Köpek balığı varlığı, o denizin ekosisteminin sağlıklı olduğunun bir başka göstergesi denilebilir. Ülkemizde, özellikle Ege ve Akdeniz sularında barınan köpek balığı türleri bulunuyor.
Köpek balığı varlığı, o denizin ekosisteminin sağlıklı olduğunun bir başka göstergesi denilebilir. Ülkemizde, özellikle Ege ve Akdeniz sularında barınan köpek balığı türleri bulunuyor.
Ancak yapılan araştırmalar, yaklaşık 100 yıl içerisinde köpek balıklarının her üç türünden birinin yok olacağını gösteriyor. Türkiye denizlerinde 38 köpek balığı türünün yaşadığı biliniyor.
Her canlının belli bir yaşam alanı varken, köpek balıklarının habitatı denizlerdir. Sıklıkla haberlere yansıyan "köpek balığı saldırısı!" başlıkları ise bölge insanına korku yaşatmaktan öteye gitmiyor.
Uzmanlar, köpek balıklarının bulunduğu denizlerin sağlıklı olduğuna işaret ettiğini belirtiyor ve bu canlıların bir tehdit olarak algılanmaması gerektiğinin altını çiziyor.
Ülkemiz kıyılarında yapılan araştırmalara göre ortalama 38 köpek balığı türü yaşamaktadır. Ancak ekranlara gelen ve köpek balığı olarak gösterilen balıkların çoğu, gagalı kılıç veya Akdeniz mızraklı balığı denilen marlin balıklarına benzeyen türlerdir. Bu balık türleri de yüzeye yakın yüzdüğü için köpek balığı olarak adlandırılabiliyor.
İşte Akdeniz, Marmara, Ege ve Karadeniz sularında görülen bazı köpek balığı türleri:
KÖPEK BALIĞI VARLIĞI TEHLİKE ALTINDA!
Köpek balıkları, deniz ekosisteminin sağlığının başlıca göstergelerindendir. Ancak köpek balıklarının varlığı tehlike altında! Dünya çapında yapılan araştırmalar, köpek balıklarının nüfusunun önümüzdeki 100 sene içerisinde her üç türünden birinin yok olacağını gösteriyor. Dünya üzerindeki sularda yaşayan 1282 kıkırdaklı balık türünden sadece 536'sını köpek balıkları oluşturuyor.
Köpek balıkları ve diğer türlerin yok oluşunun başlıca sebebi kontrolsüz, bilinçsiz ve hedef dışı balıkçılıktır. Aşırı avcılık sebebiyle 391 köpek balığı türünün varlığı tehlikede. Denizlerdeki türlerin git gide azalmasında, hedef dışı ve aşırı balıkçılığın payı yüzde 70'e tekabül ediyor.
Köpek balıklarını ve diğer canlıların varlığını tehdit eden diğer unsurlar arasında deniz kirliliği ve habitat kaybı da bulunmaktadır. Deniz sakinlerinin varlığı, sağlıklı bir deniz ekosisteminin en önemli göstergesidir ve bu dengeyi korumak büyük önem taşır.
TARİHTEN YANSIMALAR
Marmara Denizi’nde antik çağlarda yunus ve fok dışında yırtıcı balıklara pek rastlanmamakla birlikte, Petrus Gyllius aracılığıyla İS 16. yüzyılın ilk yarısında İstanbul surlarına yakın bir yerde tutulmuş ve hiçbir balıkçının tanımadığı son derece büyük bir harharias cinsi köpekbalığının (büyük beyaz köpekbalığının) görüldüğü kayıtlara geçmiştir.
1881 yılının Şubat ayında Beylerbeyi kıyısında yaklaşık 4 metre uzunluğunda bir köpekbalığı karaya vurmuştu. Kasım ayında ise uzunluğu 4 metre 70 santim olan 1500 kilo ağırlığında bir büyük köpekbalığı Boğaziçi’nde yakalanmıştı.
Marmara Denizi’nde köpekbalıkları, 1920’lerin hemen başlarında yeniden varlıklarını hissettirmişlerdi. Nitekim Deveciyan’ın tarihlendirmesiyle “1920 senesi Mayıs ayının on yedinci pazar günü”, Sedef Adası civarında kılıçbalığı avı sırasında 4 metre 65 santimlik bir köpekbalığı yakalanmıştı.
1 Şubat 1926 tarihinde bu kez daha da büyük bir köpekbalığı yakalanmıştı. 2 Şubat tarihli İkdam’da 40 balıkçı tarafından sahile çıkarılabilen balığın büyüklüğü, “şehrimizde misli görülmemiş bir köpek balığı” manşetiyle tanımlanmaya çalışılmış ve bir öncekinin “iki misli sıkletinde” olduğu belirtilmişti. Gazetede köpekbalığının Adalar civarında yakalandığı kaydedilmişti.