Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN
Ahmet B. ERCİLASUN

Türkçe’nin sesi

Dilin dış tarihi yanında bir de iç tarihi vardır. Dış tarih, dille oluşturulan eserlerden, onların yazılış ve bulunuşundan bahseder. İç tarih ise doğrudan doğruya metinlerin kendisiyle ilgilidir. Metinleri ortaya koyar ve onlardaki ahengi, sesi anlamaya yönelir. Ben bu tür metinleri saklarım.
Türkçenin bazı metinlerinde başlangıçtan beri, benim “gümbürtülü” dediğim bir ses var. Gök gürlemesi gibi, davul sesi gibi. Köl Tigin anıtının başındaki “Tengri teg tengride bolmış Türk Bilge Kagan bu ödke olurtum” cümlesi göklerden gelen bir sese benziyor. Mani dinine girmiş Uygurlardan kalma bir ilahi “Tang Tengri kelti / Tang Tengri özi kelti” diye başlar; araştırıcılar bu şiiri “davul senfonisi” ne benzetirler. Daha sonra, ayinlerinde vurmalı saz kullanan tarikatların şiirlerinde de aynı ses vardır.
“Yirminci yüzyıldan bir örnek” diye bir şiiri de yazıp defterimin arasına saklamışım. Yazık ki şairini ve tarihini yazmamışım. Belki de bulamamışım ve şairi bilinmiyor anlamında Lâ-edrî yazmışım. Şeyhe tariz edildiğine bakılırsa şiir, tarikat içi bir çatışmayı yansıtıyor. Şiir aşağıda. Bakalım siz de aynı sesi duyacak mısınız?


İntikam davulları
Tam tam tam!..
İntikam davulları çalıyor intikam!..
Dinim intikam, imanım intikam;
Namazım intikam, niyazım intikam,
Tam tam tam!..
Mülkümün üstünde tepinirim;
Adaletim intikam, temelim intikam!...
Tam tam tam!..
Faziletim intikam, emelim intikam!..
Şeyhimin salye-i şerîfinden,
Gözünden akan yaştan beslenirim ben;
Nur cilâlı riyadan,
Dağda vurulan eşkıyadan beslenirim ben;
Çalsın davullar; intikam, intikam!
Dinim intikam, imanım intikam!..
Vur Haydar’a, vur Metin’e;
Vur Hasan’a, Hüseyin’e...
Hakim Fürkan’dan, kerim Kur’an’dan değil;
Muaviye’nin kılıcındaki yalandan beslenirim ben;
Muaviye’nin içtiği şaraptan;
Muaviye’nin bastığı türaptan;
Şam’dan, Filistin’den, Halep’ten beslenirim ben;
Çalmalı davullar; intikam, intikam!
Namazım intikam, niyazım intikam!..
Vur kutsala, vur Mehmet’e;
Vur Ali’ye, vur Ahmet’e,
Gümbede güm güm, gümbede...
Ebû Süfyan’ı, Hind’i bağışlayan imandan değil;
Hind’in dişlerinden akan kandan beslenirim ben;
Çalsın davullar; intikam, intikam!
Dinim intikam, imanım intikam!..
Manzumenin tam da burasında,
Tiksinirim, buruşur yüzüm;
Sonra gerilir dudaklarım;
Satarım anasını;
Şiiri yazanı da okuyanı da haklarım;
Hak dediğin nedir ki!..
O da intikam;
Hakkım intikam, hukukum intikam!..
Tam tam tam!..
İntikam davulları çalıyor intikam!..
Mülkümün üstünde tepinirim;
Adaletim intikam, temelim intikam!..
Tam tam tam!..
Gümbede güm güm!..
Dinim, imanım, emelim intikam!..
Lâ-edrî

Yazarın Diğer Yazıları