Türkiye ve Suriye batağı
Aylardan Ağustos. Çarşafa sarılan ekonomimizi, savaş tamtamları çalarak unutturmak zorundayız. Herkes, yağmur duasına çıkar gibi “ABD’nin Suriye’ye müdahalesi için avuçlarını açmış” dua ediyor. Washington ise bu batağa girmemek için çeşitli ayak oyunları yapıyor.
CIA bağlantılı Sratfor’un, bu konudaki analizleri de Obama yönetimini uyarıyor gibi. Stratejik analiz şirketi, ABD’nin saldırı yapacaksa bile bunun yalnızca Suriye’deki kimyasal silah depolarına yönelik bir cezalandırma operasyonu olmasını ve ötesine bulaşmamayı öneriyor.
Nasıl yapmasın? Bush zamanında, Irak batağı, Amerikan ekonomisini çökertmişti. Arkasında bıraktığı Irak enkazını da ne kadar salladıkları ortada. ABD Başkanı Obama, her türlü riski göze alarak, Amerikan ekonomisini, yavaş ta olsa hayata geçirdi. Ama ekonomileri göçmüş olan İngiltere ile Fransa yeniden o batağa girmesi için adeta Washington’u zorluyor. Yıkacaklar ki, yeniden yapacaklar. Suriyelileri borçlandırıp, batıya bağımlı hale getirerek. Libya’da Afganistan’da Irak’ta böyle olmadı mı?
Bizimkilerin derdi başka. Merkez Bankası’nın piyasaya dolar pompalamasına rağmen dolar düşmüyor, yükselmeye devam ediyor. Bakmayın bizim holdinglerin sahip olduğu yalaka basının feryat figanına. Onlar patronlarının hisse senetleri düşüyor diye gerçeği sizlere iletme yanlısı değiller. Açın bakın, Amerikan borsaları sürekli yükseliyor. Basit terimle, Amerikan doları, uluslar arası piyasalarda değer kaybediyor. Nedense bizde de istikrarlı şekilde yükseliyor.
Uluslar arası ekonomi uzmanları Türkiye’de konut balonunun patlayacağını açıkladı ve ekonominin çöküşe geçebileceği uyarısında bulundu. Bu haberi yalaka basın bile yayınlamak zorunda kaldı. Wall Street Journal gazetesinde Marc Faber ve Jim Rogers’ın değerlendirmeleri yayınlandı. Dünyayı takip etmeyi sevmeyen Türk işadamlarına okumaları tavsiye olunur.
Bu patlama ancak savaş ekonomisi ile kamufle edilebilir. Yani ekonomideki çöküşü, biz ne yapalım ekonomi iyi gidiyordu ama savaş çıktı, böyle oldu, mantığı üzerine bina etmek istiyorlar. Aslında bu kış, daha önce de yazdığım gibi Türk halkı için zor geçeceğe beziyor. Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun, ne diyebilirim.
ABD bu tuzağa düşmemek için, belki işi bir hava saldırısı veya birkaç Cruise füzesi atarak savuşturmak isteyebilir. Libya’da oynanan oyunda olduğu gibi. Geçmişte, bu füzelerin ne kadar masum insanın kanına girdiğini Irak saldırıları sırasında yaşamıştık. Füze sormuyor, “Sen Sünni misin yoksa Şii mi” diye. Irak’ta bu saldırılarda ölen bir milyon masum Müslüman’ın hesabını veren yok.
Obama, özellikle Bush’un yarattığı türden bir kaosa düşülmesi durumunda, Amerikan ekonomisinin tamamen çökeceğini biliyor. Ee, ne de olsa adam eğitimli ve kendi ülkesi ile vatandaşlarının çıkarlarını gözetme yanlısı. Oralarda halk siyasetçiden hesap sorar. Kendi vatandaşı yerine, başkalarına ağlayan, sultanlık ve mezhep savaşları peşinde koşmaz. Ayrıca, Irak kimyasal silah suçlamasının gerçekte palavra olduğu, ABD istihbarat örgütleri tarafından da kabul edildi.
Dünyada Amerikan düşmanlığı ayran gibi kabarırken bu risk Amerikan çıkarlarına ne kadar hizmet eder, düşünmek gerek. Hadi onlar düşünüyor düşünmesine de, ya bizimkiler ne yapıyor? Hala milyonlarca alevi vatandaşı olan politikacılarımız düşmanlık körüklüyor.
Peki, gazı nerden alıyoruz? İran’dan. İran, böyle bir savaş sonrası, Türkiye’ye, gaz ve petrol satmaya devam eder mi? İşte bunu, nedense kimse düşünmüyor. Kürt devletinin artık Türkiye’ye ihtiyacı kalmadığını da biliyoruz. Sonuç, krizden çıkabilmek için Türkiye, müttefikler tarafından imar edilecek ve özellikle de Fransız şirketlerinin gireceği Suriye’de, nasıl yeni iş alanları yaratacak, bunu şimdilik düşünmedikleri anlaşılıyor.
Ne yazık ki, İslam âlemi, Hıristiyanlara alet ve oyuncak olan kendi liderleri yüzünden, gün geçtikçe itibarsızlaştırılıyor. İspanya’da tüm İslam âlemini terörist ilan eden tutum, Avrupa’da giderek yaygınlaşıyor. Fransa, İngiltere ve Almanya bu işin içinde. Tarih Erdoğan ve onun gibilerin bu milletin başına neler açtığını yakında yazacaktır. Bu arada tüm Atatürk’e inanan ve güvenen arkadaşlarımın 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlarım.