Mehmed Emin Bey, döneminin en önemli Türkçü, Millî Edebiyatçı ve Yeni Lisancı isimlerinden biridir. Bu yüzden "Türk Şâiri" ve "Millî Şâir" olarak anılır. Ayrıca, İttihâd ve Terakki''nin de içindedir. Millî kültürümüzde içinde "Türk" sözü geçen ilk şiir de Mehmet Emin Yurdakul''un 1897 yılında Osmanlı-Rus Savaşı dolayısıyla yazdığı "Cenge Giderken" başlıklı şiirdir. Bu şiirdeki, "Ben bir Türk''üm dinim cinsim uludur," mısrasıyla gönüllere taht kuran Türkçü şair Mehmet Emin Yurdakul 1868 yılında Beşiktaş''ta dünyaya geldi. İlk tahsilini Beşiktaş Askerî Rüştiyesinde tamamladıktan sonra İdadiyeye ve Hukuk Mektebine devam etmiştir. Genç yaşında devlet memuriyetine giren şair sadaret evrak kaleminde çalıştıktan sonra Rüsumat Evrak Müdürlüğü yapmıştır. 1907''den itibaren Rüsumat Nazırı olarak Trabzon ve Erzurum''da vazife gördükten sonra Meşrutiyetin ilanını müteakip Bahriye Nezareti müsteşarlığına getirilmiştir. Hicaz vali vekilliği ve Sivas valiliği görevlerini ifa ettikten sonra istifa ederek İstanbul''a gelmiş Ahmet Ağaoğlu, Hüseyinzade Ali ve Yusuf Akçura tarafından tesis edilen Türk Yurdu mecmuası çevresine dahil olmuştur. Yurdakul ismi sayılanlardan Yusuf Akçura''yla beraber Millî Mücadeleye katılmak için Anadolu''ya geçmiştir.
Şair Anadolu''ya gidiş gerekçesini de şu mısralarıyla duyurmuştur:
"Nereye gideceğim öyle mi?
Anadolu''ya!
Senin dünkü Boğaz nöbetçilerinin, bugünkü hürriyet ve istiklâl kahramanlarının bulundukları yere!
Niçin gideceğim öyle mi?
Senin için;
Senin çocukların için; seni kurtarmak için, senin esîr ve mazlûm çocuklarını kurtarmak için ey İstanbul!"
Anadolu''ya geçişinin ardından Millet Meclisi azalığına seçilen Yurdakul son senelerde İstanbul mebusluğu da yapmıştı. Şiirlerindeki Türkçü vurgularla tanınan Mehmet Emin Yurdakul 14. Ocak 1944 tarihinde hayata gözlerini yummuştur.
İsmini Gazi Mustafa Kemal Paşa''dan alan 1928 yılında yayımlanan, "Mustafa Kemal" adlı eser Mehmed Emin''in yazı ve şiirlerinden oluşmakta. "Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet / Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir" mısraının da müellifi olan Mehmet Emin Yurdakul, kitaba da ismini veren Mustafa Kemal şiirinde Türk milletine dönerek şu şekilde haykırmaktadır:
"Hayır ey milletim! Bu zelil hayat,
Bu zincir, bu zulüm Türk için değil;
Bu alın yazısı, bu mukadderât,
Bu nisyan, bu ölüm Türk için değil."
Kitaptan bazı başlıklar ise şöyle:
* Mehmed Emin Bey''i Okurken
* İttihâd ve Terakki''denMehmed Emin Bey
* Mehmed Emin Bey''in Türkçülüğü
* Millî Edebiyat ve Mehmed Emin Bey
* Mehmed Emin Bey''in Düşünce Dünyasının Bir Özeti Olarak "Mustafa Kemal"
*Ey Beşerin Çarpan Kalbi
* Millî Mücadele Yolunda İstanbul''da Rüya Ağacı
* Doğduğum İlahi Beldeye * Anadolu''ya Doğru
* Ilgaz Dağları *Aydın Kızları
*Onların Hikâyesi
*Mustafa Kemal Zafer
Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50
***
Kültür hayatımıza iz bırakanlar
Onlar kutlu güzellik kervanının atlı koruyucuları, ulu edebiyat yapısının usta mimarları, nadide çiçeklerle bezeli has bahçemizin naif bahçıvanlarıdır. Alın teriyle, göz nuruyla, bin bir emekle ve olağanüstü bir gayretle hayaller kurdular, düşündüler ve ortaya müstesna eserler koydular. Çıktıkları has yolculuklarda, davet ettikleri sadık okuyucularına ve takipçilerine mihmandarlık ederken, hep tepeleri, gökyüzündeki yıldızları, daima zirveleri işaret ettiler.
Şiir, hikâye, roman, dil, dergi, Divan edebiyatı, deneme, eleştiri, çocuk edebiyatı, portre, klâsikler, çocuk edebiyatı, sadeleştirme, ansiklopedi, aydınlar, sözlük, tercüme, belagat, estetik, inanç, hatıra, antoloji, sağ-sol edebiyat, Dış Türk edebiyatları, kadın yazarlar, edebiyat tarihi, inceleme, İstanbul, tasavvuf, edebiyatta nesiller, lirizm, akımlar, Türkoloji, metin tahlilleri, seyahat, günlük yazı, mizah, araştırma metotları hakkında görüşler ve değerlendirmeler…
Mehmet Nuri Yardım, 40 yıl içinde alanlarında iz bırakan üstatlarla görüştü. Gelenekten beslenen, geleceğe uzanan köklü edebiyatımızın ihtişamını ve zarafetini bu sohbetlerin satır aralarında bulacaksınız. Türkiye''nin zihin birikimini ve aydınlık geleceğini de… Abdülkadir Karahan, Hakkı İbrahimhakkıoğlu, İlhan Ayverdi, Mustafa Miyasoğlu, Nejat Muallimoğlu, Orhan Okay, Ömer Faruk Akün, Şefik Can, Taha Toros, Talat Tekin ve yaşayan şahsiyetler…
Akıl Fikir Yayınları Tel:(0212) 514 77 77
***
HAFTANIN KİTABI
Yol ayrımına sürükleniş...
Araştırmacı Hakan Paksoy, "Türkiye''nin Rotası" adlı kitabında önemli tespitlerde bulunuyor:
Türkiye''nin rotası gerek içeride gerekse dışarıda başka bir istikamete çevrilmeye çalışılmakta, ideolojik bir hedefe yöneltilmek istenmektedir. Dış politikalarda da tercihler, içeride olduğu gibi ideolojik etnikçi ve mezhepçi yaklaşımla tespit edilmektedir.
Fakat bu tercih Türkiye''yi dünyada, Müslüman devletler de dâhil yalnızlaştırmış; Türkiye içinde de keskin ayrılıklara sebep olmuştur. Türk milletinin, 17''nci yüzyılın sonunda başlayan ve 13 Eylül 1921''de Sakarya Irmağı kenarında durdurulmuş olan geri çekilmesi tekrar başlamış durumdadır.
21. yüzyılda nüksettirilen hastalık ya daha da ağırlaşacak veya iyileşme yoluna girecektir. Bu çekilmenin sebebi olan menzil yolculuğu, bu kitabın her yazısında anlatılmaya çalışılmıştır.
Bu yolculukta en önemli çalışma Türk kimliği üzerinedir. Kimlik üzerindeki bu ağır baskı, algılama çerçevesinde de olsa, Türk milletinin rotasında sapmalara yol açmış ancak daha nihaî sonuca ulaşmamıştır.
Pankuş Yayınları Tel:(0312) 222 98 87
***
Alçak ihanetin gerçek romanı
Sadettin Koç, "Sarı Sonbahar" romanıyla yakın siyasi tarihimize ışık tutuyor:
Okuyucu bu romanda; son elli yıldır emperyalist güçlerin ülkemiz üzerine tutuştukları bilek güreşini görecektir.
Kamplara ayrılan Türk gençliğinin ideolojilere nasıl kurban edildiğini, gencecik beyinlerin Amerikan çıkarları uğruna nasıl heba edildiğini okuyacaktır.
Türkiye''nin 12 Eylül sabahına nasıl geldiğini, 12 Eylül''ün kaybedenlerini ve kazananlarını okuyacaktır.
Kısacası okuyucu; bu romanda yüzyılın değil bin yılın ihanet projesini okuyacaktır.
Bilgeoğuz Yayınları Tel:(0212) 527 33 65
***
KÜTÜPHANEMDEN
Anadolu''da kurtuluş günleri günlüğü
Millî Eğitim Basımevi tarafından 1000 Temel Eser Dizisi''nin 20. kitabı olarak 1970 yılında yayınlanmış olan "Eğil Dağlar" bir anlamda Yahya Kemal''in kalemiyle İstiklal Harbi''nin günü gününe yazılmış en yakın tarihi niteliğinde bir eser. Kitabın önsözünü yazan büyük edebiyat tarihçimiz Nihad Sami Banarlı, Yahya Kemal''in bu çalışmasını "Millî Mücadele''ye bilgi ve fikir yoluyla yapılmış bir vatan hizmeti" olarak değerlendiriyor. Nihad Sami Banarlı, kitap hakkındaki genel düşüncelerini de şöyle özetliyor:
Kemal, İstiklal Harbi''nin lüzumuna daha ilk anında inanmıştı. Onun, mutlaka bir zaferle neticeleneceğini de daha ilk anlarda söylüyordu. Onun yarattığı acı tatlı, savaş ve mukadderat cilvelerini (gazetelere yazdığı makalelerle) milletine günü gününe haber veriyordu; bütün bu ölüm kalım vak''alarının neden ve hangi millî, tarihî, askerî ve politik sebeplerle, milletimizin zaferiyle son bulacağını da deren bir bilgi, bir sezgi ve düşünce sentezi halinde aziz milletinin gönlüne ve idrakine sunuyordu.
Eğil Dağlar, İstiklal Harbi yıllarında, Türk milletinin ruhuna ve idrakine sunulan ve yalnız bir ümid ve temenni olmaktan çok üstün ve çok imanlı bir duygu düşünce kudretinin otantik kitabıdır. Eğil Dağlar kitabında Anafartalar ve İstiklal Harbi kahramanı Mustafa Kemal Paşa için, yine savaş günlerinde yazılmış, samimi ve riyasız takdir ve hayranlık sıralınır. Mustafa Kemal Paşa''dan hemen her fırsatta millî timsal diye bahsedilir. Mustafa Kemal, bir ferd değil, bir timsaldir cümlesi her fırsatta tekrarlanır.
(Ahmet Yabuloğlu)