Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 81 ilde hızlı şarj üniteleri kurulduğunu belirterek, "Türkiye elektrikli araç başına düşen şarj ünitesi sayısı açısından Avrupa'da lider konumda. Dolayısıyla kullanıcıların bu konuda artık bir kaygı yaşamamaları gerekir diye düşünüyorum." dedi.
AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Kacır, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Kacır, Togg için yabancı ortaklığın söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine yüksek teknoloji alanlarında uluslararası işbirliklerinin mümkün olduğunu söyledi.
Togg'un batarya teknolojileriyle ilgili şirket kurduğuna dikkati çeken Kacır, bu şirketin Çinli bir şirketle ortaklığı olduğunu ifade etti.
Kacır, ortaklık kapsamında, batarya üretiminin ve AR-GE çalışmalarının Türkiye'de yapılmasının hedeflendiğini dile getirerek, "Bunun gibi işbirlikleri önümüzdeki dönemde çoğalabilir. Togg'u kuvvetlendirecek her türlü işbirliğini biz de olumlu karşılarız. Togg bizim milli markamız, bu anlayışla doğdu, bu anlayışla büyüyecek. Burada farkı bir manipülasyon oluşmasını arzu etmem." diye konuştu.
"ŞARJ KONUSUNDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK"
Türkiye'de elektrikli otomobillere ilişkin altyapının durumunun sorulması üzerine Kacır, elektrikli araçların sessizlik, çevre dostu ve kullanım maliyeti açısından kullanıcılarına avantajlar sunduğunu anlattı.
Kacır, elektrikli araçlarda menzil kaygısının yeni kullanıcılar için soru işareti oluşturduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Aracınızı kendi eviniz veya iş yerinizde şarj edebiliyorsunuz. Bunun yanında halka açık şarj istasyonları da çok önemli. Bunun için Bakanlık olarak önemli adımlar attık. Geçtiğimiz dönemde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile işbirliği yaparak bu alanda bir düzenleme çalışmasını yaptık. Bir lisans mekanizması kuruldu, bu alana özel sektör şirketlerinin yatırım yapmasının önü açıldı."
Halihazırda Türkiye'de 23 bin 400 halka açık elektrikli şarj ünitesi bulunduğunu ve bunların 8 bin 850'sinin hızlı şarj ünitesi olduğunu belirten Kacır, "Hızlı şarj ünitelerinden kastımız, ortalama konuşuyorum, 25 dakikada aslında bataryanızı doldurabileceğiniz üniteler. Bizim bir hızlı şarj ünitesi destek programımız oldu. Şu anda 81 şehrin tamamında hızlı şarj üniteleri kurulmuş oldu. Türkiye elektrikli araç başına düşen şarj ünitesi sayısı açısından Avrupa'da lider konumda. Dolayısıyla kullanıcıların bu konuda artık bir kaygı yaşamamaları gerekir diye düşünüyorum." dedi.
Elektrikli araç pazarının ve buna bağlı olarak şarj ünitelerinin artacağını anlatan Kacır, eksik bölgelerde şarj ünitelerinin yatırımlarını hızlandırmak için destek programları oluşturduklarını bildirdi.
Kacır, elektrikli araçlar için Türkiye'nin altyapısının oldukça yeterli olduğunu vurgulayarak, kullanım yaygınlaştıkça altyapının gelişimini sürdüreceğini söyledi.
"HIT 30, SON DÖNEMDE ATTIĞIMIZ EN ÖNEMLİ ADIMLARIN BAŞINDA GELİYOR"
HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı'nın hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Kacır, şu ifadeleri kullandı:
"HIT 30 son dönemde attığımız en önemli adımların belki de başında geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı'mız dünyaya Türkiye'nin yüksek teknoloji yatırım programını ilan etti. HIT 30'daki 30'un 2 anlamı var. Bir anlamı hedef 2030, 2030'a dek bu programı sürdürmeyi amaçlıyoruz. Bir diğer anlamı da bu programla 30 milyar dolarlık bir teşvik paketini yüksek teknoloji yatırımlarına sunmayı amaçlıyoruz. Ülkede katma değerli üretimi ve yüksek teknoloji ihracatını artırmak için yatırımları artırmanız lazım, özellikle uluslararası yatırımları çekebilmeniz lazım."
Kacır, Kovid-19 salgınından sonra dünyanın ucuz, tek merkezden tedarik yapması konusunda ciddi soru işaretleri doğduğuna işaret ederek, bu modelin risklerini bütün dünyanın deneyimlediğini anlattı.
Türkiye'nin yüksek teknolojili ihracatını artırmasının önemini vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:
"Bunun için yeni yatırımları Türkiye'ye kazandırmalıyız. HIT 30 programıyla şunu yaptık. Özellikle elektrikli araçlar, batarya, yarı iletkenler yani çip üretimine ilişkin yatırımlar, güneş hücreleri, rüzgar türbinleri, veri merkezi yatırımları ve benzeri alanlarda çok kapsamlı teşvik paketleri hazırladık. Doğrudan nakit teşvikler, istihdam destekleri ve vergi avantajları sunduğumuz paketler hazırlanmış oldu. Elektrikli araçlarda 5 milyar dolar, çip yatırımlarına ilişkin 5 milyar dolar, batarya yatırımlarına ilişkin 4,5 milyar dolar, güneş hücrelerine ilişkin 2,5 milyar dolar, rüzgar türbinlerine ilişkin 1,7 milyar dolar, AR-GE merkezlerine ilişkin 1 milyar dolarlık kaynağı bu alanda gerçekleşecek yatırımlara önümüzdeki dönemde, inşallah, sunacağız."
Kacır, program kapsamında 50'ye yakın firmayla görüşmeye başladıklarının altını çizerek, söz konusu firmaların 10'unun fizibilite paylaşımı aşamasına geldiğini söyledi.
Salgın döneminden sonra Türkiye'nin avantajlı bir konuma geldiğini anlatan Kacır, bu avantajları değerlendirmeyi amaçladıklarını vurguladı. Kacır, HIT 30'un yüksek teknoloji yatırımlarında bir dönem noktası oluşturacağını da belirtti.
Bakan Kacır, teknoloji girişimciliğinin yeni nesil ekonominin lokomotifi olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu yeni nesil şirketlerin Türkiye'de sayılarını artırmak öncelikle hedeflerimizden biri. Bunun ekonomimiz için dönüştürücü bir güç ortaya çıkaracağına inanıyoruz. Son 22 yıl bu alanda temellerin atıldığı bir dönem oldu. 2002'de Türkiye'de 2 teknopark vardı. Bu 2 teknoparkta da 56 şirket araştırma, geliştirme, inovasyon yapıyordu. Bugün Türkiye'de teknoparkların sayısı 104'e yükseldi. Buralarda 10 bin 800 şirket AR-GE, inovasyon yapıyor. Bunların 3 bine yakını yeni doğan şirketler. Türkiye'nin AR-GE insan kaynağı 10 misline çıktı, AR-GE harcamaları da 10 misline çıktı, 1,2 milyar dolardan 12 milyar dolara geldi Türkiye'nin AR-GE harcaması. Yeni nesil şirketleri ortaya çıkaran AR-GE çalışmaları."
Yeni nesil teknoloji şirketlerinin finansmana erişiminin de önemli olduğunun altını çizen Kacır, bu konuda son dönemde çeşitli adımlar attıklarını kaydetti.
Kacır, AR-GE teşviklerine yönelik de düzenlemeler yaptıklarını bildirerek, büyük şirketlere AR-GE teşviklerinden sağladıkları kazanımları teknoloji girişimlerine yönlendirme zorunluluğu getirdiklerinin altını çizdi.
Türkiye'de son 3,5 yılda teknoloji girişimlerine 4,5 milyar dolar yatırım yapıldığını belirten Kacır, bu yatırımların daha önceki dönemlere göre çok fazla arttığını söyledi.
Kacır, 2030'da 100 bin teknogirişimin Türkiye'den doğmasını hedeflediklerini vurgulayarak, 100 girişimin de milyar dolar değerini aşmasını hedeflediklerini dile getirdi.
(Sürecek)