İsrailde yargı reformu tartışmalarının ardından binlerce İsrailli gece sokaklara çıktı. Netanyahu’nun evinin önündeki barikatlar yıkıldı, Başbakanlık ve Knesset önünde eylemler başladı, Tel-Aviv’deki otoyollara çıkan göstericiler trafiği kesti, üniversiteler süresiz boykot kararı aldı. Bir kadın göstericinin taşıdığı pankarttaki “Sonumuz Türkiye gibi olmasın.” ifadesi dikkat çekti.
Sosyal medyada gündem olan fotoğraf, 1960’ların sonunda Londra’da kaydedilen bir görüntüyü akıllara getirdi. 1960’ların sonunda Londra’da çekilen bu fotoğrafta eşit işe eşit ücret verilmesini isteyen kadınlardan birinin elindeki pankartta “İngiliz kadınlar Türk kadınların daha mı değersiz?” yazdığı görülüyor.
Türkiye’de kadın haklarına kolaylıkla konuşanların bu fotoğrafa bakmalarında, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in en büyük başarısının kadınlara tanınan medeni haklar olduğunu hatırlamalarında büyük fayda var.
Türkiye''de kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren yasal düzenleme 1934 yılında yürürlüğe girdi. Avrupa''da ise bu tarihin Türkiye''den çok sonraki dönemlere ait olduğu görülüyor. Cumhuriyet''ten sonraki dönemlerde kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinden sonra, iş hayatına atılmalarına da olanak verildi.
Türkiye kadın hakları konusunda örnek ülke konumundayken, durum AKP iktidarında tersine döndü. Kadın düşmanı politika ve söylemlerini sistematik şekilde sürdüren AKP iktidarında tarikat ve cemaatler hiç olmadığı kadar güçlendi.
Böylelikle AKP iktidarı kadın ve çocuk düşmanı söylemlerin en gür çıktığı bu dönemin mimarı oldu.
Atatürk Türkiye''sinden bugüne bakıldığında "Nereden nereye" diye isyan etmemek güç bir hal aldı...