Türk Tabipleri Birliği (TTB), depremin birinci ayında gözlem ve değerlendirme raporunu açıklayarak bölgede giderilemeyen eksiklikleri sıraladı.
İstanbul Tabip Odası’nın Cağaloğlu’daki binasında yapılan açıklamada konuşan TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, depremin ilk gününden itibaren Sağlık Bakanlığı’na yaptıkları işbirliği çağrısının karşılık bulmadığını söyledi.
“BU ŞARTLARDA SAĞLIK HİZMETİ VERİLEMEZ”
Gönüllü ve görevlendirmeyle bölgeye gidenlerin görevlendirilecekleri birimlerin planlamasında, ulaşım ve barınma olanaklarının sağlanmasında aksamalar olduğu ve güvenli olmayan hasarlı binalarda kaldıklarını hatırlatan Çıbık “Depremi yaşamış olan hekimlerin tümü depremzede olarak kabul edilmelidir ve yalnızca gönüllü olanlar uygun koşullar sağlanarak çalışmaya devam etmelidir.
Bölgede kalmak isteyen hekim ve ailelerine uygun barınma koşulları sağlanmalıdır. Bölgeden ayrılmak isteyen kamu çalışanı hekimlerin tayinleri öncelenmelidir.
Bu sağlanmadığı sürece bölgede nitelikli, kaliteli bir sağlık hizmetinin yanı sıra koruyucu sağlık hizmeti de verilemez” diye konuştu.
“SÖYLEMİŞTİK, TEKRAR SÖYLÜYORUZ”
TTB''nin 14 yıl önce hazırladığı ve kamuoyu ile paylaştığı değerlendirmelerin hatırlatıldığı bölümde ise şu ifadelere yer verildi;
2009 yılında söylediklerimizi bugüne kadar dikkate almayan Sağlık Bakanlığı''nın ve iktidarın ihmali nedeniyle, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş ve 20 Şubat 2023 Hatay depremlerinde bazı hastaneler yıkılmış, çok büyük bölümü de yaşanan hasarlar sonucu kullanılamaz hale gelmiştir.
Söylemiştik tekrar söylüyoruz: Olağandışı durumlara hazırlıklı olmak olanaklıdır. Depremin kaçınılmaz, kayıpların önlenebilir olduğunu biliyoruz.
Evlerin, hastanelerin üzerimize yıkılmayacağı insanlarımızı, hayvanlarımızı enkaz altında yitirmeyeceğimiz bir Türkiye mümkündür!
“ÖLÜM SAYISIYLA İLGİLİ BELİRSİZLİK SÜRÜYOR”
Ölüm sayılarına ilişkin soru işaretlerinin giderilmesi için çözüm önerisi de belirtilen raporda şu ifadeler kullanıldı;
Depreme bağlı ölüm sayısı ile ilgili belirsizlik devam etmektedir. Örneğin, Kahramanmaraş''ta yetkililer tarafından can kaybının resmi rakamlarla altı bin civarında olduğu, ancak belediye defin rakamlarının 11 bin civarında olduğu ifade edilmiştir.
Özellikle ilk yedi gün içinde enkazdan sağ çıkarılamayanlar arasında kimliği belirlenemeyenlerin sayısı dikkat çekicidir.
Kimliği bilinen ve bilinmeyen ölümlere dair adli makamların elinde bulunan kayıtlarda bulunan sayıların açıklanması, adrese dayalı nüfus kayıtları ile karşılaştırılması ve kamuoyuna açıklanması yoluyla toplumda gerçek ölüm sayısına dair soru işaretleri giderilmelidir.
“BULAŞICI HASTALIKLARI VE SALGINLARA GİDİŞİ HIZLANDIRIR"
TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, bölgeye temel ilaç ve tıbbi malzeme sağlanmasının çok büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, “Özellikle Türk Eczacıları Birliği''ne teşekkür etmek gerek. Sahada ilaca erişim söz konusu olmadığında 28 mobil eczanesiyle ilaca erişimi olanaklı kılmaya gayret ettiler.
Kamu otoritesinin sorumluluğu olmasına rağmen onlar meslektaşlarıyla dayanıştılar” dedi. Hastanelere elektrik sağlanmasının ciddi bir sorumluluk olduğunu aktaran Fincancı, “Elektrik kesintileri sonucu zarar gören hastalar var.
Kamu hizmetlerine erişimin kesintisiz olmalıydı ama olmadı” diye konuştu. Halen enkazların kaldırılmadığı, yolları molozlarla kapalı yerler olduğu bilgisini veren Fincancı “Hâlâ geçici yerleşim alanları yeterli değil.
Kalabalık konaklanan yerler bulaşıcı hastalıkları ve salgınlara gidişi hızlandırır” dedi.