16 yıllık iktidarın ardında bırakacağı çok önemli anlar, enstantanelere dair herkesin hafızasında farklı sahneler, farklı fotoğraf kareleri, farklı cümleler vardır şüphesiz...
Yalnızca fotoğraf kareleri değil, kavramlar da var AKP'nin 16 yıllık iktidarıyla arkasında bırakacağı...
Zannımca bu kavramların en başında 'gerginlik' ve 'seviyesizlik' olacak...
Bin yıldır, bir arada yaşama kültürünün şâhikasını insanlık tarihine yazdıran ve adına Türkiye denilen bu vatanda, 16 yıldır hâkim olan duygu 'gerginlik duygusu', 16 yıldır hâkim olan siyaset dili 'gerginlik dili', 16 yıldır devlete ve bürokrasiye hâkim olan tarz 'gerginlik tarzı', 16 yıldır her geçen yıl büyüyen ve genişleyen iktidar medyasının gazetecilik anlayışı 'gerginlik anlayışı'...
Gergin ve pespâyeleşen Türkiye...
Tüm sosyal sınıflar gergin, bürokrasi gergin, yargı gergin, medya gergin, sermaye gergin, ekonomi gergin, hükümet gergin, muhalefet gergin, Cumhurbaşkanı gergin...
Bir gerginlik ve seviyesizlik albümünden oluşuyor geride bıraktığımız 16 yıllık AKP iktidarı...
Bu albümünün kapak fotoğrafı Soma'da çekildi... Soma'daki facianın ortasına düştü...
2014'ün Mayıs ayında, 301 madencimizin hayatını kaybettiği facianın ardından geldiği Soma'da jandarmanın yere yıktığı madenciye attığı tekmeyle gerginlik albümünün kapak fotoğrafını verdi Başbakanlık müşaviri Yusuf Yerkel... Görevden bile alınmadı, görevden alınmadığı gibi dizinde oluşan kızarıklık sebebiyle 7 günlük rapor verildi Yusuf Yerkel'e... O raporu veren doktor, "Başbakanlıktan arandığını ve Yusuf Yerkel'e rapor vermesinin istendiğini" söyledi, halen doktorluk yapmaya devam ediyor...
2013 yılının Nisan ayıydı... Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar Edirne Selimiye Camii'nde kıldığı namazdan çıkarken, lenf kanseri bir genç kız kendisine yaklaştı, durumunu izah ederken Bakan Bayraktar cebinden çıkardığı bir miktar parayı kıza vererek, "İlaçlarını kendin al" dedi... Lenf kanseri genç kızımız, "Ben dilenci değilim, tedavim için yardım istedim" diyerek cebine konan parayı Bakan Bayraktar'ın eline tutuşturdu ve ağlayarak uzaklaştı... O genç kız geçtiğimiz Ocak ayında hayatını kaybetti...
2013'ün Haziran ayında Hatay'daki patlamada 53 vatandaşımız hayatını kaybetti...
Başbakan, "53 Sünni vatandaşımız şehit edildi" dedi...
53 Sünni vatandaşımız... Ülkede yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartını taşıyan her vatandaşın devlet karşısında tam anlamıyla eşit olduğu anayasa tarafından taahhüt edilen ülkede Başbakan hayatını kaybeden insanların mezhebine atıf yaptı... "53 vatandaşın arasında Alevî vatandaşlarımız olsaydı ne değişecekti?" sorusunun cevabı halen bilinmiyor...
2012 Nisan ayında 5 TEDAŞ işçisinin öldüğü Aşkale'de kendisini karşılamaya gelen vatandaşın, "Sayın Bakanım senin geldiğine çok sevindim" demesi üzerinde, "Yok ya, nerden bileyim sevindiğini, hadi bir takla at ya da oyna da göreyim, çal bakalım davulcu" diyerek vatandaşı oynattı hükümetin bir bakanı...
Ananı da al git'den iki ayyaş'a, cumhuriyet parantezini kapattık'tan 90 yıllık reklâm arası'na, Türk bayrağı değişmeli'den APO ölümü değil yaşatmayı seçti'ye, peygamber bile kibre kapıldı biz kapılmadık'tan kayınvalide ve baldız fetvalarına, bir kereden bir şey olmaz'dan memurun ve ..punun bahşişini peşin ver'e, Türk diye bir ırk yoktur'dan AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk'a, dolar bu dolar da boşalır da'dan Cudi'de artık mangal ateşleri yanıyor'a, Kobani'deki kardeşlerime selam olsun'dan bana serok Ahmet derler'e, PKK ile görüşen şerefsizdir'den, görüşen biz değiliz devlet'e, parsel parsel sattılar'dan özledik artık bitsin bu hasret'e...
Yüzlerce, binlerce aymazlık...
Yüzlerce, binlerce yalan...
Yüzlerce, binlerce çelişki...
Yüzlerce, binlerce gaflet...
Sakallı Celâl'in dediği gibi:
"Tanzimat ilan ettik olmadı, meşrutiyet ilân ettik olmadı, biraz da ciddiyet ilan edelim..."
16 yıllık aymazlık, yalan, çelişki, gaflet ve seviyesizliklerden kurtulmanın yolu ciddiyet ilân etmek ve değişim...
İYİ bir değişim herkese İYİ gelecek...
Türkiye için İYİ'lik vakti, ramazanınız mübarek olsun... Bayramınız İYİ'likle gelsin...
