Prof. Ümit Kocasakal Finlandiya ve İsveç için NATO blokajının kalkmasından sonra Türkiye’nin başına gelecekleri açıkladı

Prof. Ümit Kocasakal Finlandiya ve İsveç için NATO blokajının kalkmasından sonra Türkiye’nin başına gelecekleri açıkladı

İstanbul Barosu eski Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerine vetosunu kaldırmasına sert tepki gösterdi. Anlaşmanın tarihi bir hata olduğunu belirten Kocasakal; “Türkiye bir daha elde edemeyeceği çok önemli bir kartı ziyan etti. İktidar ve yandaşları, bu teslimiyetten büyük bir “zafer” çıkarıp Andersen’den masallar anlatabilir ama atı alan Andersson (Magdalena-İsveç başbakanı) Madrid’i çoktan geçti! Yanılmış olmak en büyük dileğim.” Dedi…

Madrid''de 4''lü zirve kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya liderleri ile görüştü.

2 saat süren görüşme sonrası Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında üçlü mutabakat imzalandı. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya''nın Türkiye''ye tam destek sözü verdiğini açıkladı.

Söz konusu anlaşmaya İstanbul Barosu eski Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal’dan sert tepki geldi.

Anlaşmanın tarihi bir hata olduğunu belirten Prof. Kocasakal sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

1: Siz bakmayın "Madrid’te zafer kazandık”,“Türkiye istediğini aldı” masallarına. Herkese geçmiş olsun. Türkiye, Rogers döneminde olduğu gibi, yine hiçbir stratejik kazanım elde etmeden veto engelini kaldırarak yine tuzağa düşmüş/düşürülmüş, çok önemli bir kozu heba etmiştir.

2:Bu tarihi bir hatadır. Efendim neymiş,PYD,FETÖ ilk defa bir NATO belgesine girmiş!İsveç ambargoyu kaldırmış,terörle mücadele mevzuatını değiştiriyormuş, iade hususunda gerekli “işlemleri”(dikkat buyurun iade denmiyor) yapacakmış!Bir de terörle mücadelede “işbirliği” yapacakmış!

3: Yani bütün gürültü bunlar için miydi? Bunlar mı stratejik kazanımlar? Bu saatten sonra bu ülkeler yalandan bir kaç teröristi iade etse ne olur etmese ne? Terörle mücadele mevzuatlarını değiştirseler bize ne! Üstelik uygulama nasıl olacak? Zaten sorsanız teröre herkes karşı!

4:PKK yıllardır AB üyelerinin terör örgütü listesinde de ne oluyor? Yine başta Almanya bu ülkelerde cirit atıp, açıktan haraç toplamıyor mu? ABD açıktan lojistik destek, silah, mühimmat vermiyor mu? O zaman PYD, FETÖ Nato belgesine girse ne olur, girmese ne? Bu mu kazanım?!

5: Türkiye ile teröre karşı işbirliği yapacaklarmış! Eksik kalsın, gölge etmesinler yeter! Üstelik bu iki ülkenin NATO’ya girmesini kendi çıkarları için asıl isteyen ABD olduğuna göre, niçin ABD değil de İsveç ve Finlandiya muhatap alındı?

6; Vetoyu kaldırmak adına, bu koz ışığında ABD’den elde edilebilecek birçok kazanım varken, bu iki ülkenin muhatap alınıp diş kovuğuna gitmeyecek şeyler nasıl kazanım oluyor? Türkiye’nin istediği gerçekten bunlar idiyse zaten baştan yazık!

7: ABD memnun, NATO memnun, Yunanistan memnun. Biden tebriklerini iletiyor. Miçotakis “sağduyu kazandı” diyor. Biz zafer kazandıysak bunda bir tuhaflık yok mu?Üstelik Yunanistan Makedonya için vetosunu 8 yıl sürdürmüşken bu hız, bu telaş neden?

8: Bari önce Suriye operasyonunun yapsaydınız! Hani Rogers dönemindeki durumdan ders alınmıştı? Bu kadar çabuk “ikna!” olacak idiyseniz, o üst perdeden çıkışlara ne gerek vardı? Demek ki, Ankara’da ne söylediğiniz değil, Madrid’de ne yaptığınız önemli!

9: Bu süreçte şu husus bir kez daha anlaşıldı: Esas olan 1952’de  Türkiye’nin Nato’ya girmesi değil, Nato’nun nasıl tüm kurumlarıyla Türkiye’nin siyasi hayatına girdiği, zihinlere nasıl yerleştiği,kimleri nasıl devşirdiği. İktidarı ile muhalefeti ile, iktidara talip aktörleri ile.

10:Türkiye bir daha elde edemeyeceği çok önemli bir kartı ziyan etti. İktidar ve yandaşları, bu teslimiyetten büyük bir “zafer” çıkarıp Andersen’den masallar anlatabilir ama atı alan Andersson (Magdalena-İsveç başbakanı) Madrid’i çoktan geçti! Yanılmış olmak en büyük dileğim.

11: Peki Türkiye''nin, en azından bu zirvede vetosunu sürdürmesi beklenirken, nasıl ve ne yolla “ikna” edildi? Cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanının Türk milletine bir açıklama yapması gerekiyor. Neyse hadi hep bir ağızdan: “Dik dur eğilme, bu millet seninle!”

İlgili Haberler