Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Türk milletinin terörle sınavı

Hedef alınan kurumlar ve yapıldığı yer itibarıyla Ankara'daki terör Türkiye'ye karşı verilmiş ciddi bir mesajdır. Bu alçak saldırıyla terörist odaklar Türkiye'nin devlet ve güvenlik bürokrasisini hedef almışlardır. Türkiye'ye en hassas ve stratejik yerde eylem yapabildikleri mesajını vermişlerdir.

Bu alçak ve kalleş saldırının bir yandan Suriye'de PYD'nin obüslerle bombalanması, diğer yandan Güneydoğu'da PKK'nın ciddi biçimde imha edilmesiyle yakın ilişkisi vardır. Ankara'daki aşağılık saldırı, doğrudan ve açıktan girdikleri çatışmalarda bozguna uğrayanların buna kahpe ve kalleş yöntemlerle verdiği cevaptır

Bir süre önce terör örgütüyle ilişkili bir çok odaktan birbirini tamamlayan çeşitli açıklamalar gelmişti. Bu açıklamaların hemen hepsi de birbirinin benzeriydi. Bunlardan bir kaçı şöyledir:

DTK Eş Başkanı Hatip Dicle; "Devletin bu tutumu sona ermezse gerilla şehir merkezlerine inecek." Onun gibi KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, 'güvenlik güçlerinin operasyonlara devam etmesi halinde dağlarda bulunan PKK'lılar da şehir merkezlerine inecek' tehdidinde bulunmuştu. Murat Karayılan PKK terörünün beli kırıldığında "Ölümsüzler Taburu da metropollerde harekete geçer... Metropol sahalarına da yönelirsek savaşın kapsamı daha da gelişir" açıklamasında bulunuyordu.

Kandil'deki terörist Bayık ise şunları söylüyor, "Türkiye'nin içinden ve dışından gelen başka örgütlerle birlikte yakında bir devrimci direniş cephesinin kuruluşunu ilan etmeyi öngörüyoruz." Adını vermeyeceği örgütlerin terör örgütü PKK ile birlikte mücadele edeceğini alenen ilan ediyordu.

PKK-PYD ve IŞİD

Türkiye'de gerçekleştirilen terör eylemleri için şu tespiti yapmak bir zorunluluktur: Terör bir bütündür ve hepsinin amacı da aynıdır. Türk halkına terörist eylemlerle baş eğdirmek, devletin askeri bürokrasine ise diz çöktürmek temel amaçtır. Bu nedenle gözü dönmüş ve şuursuz bir biçimde militanlarına kahveleri-dernekleri taratmakla, vatandaşların araçlarını yaktırmakla, canlı bombalarını insanların arasında patlattırarak kitle katliamları gerçekleştirilmektedir.

Bu kanlı ve kalleş saldırılar; PKK, PYD, YPG, IŞİD, DHKP-C, MLKP, TAK gibi adı farklı da olsa aynı amaca hizmet eden ve birbiriyle organik ilişkileri olan örgütler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu örgütlerin harekete geçmesinde ya da geçirilmesinde Türkiye ile ilişkileri bozuk ülkelerin istihbarat servislerinin rolü göz ardı edilemez. Suriye, Rus, İran-Hizbullah, İsrail ve ABD istihbarat servislerinin Türkiye karşıtı terörist eylemler konusunda ne denli teşvik edici, kolaylaştırıcı ve örgütleyici oldukları bilinmektedir. Güneydoğu'da ele geçirilen yabancı eylemci ve silahlar bize bunu söylemektedir. Terörist eylemlerinin arkasında bulunan istihbarat servisleri ait oldukları devletlerin siyasetle ikna edemediği Türkiye'yi terörle terbiye ve ikna etmeye çalışmaktadır.

Son zamanlarda Türkiye'de yaşanan terör, DAEŞ ve PKK-PYD türü farklı iki boyut göstermektedir. Her iki terör odağı da birbirinin kopyası terörist saldırılara imza atmaktadır.

Özellik IŞİD Türkiye'de PYD'ye destek veren gruplara yönelik olarak kanlı eylemler gerçekleştirmiştir. IŞİD, Suriye'nin kuzeyinde çatıştığı PYD'nin Türkiye'deki sempati ve uzantılarına karşı Suruç, Diyarbakır, Ankara-Gar vb.. terör saldırılarını bu bağlamda gerçekleştirmiştir.

PKK-PYD ikilisi ise Güneydoğu'da kendisini kapana sıkıştıran, Irak'ın kuzeyindeki kamplarda militanlarını imha eden ve Azez'de PYD mevzilerini obüslerle bombalayan TSK'ya ve devletin güvenlik bürokrasisine karşı terörist eylemler gerçekleştirmektedir. Ankara'daki saldırı bu bakımdan karakter itibarıyla PYD-PKK ikilisinin ortak eylemi olduğunu göstermektedir. Saldırıyı gerçekleştiren teröristler ve onlarla ilişkisi olanların kimlikleri de büyük ölçüde açığa çıkarılmıştır.

Devleti ve milletiyle Türkiye terörle ve ihanetle sınavdadır. Türkiye'nin hem terörü hem de arkasındaki güçleri ezecek gücü vardır. Yeter ki yeterli sabır ve irade gösterilsin! Milletin birliği bozulmasın.

Yazarın Diğer Yazıları