Sağlık Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Hastalık, kişiden kişiye doğrudan bulaşmamaktadır. 2010 yılından bu yana ülkemizde görülen Batı Nil Virüsü, 2024 yılında 6 kişide tespit edilmiştir. Hastalarımızın tedavi ve takibi sürdürülmektedir. Bakanlığımız gerekli çalışmaları yürütmekte ve süreci titizlikle izlemektedir" ifadelerine yer verildi.
Batı Nil Virüsü Nedir?
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Dairesi'nden alınan bilgilere göre, Batı Nil Virüsü, insanlarda nörolojik hastalıklara ve ölümlere yol açabilen, genellikle enfekte sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşan viral bir hastalık.
Bakanlığın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, hastalığa neden olan virüs, Flaviviridae ailesinin Flavivirus cinsine ait bir RNA virüsü.
Batı Nil Virüsü'nün yaşam döngüsünde, yabani kuşlar ana konaklardır. Bu kuşlardan kan emen sivrisinekler, hastalığı insanlara, bazı memelilere (örneğin atlar) ve diğer kuşlara taşır. Ancak insanlar ve atlar, düşük viremi nedeniyle diğer sivrisinekleri enfekte edemez ve son konak olurlar.
Virüs, esas olarak enfekte sivrisineklerin ısırmasıyla insanlara bulaşır. Hastalığı taşıyan sivrisinekler genellikle Culex cinci türünden olup, kırkın üzerinde sivrisinek türünden izole edilmiştir. Bu sivrisinekler, gündüzleri bodrum katları, kiler, mağaralar gibi ıssız yerlerde saklanır ve gece insanlara saldırarak hastalığı yayabilirler.
Batı Nil Virüsü'nün Tarihçesi
Batı Nil Virüsü, ilk olarak 1937 yılında Uganda'nın Batı Nil bölgesinde tespit edilmiştir. Virüs, kuşlarda (özellikle kargalar ve güvercinler) ise ilk defa 1953 yılında Nil Deltası'nda tanımlanmıştır. Hastalık, çoğunlukla Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya'da görülmektedir.
Nasıl Bulaşır?
Batı Nil Virüsü, enfekte sivrisineklerin ısırmasıyla insanlara bulaşır. Hastalık, insandan insana doğrudan temasla veya başka yollarla bulaşmaz.
Belirtiler Nelerdir?
Batı Nil Virüsü'nün kuluçka süresi 3-14 gün arasındadır. Belirtiler arasında ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, cilt döküntüsü, kas titremesi ve kasılmalar, uyku hali ve hatta koma yer alabilir. Özellikle yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler için virüs daha büyük bir risk teşkil etmekte.
Tedavi Yöntemi Nedir?
Bakanlık tarafından verilen bilgilere göre, Batı Nil Virüsü'nün spesifik bir tedavisi bulunmamakta.
Tedavi, hastalık belirtilerine yönelik destek tedavisi şeklinde uygulanır. Hastalığa karşı aşı ise mevcut değildir.
Korunma Yolları Nelerdir?
Sağlık Bakanlığı, Batı Nil Virüsü'nden korunmak için şu önlemlerin alınmasını önermekte:
Sivrisineklerin aktif olduğu saatlerde (güneş battıktan sonra) açık alanlarda fazla kalmaktan kaçınılmalı, kalındığında ise kapalı giysiler tercih edilmeli.
Pencere ve kapılara sineklik takılmalı.
Sineklerin yoğun olduğu dönemlerde cibinlik kullanılmalı, kapalı mekanlarda vantilatör veya klima gibi hava dolaşımını artıracak cihazlar kullanılmalı.
Sivrisinek üreme alanları ortadan kaldırılmalı; lastik tekerlek içleri, teneke kutular, su varilleri gibi yerlerde su birikmemesi sağlanmalı.
Hayvan sulukları ve yalaklar düzenli olarak temizlenmeli, içlerindeki su haftada en az üç kez değiştirilmeli.
Açık foseptik çukurlar kapatılmalı, evlerin yakınındaki küçük su birikintileri kurutulmalı.