Prof. Dr. Ali Akar, dikilişinin 1290''ıncı yılında Türk milletinin hazine anıtını, "Kül Tigin Yazıtı" adlı kapsamlı çalışmasıyla gündeme taşıyor. Kül Tigin Yazıtı, Moğolistan''ın başkenti Ulan Bator''un 300 km batısındaki Arhangey eyaleti sınırları içinde, Harhorin şehrine 60 km mesafedeki Çaydam gölü yakınında, 732 yılında ağabeyi Bilge Kağan tarafından Kül Tigin''in hatırasını ve kahramanlıklarını ebedîleştirmek için diktirilmiştir. Kül Tigin''in hatırasını ve kahramanlıklarını ebedîleştirmek için diktirilen yazıt Türk tarihinin en önemli belgelerinden biri kabul edilir. 18 Temmuz 1889''da Rus Coğrafya Derneği adına bölgede araştırma seferi yürüten Nikolay Mihayloviç Yadrintsev tarafından keşfedilen yazıtta, Köktürk Devleti''nin tarihî macerası ve Kül Tegin''in kahramanlıkları anlatılmaktadır. Bilge Kağan''ın metni Yollug Tigin tarafından 20 günde taşa oydurulmuştur. Yazıtın doğu yüzündeki Çince metin ise Kül Tigin''in cenazesine katılan General Çang Senüñ maiyetindeki Çinli ustalarca hakkedilmiş, yazıtın bulunduğu barkın süslemelerini Çinli saray bedizcileri yapmıştır.
Dünyadaki yazılı dillerin erken dönemlerine ait metinlerden biri olan Kül Tigin Yazıtı''nın yalnızca Türklerin değil insanlığın da önemli kültür miraslarından biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ali Akar şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Kül Tigin, Türk milletinin yetiştirdiği kahraman asker, büyük komutan ve dirayetli devlet adamlarından biri olarak tarihimizdeki yerini almıştır. Ağabeyi Bilge Kağan''ın diktirdiği bu bengü taşın yazılışının 1290. yılında elinizdeki kitabı hazırlamayı bilimsel bir ödev ve millî görev olarak kabul ettik.
Türk yazı dilinin ilk başyapıtlarından olan yazıt, bu özelliğiyle millî kültürümüzün yapı taşlarındandır. Bu durum, metni incelerken sorumluluk, ciddiyet ve titizliğimizi daha da artırmaktadır.
Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölüm''de Kül Tigin''in hayatı, yazıtı, yazıtın konusu ve içeriği hakkında bilgiler bulunmaktadır. İkinci Bölüm''de yazıtın gramer özellikleri ve edebî değeri incelenmiştir. Üçüncü Bölüm''de metin yer almaktadır. Bu bölümde önce yazıtın Köktürk harfli özgün metni dizilmiş, sonra çeviri yazı alfabesine ve günümüz Türkçesine aktarımı yapılmıştır. Özgün metnin bozuk, silik ve tahrip olmuş bölümlerin tamamlanmasında Radloff Atlası, Fin Atlası ve C.
Alyılmaz''ın Orhun Yazıtlarının Bugünkü Durumu adlı eserlerden yararlanılmıştır. Dizin/Sözlük bölümünde sözcük ve sözcük grupları alfabetik olarak dizinlenmiş ve her birinin metin bağlamlı anlamları verilmiştir."
Ötüken Neşriyat
Tel:(0212) 251 03 50
+++++++++++++++++++++++++++++++++
80''lerin genç şairleri günümüzün ustaları
Bir Şiirdi Geçen Yıllar, 1980''den bugüne yayın dünyasında yer alan bir şair ve yazarın anılarını içeriyor. Metin Celâl, kitabının "1980''li yılları anımsamada atılmış bir ilk adım." olduğunu belirtiyor. Özellikle İstanbul''da Çorlulu Ali Paşa Medresesi''ni mekân tutan 1980''lerin bir grup genç şairine ve onlar arasında edebiyat bağıyla oluşan ilişkilere odaklanan yazar, dostlukların tarihini çıkarıyor. Bu özel tarihte, şiirin kaynaştırıcı bir rolü olduğu açık. Bu yüzden, geçen yıllar, şiirle anılıyor. Bununla birlikte, seksenlerin kültürel ortamı hem İstanbul hem de Ankara''daki mekânlarla, ilişkilerle, yayıncılık ve dergicilik faaliyetleriyle yaşayan, gören, duyan biri tarafından sergileniyor. Edebiyat muhitleri, sanat ve edebiyat dünyasında tartışma doğuran kimi etkinlikler, sanatçıların buluşma mekânları, dönem içindeki yükselen değerler, şiir ve edebiyat dergileri, iktidar ilişkileri ve bu ilişkilerin geriliminde beliren tartışmalar, Metin Celâl''in belleğinden süzülenler arasında. Yazarın albümünden fotoğraflarla görsellik kazandırılan Bir Şiirdi Geçen Yıllar, bir dönemi bir kuşak ve onların ilişkileri üzerinden okuma fırsatı sunan, bilgilendirdiği kadar söz konusu yılların kültür, sanat ve edebiyat dünyasına merakı da kışkırtan, çekim gücü yüksek bir kitap.
Çolpan Kitap
Tel:(0312) 419 80 96
+++++++++++++++++++++++++++++++++
Necmettin Erbakan''ın kader ve yol arkadaşı
Türkiye''nin ağır sanayi mimarlarından Sedat Çelikdoğan, Yasin Topaloğlu''nun kaleminden, "İdealist Bir Adam Portresi Teknokrat Sedat Çelikdoğan" adıyla kitaplaştı.
2016''da vefat eden Sedat Çelikdoğan ile daha önce uzunca bir sürede gerçekleştirdiği nehir söyleşiyi yayınlamayı bir vefa borcu saydığını vurgulayan Yasin Topaloğlu O''nun hakkındaki değerlendirmesini şu cümlelerle özetliyor:
Sedat Çelikdoğan, tüm yaşamı boyunca millî ve yerli kalkınma hedefini gütmüş ve bu hedef için birçok sanayi kuruluşunun kurulmasında önayak olmuştur. 1960''lı yıllarda, ağır sanayi hamlesinin başlatıcısı Necmettin Erbakan ile üniversite yıllarından başlayan kader ve yol arkadaşlığı uzun yıllar devam etmiş ve Çelikdoğan, Erbakan''ın hükûmet ortağı olduğu dönemlerde onun başdanışmanlığını yapmıştır. Siyaset sahnesinde veya ekranlarda yüzü görünmese de Türkiye''nin ekonomik kalkınmasında çok büyük katkılar sağlamıştır. Dolayısıyla onun millî ve yerli kalkınma davasına adanmış ömrünün dönüm noktalarını; Türkiye''nin geçmişine ve geleceğine, siyasetine ve belediyeciliğine, kalkınmasına ve gelişmesine yönelik görüş ve önerilerini tarihe not düşmek büyük bir önem arz etmektedir.
Elips Kitap
Tel:(0312) 475 40 33
+++++++++++++++++++++++++++++++++
HAFTANIN KİTABI
Tarihin akışını değiştiren gün
Göksel Dündar, kaleme aldığı, "1938 Tarihe Yolculuk" adlı fantastik romanıyla tarihin akışını değiştirip okurlarını fantastik bir yolculuğa çıkarıyor: Âdeta bin güne bedel bir günlük bekleyişin ardından Salih Bozok ve doktorlar bir mucizeye tanık oldular. 10 Kasım sabahı saat 09.05''te, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gözlerini açtı ve "Saat kaç?" diye sordu. Salih Bozok ve doktorlar çok şaşkın ve bir o kadar da mutluydular. Salih Bozok, yatağında zorlanarak da olsa hareket eden Gazi Paşa''ya sarıldı: "Çok şükür Allah''ım, geri döndün Paşam, bizimlesin."
Doktorların ve Salih Bozok''un yaşadığı şaşkınlık elbette ki sebepsiz değildi. Atatürk 8 Kasım''da komaya girip bilincini yitirmiş, öncesinde de durumu iyi değildi. Komaya girmeden önce neredeyse kalem tutacak mecali kalmamıştı. Bu yüzden orduya son mesajını Fevzi Çakmak''a yazdırmıştı. Şimdi ise bir mucize gerçekleşmiş ve uyanmıştı. Atatürk de şaşkındı, nasıl iyileştiğini anlamaya çalışıyordu.
Cenova Yayınları
+++++++++++++++++++++++++++++++++
Ümidini yitirme mücadele et!..
Rahim Telman Sadıkbeyli, Azerbaycanlı işadamı Mübariz Gurbanoğlu Mansimov''a adadığı "Bir Umuttur Yaşamak" adlı eserinde Yazar Sovyet döneminde Azerbaycan''da yetişmiş bir adamın, 1980''lerde Rusya''da yüksek öğrenim görmüş ve orada işadamı olan bir Azerbaycanlının prototipinden yola çıkarak, eski Sovyetler Birliği''nde yetişen buna benzer yüzlerce insanın mücaadelesinden bahsediyor. Aynı zamanda yazar, tüm zorluklara göğüs geren Azerbaycan insanının mücadelesinde asla ümidini kaybetmediğini gösteriyor
Togan Yayınları
Tel:(0533) 712 14 94
KÜTÜPHANEMDEN
Devlet kurmak Türk milletinin işi...
Azerbaycan Kültür Derneği''nin 1986''da yayınladığı "Türk Devletleri Tarihi / Etnolojik Bir Deneme" adlı kitabın önsözünde Prof. Dr. İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu''nun çarpıcı bir yazısı yer alıyor. Özetini aktaracağım bu yazıda Baltacıoğlu peşpeşe soruyor:
"Hangi millet dilinin kökleri Türkçe''nin kökleri kadar zengindir? Hangi millet dilinin ekleri Türkçe''nin ekleri kadar üreticidir? Hangi milletin efsanesi Oğuz Efsanesi kadar zengindir? Hangi milletin mimarlığı klasik Türk mimarisi kadar insancıdır? Hangi milletin tiyatrosu Türk halk oyunları kadar özlüdür? Hangi milletin halk mizahı Nasrettin Hoca''nın mizahı kadar canlıdır?"
Tüm bu soruları Türk milletinin büyüklüğünü vurgulamak için sıralayan Baltacıoğlu, büyük millet olmanın bazı kriterlerini de şu sözlerle özetler:
"Hangi millet sonsuz dil köklerine, dil eklerine sahip ise, hangi millet varlığın tümünü kendi eliyle adlandırabilirse o millet büyük millettir.
Hangi millet efsanede, mimarlıkta, tiyatroda, felsefede yaratıcı ise o millet büyük millettir"
Şükrü Kaya Seferoğlu ve Adnan Müderrisoğlu''nun "Türk Devletleri Tarihi / Etnolojik Bir Deneme" adlı çalışması da Türk milletinin büyüklüğünü çeşitli yönleriyle ortaya koymak amacıyla hazırlanmış bir eser. Kitapta Türk etimolojisi ve ilişkilerine dair geniş bilgilere yer verilmiş. Doğu Anadolu Türklüğü''nün hangi boylardan, oymaklardan ve uruğlarından meydana geldiği ayrıntılı olarak anlatılıp kurdukları devletler, Türk devletleri tarihi kapsamında incelenmekte. Kitaba sözbaşı yazan Prof. Dr. Abdülhaluk Çay ise milli meselelere ilmi zeminde çözüm arama gayretini bu çalışmada görmekten duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. (Ahmet Yabuloğlu)