği''nin rakamları da ortaya dökülmeye başlayınca Sağlık Bakanlığı vakaları açıklama kararı almak zorunda kaldı."

"ÖDEME YAPILDI"

Dr. Koçyıldırım şöyle devam etti:

"Gecenin geç saatlerinde kanlanmış gözleriyle bir takım bilgiler vermeye çalışan bakana bir anda sempati gelişti. Ama bilmiyorlardı ki bakan, adeta bir tüccar gibi bu salgına hazırlanması, ilk hastayı kamuoyuyla paylaşmaması aslında başından beri salgınla ilgili doğruları söylememiş. Dünyanın her yerinde bir hastaya bir tanı koyduğunuz zaman her hastalığın her tanının bir kodu var. Derhal DSÖ bu hastalığın nasıl kodlanacağına dair bir takım raporlar yayınlar ve bu kılavuz Türkiye''nin de içinde olduğu ülkeler tarafından kabul edildi. Fakat Türkiye hiçbir zaman bunu uygulamadı. Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı''nın bu kılavuza uymadığını Dünya Sağlık Örgütü''ne şikayet etti. O dönemde herkes zoom toplantılarıyla birbiriyle haberleşiyordu. Buna rağmen DSÖ Avrupa Direktörü Hans Kluge ilk yurtdışı seyahatini Türkiye''ye yaptı. Hans Kluge ülkeye geldikten sonra ona adeta yeni Türkiye''nin alışık olduğu şekilde bir diyet ödemesi yapıldı. Bunun karşılığında da Hans Kluge bildiği bilgileri ne DSÖ''yle ne de kamuoyu ile paylaştı."

DSÖ Avrupa Direktörü Hans Kluge''nin Türkiye ziyaretine ilişkin ise Türk bürokrat, "DSÖ''nün Türkiye''ye gelmesinin sebebi Türkiye''nin veri sakladığı bilgisiydi. Türk Tabipler Birliği''nin Dünya Sağlık Örgütü''ne Türkiye''deki vakaların düşük gösterilmesi sebebiyle Türkiye''ye şikayet etmesiydi. DSÖ seçimlerinde bir Türk adayımız vardı fakat biz seçimlerde Hans Kluge''nin desteklendiğini biliyoruz" iddiasına yer verdi.