Dijital sağlık alanında Türkiye’de geliştirilen yeni teknolojiler artık dünya pazarında görücüye çıkıyor. Bilişim şirketi MİA Teknoloji, Türkiye dışında Katar, Amerika Birleşik Devletleri ve Fas’ta faaliyetlerini sürdürürken, güçlü iş birliklerini tüm dünya ülkelerine taşımak için çalışmalarına hız verdi.
Şirketin sağlık alanında sahip olduğu yazılımlara ilişkin lisans hakları ile ilgili olarak sağlık yazılımında önde gelen ABD merkezli bir firma ile yaptıkları yatırım bazlı görüşmeler sonuçlandı.
Şirketin sağlık alanında sahip olduğu yazılımlara ilişkin lisans haklarının, Amerika’da kurulan New York merkezli MIA Tech Corporation unvanlı iştirak şirketine devredilmesi ve yine bu iştirakinin yüzde 51 hissesinin ABD merkezli yatırımcı firmaya satılmasına ilişkin sözleşmeyi basın mensuplarının katılımıyla düzenlenen törende imzaladı.
Sözleşmenin imzalanması sonrasında açıklamalarda bulunan MİA Teknoloji Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Ünal, ülke sağlık sisteminin yazılım ihtiyacını karşılayan faaliyetlere hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.
ÖNDE GELEN MERKEZLERDEN OLACAK
Sağlık sektörünün ihtiyaçlarını kapsayan, hastanelerin rekabetçi ortamına ve teknolojik gelişmelerine ayak uydurmasını sağlayan yazılım projelerini hayata geçirdiklerini ifade eden Ünal, “Güçlü iş birlikleri ile bunu tüm dünya ülkelerine taşıyoruz. Son olarak; ABD merkezli yatırımcı bir firma ile yaptığımız anlaşma doğrultusunda sağlık teknolojileri yazılımlarımızın satın alınması ile başlayan müzakere sürecimiz New York merkezli iştirakimiz MIA Tech Corporation'a ürünlerin satış ve pazarlaması ile ilgili olarak lisans verilmesi, yüzde 51 payının ABD merkezli bir yatırımcıya satılması ve şirketimizin sağlık alanında geliştirdiği yazılımların yurt dışı satış ve pazarlama faaliyetlerinin MIA Tech Corporation üzerinden gerçekleştirilmesi noktasında nihayete erdi.
Sözleşme ile MIA Tech Corporation iştirak şirketimiz toplamda 90 milyon dolarlık bir lisans satışı gerçekleştirecek. Bu sözleşme ile Türkiye’yi küresel sağlık teknolojileri pazarında önde gelen merkezlerden biri haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
YAZILIM İLE ÜLKELERİN SAĞLIK ALT YAPISI KALKINACAK
Yatırım alan yerli ve milli yazılımının, bir ülkenin tüm sağlık faaliyetlerini merkezi bir platform üzerinden entegre bir şekilde yönetilmesini sağladığına değinen Ünal, “Geliştirdiğimiz yerli ve milli yazılımımız sağlık sistemlerinde kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak ölçekte bir sistem sunuyor. Bu sistem, uygulama yapılan ülkelerin ya da bölgelerin sağlık altyapısı anlamında kalkınmasını sağlamasının yanı sıra nitelikli iş gücüne de önemli ölçüde katkı sağlayarak ileri düzey sağlık çözümleri/hizmetleri sunacak” diye konuştu.
2030'DA 18 MİLYAR DOLAR BÜYÜKLÜĞÜ ULAŞACAK
Özellikle Orta Doğu ve Kuzey Amerika bölgesinde yatırımlar gerçekleştirmeyi planladıklarını ifade eden Ünal; “Bu bölgeler başta olmak üzere dijital sağlık sektörünün 2030'da 18 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Sürekli büyüyen bir pazar olarak biz bu potansiyeli görüyoruz ve projelerimizi bu bölgelerde yoğunlaştırmayı istiyoruz. İştirak şirketimiz MIA Tech Corporation uluslararası sağlık bilişim piyasasında iş geliştirme faaliyetlerine başladı” dedi.
UZAKTAN SAĞLIK HİZMETİ İLE MİLYONLARA ULAŞILACAK
Dijital sağlık alanındaki yatırım ve hedeflerini de anlatan Ünal şunları ifade etti: “Yeni yatırımımızla bulunduğumuz bölgelerdeki sağlık merkezlerinin altyapısı güçlendirilerek, tıbbi ekipman ve çözüm odaklı teknolojilerin temin edilmesini sağlayarak, dijital sağlık platformları aracılığıyla hastaların takibi ve yönetiminin kolaylaştırılmasında destek sağlayacağız. Kuzey Afrika'daki sağlık hizmetlerine erişimi artırmak için yerel sağlık kuruluşlarıyla iş birliği yapacağız. Bölgelerin ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştireceğiz. Orta Doğu'da kronik hastalıklar için yenilikçi çözümler sağlarken, Kuzey Amerika’da yaşlanan nüfusa yönelik sağlık hizmetlerini geliştireceğiz.”
Ünal hedeflerinin uzaktan sağlık hizmeti yazılımlarını globale taşımak olduğunu belirtti. Uzaktan sağlık sistemine entegre olan ve milyonlarca üyeye ulaşacak sistemi geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Ünal, tüm bu süreçleri karma gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojileri ile yönetilmesini sağlamak olduğunu ifade etti.