Barış Yahya Çinçin / Selim Öztürk / Özel Haber
Çinli yetkililer ilk olarak 31 Aralık 2019 günü Çin’in 11 milyon nüfusa sahip kenti Vuhan’da 41 kişide zatürre benzeri bir hastalık olduğunu bildirmişti. Ancak daha sonra bunun zatürreye neden olan bir virüs olmadığı anlaşıldı. Yeni bir virüsten kaynaklandığı belirlenen hastalık hızla yayılmaya başladı.
O günden sonra aslında tüm dünya gibi biz Türkler de salgının eninde sonunda ülkemize uğrayacağını biliyorduk.
Peki, korona virüs hayatımızda neler değiştirdi? Konunun uzmanları ve iş dünyası, virüsün yarattığı değişikliklerin neler olduğunu anlattı.
Mersin Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ali Arslan, virüsün aile yapısında değişiklikler yaratacağını belirterek, “Pandemi, küresel salgın ya da bulaş süreci hem birey bazında hem de toplum bazında çok ciddi değişikliklere, değişime yol açtı, yol açmaya devam edecek. Hem kısa vadede hem uzun vadede hem de orta vadede görülecek. İnsanoğlunun tarihsel süreç içerisinde çok ender yaşadığı olaylara tanıklık ettik. Hem bireyler arası ilişkilerde hem toplumsal yapıda, hem de kurumların işleyişinde çok ciddi ve kalıcı bir değişime, etkiye yol açmıştır. Bu değişimi hem yapı hem de işleyiş bakımından gözlemlemek mümkün. Yapısalcı bakış açısı ile baktığımız zaman aile kurumunun yapısında, aile içi ilişkilerde, akrabalık ilişkilerinde ciddi bir farklılaşma, tahmin edilemeyen bir değişim, bir süreç yaşanıyor” dedi.
“İNTERNET TEKNOLOJİLERİ KULLANILMAYA BAŞLANACAK”
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nden Sosyolog Devrim Topses de salgının ardından yaşanacak teknolojik değişikliklere dikkat çekerek, “Bu konuda çok sayıda yorumdan bugün için bile söz edilebilir. Ben bunları iki başlık altında topluyorum. Birincisi, korona virüs salgınından sonra internet teknolojilerinin eğitimde ve ticarette kullanımı artacak. Yani uzaktan eğitim ya da e ticaret uygulamaları üst noktada olacak. Ama bence daha önemlisi, insanların kişisel hak ve özgürlükleri baskı altına girecek. Bunun nedeni ne olabilir? Yaşama kaygısı, yaşamı sürdürme kaygısı, insanların özgürlüklerinden vazgeçirmeye ve bu haklarını yüksek otoritelere daha hazır duruma getirebilir. Öncelikli güdüler, insanların yaşama güdüsü bu özgürlüklerinden feragat etme, bunu koruyacak üst otoriteye teslim etme gücü, böyle bir tehlike bizi bekliyor diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
“ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”
İstanbul Laleli’de işletmesi olan ve ticaret ile uğraşan iş insanı Mehmet Ocaklı ise ticaret dünyasının önemli değişikliklere uğrayacağını kaydederek şöyle konuştu:
“Dünyada artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bunu görüyoruz ve ben o kanıya vardım. Ayrıca şunu da gördük; dijitalleşmede ve teknolojide 30 yılda alınacak mesafe, yaşanacak süreç, 1 ayda alındı. Artık insanlar, bir araya gelmeden de birbirleri ile görüşebiliyor. Birbirleri ile iş görüşmesi yapabiliyor. Eğitim alabiliyor, hatta uzaktan doktora muayene bile olabiliyor. Bundan sonra e-ticaret, online satış bizim için olmazsa olmaz oldu. Mecburen biz de bu şekilde ticaret yapmak zorundayız. Çünkü insanlar eskisi gibi seyahat etmek istemeyecektir. “