“Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya” Karamanoğlu Mehmet Bey’in, 13 Mayıs 1277’ de, Türkçe’yi korumak amacıyla yayınladığı ünlü fermanı ile bütün Anadolu beyliklerinde kök salmış olan milli bir akıma tercüman olmuş ve öteki beylerinde temsilciliğini yapmış bulunmaktadırlar.
Karamanoğlu Mehmet Bey’de Atatürk’de dilin, insanlar arasında ortak duyarlılığı ve millet olma bilincini oluşturduğu düşüncesinden yola çıkarak Türk dilinin korunmasında ve gelişmesinde ön ayak olmuş önemli şahsiyetlerdir.
Karamanoğlu Mehmet Bey, Karamanoğulları'nın ikinci beyi Kerimüd-din Karaman Bey'in oğludur ve Türkmenlerin Salur boyundan gelir. Tarihçilere göre, Mehmet Bey okuma yazma konusunda tam yetkinlik kazanmış ve çağının pek çok alanında bilgi sahibi olmuştur.
Meclislerinde vezirler, kadılar, müftüler ve alimlerin yanı sıra şairler ve müneccimleri de barındırmıştır. Onun döneminde Allame, Feyzullah, Hoca Fakih, Fehhar, Halim, Nizami, Hızır, Mahmud gibi pek çok ilim ve edebiyat insanı, Türk kültürüne hizmet etmek amacıyla Karaman sarayında himaye görmüştür. Molla Fenari'nin yetiştirdiği Niğdeli Kara Yakub ile Karamanlı Sarı Yakub da Karamanoğulları devri alimleri arasında yer alır.
Karamanoğlu Mehmet Bey'in en bilinen icraatlarından biri, 13 Mayıs 1277 tarihinde Konya'da gerçekleştirilen bir toplantıda Türkçe'yi resmi dil olarak ilan ettiği ünlü fermanını yayınlamasıdır. Bu ferman, o dönemin dil özelliklerini yansıtan bir belgedir.
Ferman, İbni Bibi'nin Evamirü’l-Alaiyye adlı Farsça eserinde Farsça olarak yer almakta olup daha sonra Türkçe'ye çevrilmiştir. Fermanın çevirisi, Yazıcıoğlu Ali tarafından Tevarih-i Al i Selçuk adıyla 15. yüzyılda yapılmıştır.
Fermanın Türkçe çevirisinde şu ifadeler yer almaktadır: “Şimden girü hiç kimesne kapuda ve divanda ve mecalis ve seyranda Türki dilinden gayri dil söylemeye”. Bu ifade günümüz Türkçesi'ne şu şekilde aktarılmıştır: “Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya”. Bu ferman, Türkçe'nin korunması ve yaygınlaştırılması açısından önemli bir adım olmuştur ve diğer Anadolu beyliklerine de örnek olmuştur.
Eğer Anadolu beyliklerinde benzer bir gelişme olmasaydı, Gülşehri'nin Felekname, Aruz Risalesi; Aşık Paşa'nın Garibname, Fakrname; Hoca Mes'ud'un Süheyl ü Nevbahar, Ferhengname; Şeyhoğlu Sadrettin Mustafa'nın Hurşid ü Ferahşah, Marzubanname; Ahmedi'nin İskendername; Cemşid u Hurşid; Kadı Burhanettin'in Divanı; Elvan Çelebi'nin Menakibü'l Kudsiyye; Kul Mes'ud'un Kelile ve Dimne gibi önemli eserler ortaya çıkmazdı.
Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanı, Türkçe'nin gelişimine ve Anadolu'nun kültürel zenginliğine büyük katkı sağlamıştır.
ANADOLU BEYLİKLERİ DÖNEMİNDEKİ TÜRK DİLİ
Anadolu Beylikleri dönemi, XIII. yüzyılın sonlarından XV. yüzyıl ortalarına kadar uzanır ve genel olarak Anadolu Selçuklularının yıkılışından Osmanlı Devleti'nin imparatorluk temellerinin atılmasına kadar olan dönemi kapsar. Bu dönem, Türk akınlarının XI. yüzyıldan itibaren Hazar ötesinden Anadolu'ya yönelmesiyle başlamış ve Moğol baskısıyla daha da hızlanmıştır. XIII. yüzyıldan itibaren Anadolu'da Oğuzca temelli, ancak yerel ağız özelliklerinin ağır bastığı bir yazı dili gelişmiştir.
Beylikler dönemi Türk siyasi tarihinde Anadolu Türk birliğinin parçalanma dönemi olmasına rağmen, dil tarihi açısından milli bir yazı dilinin kurulduğu dönemdir. Anadolu'da Türk yazı dilinin kuruluşu Beylikler dönemine rastlar. Bu dönemde, eski Türk yazı dilinden ayrılarak müstakil bir yazı dilinin kurulması, Anadolu'nun farklı bölgelerinde tek bir kol halinde ilerleyen eski Türk yazı dilinden ayrılmasını simgeler.
Büyük Selçuklu Devleti'nde resmi dil Türkçe değilken, din ilimleri ve medrese dili olarak Arapça, edebiyat ve yönetim dili olarak da Farsça kullanılmıştır. Bu durum, XIII. yüzyılda Anadolu'nun büyük merkezlerinde İslam kültürünün güçlenmesine yol açmıştır. Ancak Anadolu Beylikleri döneminde, Türkçenin Arapça ve Farsça ile olan mücadelesinde hâkim duruma geçmesi, Oğuz ve Türkmen boylarının beylerinin rolüyle gerçekleşmiştir.
Karamanoğlu Mehmet Bey, Anadolu Beylikleri döneminde Türkçenin güçlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu dönemde Türkçe'nin hâkim dil olması için mücadele vermiş ve Türkçe'nin resmi dil olarak kullanılmasını teşvik etmiştir. Dolayısıyla, Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçenin gelişimine ve Anadolu'nun kültürel yapısına büyük katkıda bulunmuştur.