Birgün''den Timur Soykan''ın özel haberine göre, AKP iktidarı Varlık Barışı uygulamasıyla 6 yıldır Türkiye’ye dünyanın kara parasını davet ediyor. Uyuşturucu, silah kaçakçılığı, cinayet, insan kaçakçılığı parası olsa da fark etmez, yeter ki döviz gelsin. Varlık barışıyla bu paranın kaynağının sorulmayacağı, kesinlikle soruşturma açılmayacağı ve çok düşük ya da sıfır vergi alınacağı vaat ediliyor.
Ülkelerin olağanüstü durumlarda çok paraya sıkışınca istisnai olarak başvurdukları bu yol, AKP iktidarındaki Türkiye’de rutin bir hal aldı. Türkiye dünyanın kirli ve kanlı parasının temizlendiği çamaşırhaneye dönüştürüldü. Bunun sonucunda Türkiye, OECD’ye bağlı Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alındı.
Basit bir neden sonuç ilişkisi; kirli parayla birlikte kirli sahipleri de geldi, Türkiye’ye dünyanın mafyası doluştu. İstanbul’da birbirleriyle çatışıp pusular kuruyorlar. Mallara çöküyorlar.
Bu sırada kayıt dışı yüz milyonlarca dolar döviz büroları arasında, kuyumcularda geziyor. Peki varlık barışında kara para nasıl aklanıyor?
PARALARLA ORTADAN KAYBOLDU
Size bunun bir örneğinden bahsedeceğim. Keşke kara paranın aklanmasına yönelik bir dava olsaydı ama değil. Bir dolandırıcılık davasında kara para çamaşırhanesinin nasıl işlediğini göreceğiz.
Tarih: Ekim 2021…Türkiye’nin kara parada gri listeye alındığı günler…
İstanbul Fatih’teki Cengizler Döviz Bürosu, kalabalık. Üç katlı döviz bürosunda ne kadar para olduğunu tahmin etmek imkansız. Sadece döviz bürosunun sahiplerinin parmak iziyle girebildiği oda bir banka kasası gibi parayla dolu. Kuryelerin getirdiği çantaları teslim alan patron bu odaya giriyor. Para sayma makineleri gürültüyle dövizleri sayıyor.
Döviz bürosunun sahipleri; Alaaddin Ak (57) ve oğlu Mustafa Ak (32). Ayrıca Fatih’te iki döviz büroları daha var. Aynı binanın dördüncü katında ise akrabaları Volkan Özel’in Ninova Kıymetli Maden isimli iş yeri bulunuyor.
İddiaya göre; 40 yaşındaki adam Cengizler Döviz Bürosu’nun gayri resmi ortağı ve dolandırıcılık davasının merkezinde o var.
Volkan Özel, 29 Ekim 2021 günü piyasadan topladığı parayla ortalıktan kayboldu. Medyaya yansıyan ilk bilgilere göre; 20’yi aşkın döviz bürosu sahibi ve iş insanından yüksek kâr payı vaadiyle 80 milyon Euro toplamıştı. Ama bu parayı vermeye insanları nasıl ikna etmişti? Bu konuda bir bilgi yoktu. İddianameden bunu öğreneceğiz.
DÖVİZ BÜROSUNUN KAPISINI ÇALDI
Döviz bürosu işleten Abdurrahim Haşimoğlu, Volkan Özel’e kayıplara karışmasından sadece 4 gün önce 1 milyon 150 bin Euro gönderdiğini iddia etti. Parayı işyerine gelen Cengiz Döviz Bürosu’nun kuryesine vermişti. Hiçbir resmi kayıt yoktu. Volkan Özel, 5 gün sonra yüzde 7 komisyonuyla parayı ödeyeceğini söylemişti.
İddianameye göre; Volkan Özel’in kayıplara karıştığı 29 Ekim 2021 günü Mali Şube polisi olduğunu söyleyen bir kişi Abdurrahim Haşimoğlu’nu telefonla aradı. Volkan Özel’in terör örgütlerinin para transferiyle ilgili olarak gözaltına alındığını söyledi. “Seni de bu suçtan soruşturuyoruz, 1 milyon dolar verirsen seni kurtarırız” diye konuştu. İkna olmayan adama, Volkan Özel ile telefon yazışmalarının ekran görüntülerini gönderdi.
İddiaya göre; bu kişi Şırnak’ta görevli sivil polis Behzat Güzeldere’ydi. O dönem İstanbul’a gelmişti ve Volkan Özel ile işbirliği yapıyorlardı. 1 milyon 150 bin Euro''yu ödemeyerek ayrıca 1 milyon dolar daha almayı planlamışlardı. Behzat Güzeldere ve Volkan Özel bu suçlamaları kabul etmiyor. Ancak Abdurrahim Haşimoğlu, parayı vermediğini ve tuzağa düşmediğini anlatıyor.
Bir gün sonra Abdurrahim Haşimoğlu, diğer paralarını kaptıranlar gibi Cengizler Döviz Bürosu’nun kapısını çaldı. Ancak Alaaddin Ak “Volkan’ın benimle ilgisi yok” diyerek ödeme yapmıyordu. Paralarını kaptıranlar ise Alaaddin Ak’ın Volkan Özel’i şirketin yetkilisi olarak tanıttığını ve ona kefil olduğunu öne sürüyordu.
"DEVASA BİR PARA SİSTEMİ"
Alaaddin Ak, oğlu Mustafa Ak 15 Şubat 2022’de gözaltına alındı ve tutuklandılar. Volkan Özel ile hiçbir ticari bağlarının olmadığını, kesinlikle ona kefil olmadıklarını söylediler. 12 gün sonra 35 milyon TL kefaletle serbest bırakıldılar. Volkan Özel ise 21 Şubat 2022’de tutuklandı ve halen cezaevinde.
Sadece Abdurrahim Haşimoğlu ile 3 kişi, Cengizler Döviz Bürosu’nun sahipleri ve Volkan Özel’den şikayetçi oldu.
Onların ifadeleriyle kayıt dışı para transfer yöntemleri ve varlık barışıyla karar paranın temizlendiği tezgah ortaya döküldü.
Davacı olan Abdurrahim Haşimoğlu duruşmada kayıt dışı para transfer yöntemini anlatıyordu. Bu ‘hawala’ ya da ‘havale’ yöntemi olarak adlandırılıyor. Yurtdışındaki ‘havaleci’ye para yatırılıyor ve telefonla Türkiye’deki ‘havaleci’ye bir kod gönderiliyor.
Türkiye’deki ‘havaleci’, bu kodu veren kişiye parayı teslim ediyor. Tam ters yönde aynı trafik aynı şekilde işliyor. Havaleciler bu işlemden komisyon alıyor. Fiziki olarak paranın ülke değiştirmediği ama kayıt dışı para takasıyla ödemelerin yapıldığı devasa bir kara para sistemi.
YASIL İŞ Mİ SORUSU
Abdurrahim Haşimoğlu, Volkan Özel ile bu sistemi yürütüyordu. Duruşmada bir soru üzerine 1.5 yılda 15 milyon poundluk işlem yaptıklarını anlattı. Volkan Özel’e kaptırdığını iddia ettiği 1 milyon 150 bin Euro''yu yüzde 7 komisyon karşılığında vermişti. Şikayetçi olduğu davanın duruşmasında “Bu yasal bir iş mi” diye sorulduğunda “Varlık barışı ile gelmiştir” dedi.
Elbette ‘Hawala’ çok daha eski bir sistem. Daha detaylı sorulara ‘Ticari sır’ diyerek yanıt vermedi. İşleyişi anlatmadı. Kendisinin tehdit edildiğini ve can güvenliğinin olmadığını söyledi. “Buraya korkudan gelemeyen en az 10 mağdur daha vardır. Birçok kişi gelememektedir” iddiasında bulundu.
‘VARLIK BARIŞI ADI ALTINDA…’
Geçmişte lojistik işi yapan Serhat Tiryaki, Volkan Özel ile 5 ay çalıştıklarını anlattı ve şunları söyledi:
“Yurtdışından varlık barışı adı altında Türkiye’ye para getiriyorduk. Volkan yurtdışında bize parayı teslim ediyor, TIR’ların içinde müsait bir yerde ya da şoförler vasıtasıyla Türkiye’ye sokuyorduk. Bunun karşılığında önce yüzde 1.5-2 komisyon alıyordum. Bu parayı Cengizler Döviz Bürosu’ndaki Volkan Özel’in hesabına yatırıyorduk. 5 ayda 1 milyon dolarlık para alışverişi yaptık. 700 bin dolarını alamadım. Volkan gözaltına alındıktan sonra Cengizler Döviz’in sahibi Alaaddin Ak beni aradı. Volkan’ın FETÖ ve IŞİD bağlantısının tespit edildiğini, bizim de zarar görebileceğimizi söyledi. Cengizler Döviz Bürosu’na gittiğimizde tetikçi tuttuklarını anlatarak beni tehdit etti. Volkan Özel’in TIR’larla para getirttiği başka kişiler de vardı.”
‘228 BİN TL''SİNİ KAPTIRDI İDDİASI’
Şikayetçi Cemal Erhan Saydam, ifadesinde Ukrayna’da ticaret yaptığını söyledi. O da ‘Hawala’ sisteminde Volkan Özel ile çalışmış ve ifadesine göre; 2.5 milyon dolarlık kayıt dışı para transferi yapmışlardı. Ukrayna’ya göndermek istediği 500 bin doları Volkan Özel’e teslim etmişti. Ancak Volkan Özel ortadan kayboldu ve Ukrayna’da anlaşmalı olduğu ‘havaleci’ 500 bin dolar vermedi. Cemal Erhan Saydam duruşmasındaki ifadesinde şöyle diyordu:
“Olay bahsedildiği gibi 2.5 milyonluk bir zarar değil, 80 milyon dolarlık bir usulsüzlük var.”
Şikayetçi Hasan Yıldırım ise 228 bin TL’sini Volkan Özel’e kaptırdığını anlattı.
"PARANIN KAYNAĞINI SÖYLESİN"
Tutuklanan Volkan Özel ise ifadelerinde hem itiraflarda bulundu hem de kendisinden şikayetçi olanları kara para aklamakla suçladı. Hepsine paralarını ödediğini savundu ve şöyle konuştu:
“Benim Cengizler Döviz Bürosu’ndan bağımsız bir işyerim var. Bu döviz bürosunu sadece para hesabım için kullanırım. Yurtdışındaki kaynağı belli olmayan paraları ülkeye getirip müşterilere veriyorum. Abdurrahim Haşimoğlu, yurtdışından getirdiği dövizi benim aracılığımla kullanıyor. Bana 1 milyon 150 bin Euro teslim etmedi. İfadesi doğruysa paranın kaynağını söylesin. Ayrıca Abdurrahim Haşimoğlu’nun uyuşturucu baronu dostları vardır. Bu işi biz birlikte yaptık, sürekli çalıştık. Hiç kimsenin kefaleti altında çalışmadık. Bu iş riskli bir iştir. Bu işlerin kirli olduğunu gördüm, polise teslim oldum.
Serhat Tiryaki bana İngiltere’den para taşıyan adamdır. Bunun karşılığında benden komisyon alır. Bu kişinin yönettiği yurtdışından gelen TIR’ları vardır. Kesinlikle ondan 700 bin dolar almadım. Cemal Erhan Saydam kendisi yanıma gelip havale işine girmek istediğini söyledi. Hollanda ve İspanya’dan para getirir. Kesinlikle 500 bin dolarını alıp teslim etmemem söz konusu değildir. Bu kişilerle aramızdaki işleyişe ilişkin bir kayıt sunamam. Bu para kaynağı belli olmayarak ülkeye girdiği için resmi bir prosedür izlenmiyor.
Müştekilerle 100 milyon Euro ticari hacmimiz vardı. Aldığım paraları iade etmediğim iddiası asılsızdır. Ben kâr payı vaadiyle para toplamadım, kimseyi dolandırmadım. Ne kadar para geldiyse müştekilere ödedim.”
Davanın 17 Haziran 2022 günü yapılan ilk duruşmasında şikayetçi avukatı şöyle sordu: “İki yıldır Türk istihbarat teşkilatları ya da maliye teşkilatı bu işin farkına varmadı mı?”
Volkan Özel şu yanıtı verdi: “Çok gizli yürütüyorduk ve kimse tezgahını bozmak istemediği için açığa çıkmadı.”
Duruşmada avukatı, Volkan Özel’in tanık koruma programına alındığını ve önemli itiraflarda bulunarak bilgi verdiğini açıkladı. Volkan Özel de ifadesi sonucu gizli bir soruşturmanın devam ettiğini söylerken müştekilere gözdağı veriyordu. Bu gizli soruşturma devam ediyor ama halen yapılan bir operasyon yok.
Dolandırıcılık davasında Alaaddin Ak, Mustafa Ak ve Volkan Özel 60 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Volkan Özel, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyor.
Bir dolandırıcılık davası bile varlık barışı adı altında Türkiye’nin kara para çamaşırhanesine dönüştüğünü ortaya koymaya yetiyor.