Fatih ERBOZ/Ankara
Danıştay'ın, okullarda "Öğrenci Andı"nı kaldıran yönetmelik değişikliğini iptal etmesinin ardından iktidar çevrelerinden yükselen sesler tartışmalara neden oldu. Danıştay'ın verdiği iptal kararının yerinde olduğunu kaydeden Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk, "Andımızda sayılan niteliklerin hangisine karşı çıkabiliriz, bundan neden rahatsız oluyorlar? Danıştay'ın kararı Anayasa'daki Türk tanımından alan bir karar. Etnik bir tanım yok" dedi. "Bu karardan neden rahatsız olunduğunu anlamıyorum" diyen Türk, "Andımızın kaldırılmasını da anlamamıştım. Türküm, doğruyum, çalışkanım... Atatürk'ün izinden gitmek, bunların aslında hiç birisi gençlerimizin o doğrultuda yetişmesini istemeyeceğimiz düşünceler ya da ilkeler değil" diye konuştu. Türk kavramının bir ırkçılık olmadığına vurgu yapan Türk sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk vatandaşı, Anayasamızın 66. maddesi, bu tanımı açıkça ortaya koyuyor. Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür. Bu Anayasa'nın tanımı. Aynı zamanda Atatürk'ün tanımı ile örtüşür. Atatürk, 'Anadolu ahalisine Türk denir' der. Burada ki Türk ırk değil. Bu ülkede yaşayan insanlar hangi etnik kökenden olursa olsun, bütün etnik kimlikler bunun etrafında birleşir. Türk kimliği hepimizi bağlayan kimliktir. Ayrı ayrı etnik kimlikler olabilir. Herkes Türk'tür. Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartını ve pasaportunu taşıyan herkes Türk'tür. Burada da kastedilen budur. Etnik kimlik değil."
"Ne mutlu Türk'üm diyene" sözünün de böyle olduğunu dile getiren Türk, "Bu sözü de kaldırdılar birçok yerden. Biz bunu kaldırdığımız zaman bir anlamda kendi kimliğimizi inkâr etmiş oluyoruz. Hangi etnik kimlikten olursak olalım hepimizin birleştiği kimlik Türk kimliğidir" dedi.
