Diken''den Mesude Erşan''ın haberine göre; Sağlık Bakanlığı’nın Covid-19 verileri bile enfeksiyondaki artışı işaret ediyor. 27 Haziran-3 Temmuz arasındaki bir haftalık veriye göre, toplam vaka sayısı 57 bin 113, ölen 25 kişi. Uzmanların tahmini vaka sayısı resmi rakamların çok üzerinde, 100 bine ulaştığı yönünde.
Hazirandan itibaren yükselme eğilimi sürüyor. 20-26 Haziran haftasında 26 bin 635 kişinin testi pozitif çıkmış, 17 kişi de ölmüştü. Bakanlık 13-19 Haziran’daysa 10 bin 954 vaka, 19 ölüm bildirmişti.
Sadece Türkiye değil, İtalya, Almanya, Fransa ve Yunanistan’da da hızlı vaka artışları saptanıyor. 30 Haziran itibariyle son iki haftada vaka artış oranı İtalya’da yüzde 138, Fransa’da yüzde 143, Almanya’da yüzde 65, Yunanistan’da yüzde 135. Türkiye’deki artış yüzde 189.
‘Müsterih’ olmak için erken
Sağlık Bakanlığı ilkbaharla birlikte Covid-19 önlemlerini birer birer kaldırdı. 22 Nisan’da toplu taşımada maske zorunluluğu, 5 Mayıs’ta ameliyat/girişim yapılacak hastalarda işlem öncesi PCR zorunluluğu kalktı. Öte yandan hızlı antijen testleri kayda geçmediği için gerçek rakamlar bilinmiyor.
Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Şenol’un deyimiyle Sağlık Bakanlığı’nın ‘radarı kapalı’, vakalardaki artışın hangi varyanta bağlı olduğu meçhul.
Bizzat salgını yöneten bakanlığın “Bitti” demesi toplumun risk algısını azalttı. Düğünler, bayramlar, diploma törenleri, kutlamalar gibi salgını yayabilecek tüm etkinlikler kısıtlamasız devam ediyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vakalardaki hareketlenmeye rağmen “Müsterih olun” diyerek, ‘yüreklere su serpse’ de meslektaşları onun kadar müsterih değil. Türk Tabipleri Birliği, Covid-19 vaka sayısında artış üzerine, çocukları kapsayacak şekilde aşıların başlatılması, kapalı ortamda maskeye geri dönmeye ve verileri günlük paylaşmaya çağırdı.
Farklı ülkeler ve Türkiye’den veriler, pandemi karşısında erken beyaz bayrak çekildiğini gösteriyor.
Şenol, şöyle konuştu: “Uluslararası çok büyük bir hareketliliğin içine atladık hep birlikte. Dalga gelmedi aslında biz dalganın içine atladık. Bir yandan da pes edildi. Çünkü salgını çok kötü yönetmiş Batı dünyası, Asya’dan farklılaşmaya çalışıyor. Ekonomisi çok güçlü ülkeler sadece bazı ölümlere razı devam ediyor. Ama ekonomisi kırılgan, kötü ülkelerde ekonomi iyice kötüleşiyor. Kötüleştikçe yoksulluk artıyor. Bir sonraki halkanın hasarının büyümesi kaçınılmaz oluyor. İran, Hindistan, Brezilya, bir süre sonra biz bunların arasına katılacağız.”
‘Salgını bilim değil, politika yönetiyor’
Şenol gevşeyen herkese hak verdiğini söyleyerek sözlerini sürdürdü: “Salgın bilimsel değil, politik kararlarla yönetiliyor. Salgını yönetenler ‘Salgın bitti’ deyince insanların gevşemesi çok normal. Herkes toplu taşımada maskesizken, ‘e zaten işe yaramayacak’ boşvermişliğine giriyor insanlar. Hastane asansörlerine maskesiz binmeye çalışıyorlar. Büyük bir karmaşa var. Kafalar karıştırıldı, iyice koptular. Türkiye’de dikkati sürdüren bir grup olmasa çok daha büyük ve hasarlı fırtınalar yaşanır. Bu kadar hareketlilikte alt varyantların hızlı gelişmesi bekleniyordu. Aslında beklenilmeyen bu kadar sağduyu yitimi ve insanlara karışık ve yanlış mesajlar verilmesi.”
‘Artık risk grubundakiler hastalanıyor’
Türkiye’nin altıncı dalgayı yaşadığını belirten Şenol, çocuklar ve gençlerden sonra, hastalıktan korumaya alınan risk grubundakilerin de hastalanmaya başladığını söyledi.
Dalganın beklenenden erken geldiğini söyleyen Şenol, şöyle devam etti: “Biz zaten BA.1 ve BA.2 dalgasının içindeydik. Omicron’dan türeyen iki varyantla olan bu dalga yüzde 60-70 nüfusu hastalandırdı. Yüzde 60-70 nüfusa da pek çok ülkede, yüzde 50-60 aşılı ekleniyordu. Bu da pandemiyi iki-üç ay yatıştırır diye düşünüyorduk. Fakat BA.4 ve BA.5 adlı yeni türevleri geldi. Bunlar Omicron’un çocukları değil, torunları. Ama çocuklarından da uzak, onlara da benzemeyen (genetikleri) torunları. Daha bulaşıcı, aşıdan kaçan ve akciğere daha çok yerleşen varyantıyla yeni bir dalga başlattı.”
BA.4 ve BA.5, ABD’de vakaların yüzde 50’sinden fazlasını oluşturuyor. Britanya, Fransa’nın yeni fırtınasından bu alt varyantlar sorumlu. Ancak Türkiye’de hangi alt varyantların dolaşımda olduğundan haberimiz yok, çünkü virüslerin genetik taraması kısıtlı.
Bir aydır yeni dalganın ipuçları verdiğini belirten Şenol, şunları dedi: “Son iki haftada yüzde 48 civarında vaka, yüzde 20 dolayında ölüm artışı var. Ondan da iki hafta önce vaka ve ölüm artışları başlamıştı. İnsanların hastalanmaması önemli ve bilim dünyası bunun için çalışıyor. Çünkü hastalık çok hafif de geçirilse sekel bırakabiliyor. Virüsün kimde nasıl davranacağını bilmiyoruz. Kırılgan grupların ağır hastalanma ihtimallerine karşı onları korumak istiyoruz.”
Sonbaharda daha büyük dalga geliyor
Bilim dünyasının süreci yavaşlatma çabasının nedenlerinden biri yeni varyanta karşı aşı içeriğinin güncellenebilmesi için zaman tanımak. Nitekim Omicron BA.1 ve BA.2’ye karşı bu hazırlıklar yapılabildi ve yeni aşılara hazırlandı. Hemen peşinden BA.4 ve BA.5 alt varyantları geldi.
Aslında bilim dünyası yeni varyantların gelişme sürecini yavaşlatmak için uyarıyor. Bunun için önerdikleri uygulanması zor önlemler değil. Seyahatlerin kısıtlanması, toplu taşımada, kapalı alanlarda iyi koruyan maskelerin takılma zorunluluğunun sürmesi, etkili aşılarla aşılanmanın artırılması ve tekrar dozların vurulması virüsün kontrolünü çok büyük oranda sağlayabilirdi.
Şenol’un görüşü şöyle: “Covid-19 enfeksiyonunun tam mevsimsel olmasına ramak kalmışken virüs yine oyun bozanlık yapıyor. Salgında, sonun başında mı, başın sonunda mıyız henüz bilmiyoruz. Sonbaharda bundan daha büyük, nüfusların en az üçte birini hastalandıracak dalga bekleniyor. Bu nedenle hazırlık süreci önemli. Kaldı ki Covid fırtınasına tutunduğumuzda her şey askıya alınıyor. Sayısız sorun gelişiyor. Mürettebat hastalandığı için uçuşlar durduruluyor, takımlar maçını yapamıyor, ekonomi duruyor… Alt varyantların hızlı gelmesi, pandeminin devam edebileceğini işaret ediyor. Ortam çok elverişli. Virüs evrimsel gelişimini son hız sürdürüyor. Yeni dalgayı başlatan ve Omicron’un türevi olan BA.5 ise ondan oldukça farklı. Çok daha bulaşıcı, aşı ve geçirilmiş enfeksiyon bağışıklığından etkilenmeme yetisinde. Bu nedenle de ‘tekrarlayan enfeksiyon’ yani bireysel hasar olasılığını artırıyor. ”
Yoğun bakım ihtiyacı artmaya başladı
Nispeten daha hafif bulgularla seyreden Omicron herkeste gevşemeye yol açtı. BA.1 ve BA.2 varyantları, aşılılarda hafif geçiyor.
Nezle benzeri belirtiler ve baş ağrısıyla hastalar atlatıyordu. Bu varyantlar bile uzamış Covid’lere yol açıyordu. BA.4 ve BA.5 daha şiddetli geçiyor.
Şenol, şunları dedi: “Belirgin öksürük, çok şiddetli baş ağrıları yapıyor ve akciğere yerleşiyor. Şu günlerde ileri yaşlardaki hastalarda, oksijenle daha ciddi tedavi ihtiyacı duyan vakalar artmaya başladı. İstanbul gibi önce tırmanan şehirlerde de yoğun bakım ihtiyacında tırmanma başladı.”
Aşılanmak çok önemli
Aşılar ağır enfeksiyondan koruyor. Ancak yaşı ve kırılganlığı yüksek olanlarda koruma süresi hem daha kısa hem daha az. Onları ciddi ve ölümcül hastalıktan koruması ilk üç aydan sonra yüzde 50’lere kadar düşüyor.
18-50 yaş arasındakilerde üç ile altı ay arasında yüzde 70’ler oranında ağır hastalıktan koruyor. Ancak BA.4 ve BA.5 Omicron’dan çok farklı.
Şenol aşıyla ilgili görüşlerini şöyle paylaştı: “Aşının etkisi daha da düşmüş olabilir. Bu nedenle dördüncü aşı dozlarının (mRNA ) açılmasının zamanı geldi. Önümüzdeki sonbahara yeni varyantların aşısı hazırlanacak. Bu zaman alacaktır. Tedarik bakımından bize sıra gelir mi gelmez mi bilemiyorum tabii ki. Tüm 50 yaş üstü ve risk grupları için dördüncü dozların mutlaka açılması gerektiğini düşünüyorum. Dördüncü dozlarını (iki doz Sinovac+iki doz Biontech) erken olanlar var. Bunların belki bir beşinci doz gereksinimi olacak. Çocukluk aşıları önemli. 5-12 yaş için aşılar açılmalı.”
Profesör, yeni varyantlardan korunmak için şunları önerdi:
*Kapalı ortamlarda (özellikle tren, otobüs, uçak gibi kalabalık ve kapalı ortamlarda) yüksek koruyuculu maske takın,
*Öpüşmeyin, sarılmayın,
*Kapalı ortamları havalandırın,
*Olabildiğince açık havada durun ve güneş almaya çalışın,
*Hastalananlar, tam doz aşılıysa beş tam gün mutlak izolasyona girmeli. Sonraki beş gün de maskeyle dolaşmaya devam etmeli.
*Aşısızlar 10 gün boyunca izolasyonda kalmalı.
*Vitamin, mineral takviyelerinin faydası yok.
*Bol su için.