Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı açıkladı: İşte çiftçinin duymaktan korktuğu kelimeler

Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı açıkladı: İşte çiftçinin duymaktan  korktuğu kelimeler

Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, Türkiye’de üretici için her geçen zor günleri beraberinde getirdiğini kaydederek dikkat çeken çıkışlarda bulundu.

FATİH ERBOZ / Yeniçağ Özel Haber

Türkiye’de tarım gün geçtikçe kan kaybediyor. Türkiye’de üretici için her geçen zor günleri beraberinde getirdiğini kaydeden Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, “Üreticinin yüzü gülmezse tüketicinin de yüzü gülmez” diyerek milli bir mesele olarak ele alınmasını istediği tarıma destek verilmesi çağrısında bulundu.

İTHALAT ÇİFTÇİNİN KABUSU OLDU

Çiftçinin hasat zamanı gümrük duvarlarının kaldırılması ya da arttırılması, ithalat kelimelerinden korkar hale geldiğini ifade eden Demirtaş, “ Çiftçi artık özellikle de hasat zamanı bu kelimelerden korkar hale geldi. Limon, domates gibi ürünlerde verilen desteklemeler yetmedi, ürünler dalında kaldı. Domates tarlada kaldı. Bunun gibi verebileceğimiz örnek çok. Çiftçi ekiyor, domatesi satacak ancak istediği fiyatı bulamıyor, bekliyor fiyat artar diye o da tam olmuyor, o zaman tek taraflı yapılmış sözleşmelerden dolayı ürünü zararına vermek zorunda kalıyor” diye konuştu.

ÇİFTÇİ ENFLASYONA EZİLDİ

Tarımdaki sorunların temelinde yatan ana nedenin plansız üretim olduğunu belirten Başkan Demirtaş tespitlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Türkiye’de resmi rakamlara göre 620 bin olan çiftçi sayısı 420 bine gerilemiş durumda. Çiftçi üretim yapamıyor, üretici sayısı düşüyor, verilen taban fiyatların tamamı enflasyon altında kalıyor. Bir de bunun üzerine yabancıların da faydalanabileceği bir düzenlemeler yapılıyor. Türk çiftçisinin üretim yapması kaçınılmazdır. Eğer Türk çiftçisinin ekemediği toprağı yabancılar ekerse o zaman Türk çiftçisi bunu hazmedemez. Bunu bilelim. Türk çiftçisini destekleyelim. Tarım milli meseledir.

Zaten çiftçi toprağı boş kalmasın diye her şeye rağmen ekiyor, üretim yapıyor. Kazanamıyor ama ekiyor. Çiftçi toprağını ekti, ürün yetişti ama maliyetler o kadar yükseldi ki resmen ürününü talana açtı. İşçilik maliyetleri çok yükseldi, çalıştıracak işçi de bulamıyorsunuz. Eğer tarımdaki sorunlar ortadan kalkmazsa bunun bedelini tüm toplum öder. Çiftçinin bu kadar sorunu varken, vatandaş nasıl rahat sofrasına ürün götürüp yemek yapacak. Tarım konusu bir bütün içinde düşünüp, sorunun üretimden başladığını görürsek, çözüm için de önemli bir adım atmış oluruz.”