TBMM Genel Kurulu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülürken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakanlığının bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, turizme verdikleri desteği “2002-2022 döneminde turizm amaçlı çevre düzenlemesi ve altyapının geliştirilmesi ile sürdürülebilir turizm kapsamında yaklaşık 2,3 milyar lira destek sağladık. Bu desteğin 768 milyon lirası 2018-2022 yılları arasında sağlanmıştır” diye açıkladı.
."SİZ RAHATSIZ OLACAKSINIZ DİYE AĞAÇ MI KESSEYDİK"
Ersoy, Bodrum’daki firmasına ait tesise ek tahsis verildiğini ileri süren CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’a şöyle yanıt verdi:
"Asli işlemden kasıt ana yerin tahsisis ise 2000 yılında yapılmış. Otelin işa edilmesiyse ilk otel inşaatı 2010 yılında yapılmış. Eğer asli konu firmaya 25 dönüm ek tahsis verilmesiyse, bu işlemi 2012’de uygun görülmüş. Bütün bu asli işlemler ben bakan değilken, hatta bu firmanın sahibi bile değilken gerçekleşmiş. Benim firmam bu firmayı satın aldığı tarih ise 2020. Resmi belgeyi de getirdim. Burada ne yazıyor? 31 Mayıs 2012. Bakanın da imzasına bakın. Benim değil. 2012 yılında verilmiş olan ek tahsis. Ana tahsisin uzağında değil. Bitişiktir. Zaten bitişik olmasa teknik ve mevzuat gereği ek tahsis verilemez. İsteseniz de değiştiremezsiniz. Peki 2021’deki işlem nedir? 2012 yılında ek alan verilmesi uygun görülen, yoğun ağaç dokusu bulunması nedeniyle arazinin ağaç yoğunluğu çok az olan ve geri plandaki yere kaydırılması işlemidir. Çok doğru ve gerekli bir işlemdir. Siz rahatsız olacaksınız diye ağaç mı kesseydik. Doğru bir işlem yapıldı."
“SOKAKTAKİ HERHANGİ BİRİNİN TURİZM YATIRIMI YAPMAK İSTEMESİ YETERLİ”
Firmanın almış olduğu teşvikin bakan olmam ile ilişkilendirilmesi… Ben biraz teşvikleri anlatayım. Yatırım teşvikleri son 40 yıldır Sanayi Bakanlığı tarafından verilmekte. İstisnasız bütün turizm yatırımcılarına ülkeye döviz kazandıran yatırımları için, yatırım taahhütlerinin ve ülkeye getirmeyi taahhüt ettiği dövizin büyüklüğü ile doğru orantılı başka herhangi bir sınırlama olmadan verilen, sadece Türkiye’ye özgü olmayın turizm geliri yüksek olan ülkelerin birçoğunda uygulanan sistem.
Bizim de onlardan kopyaladığımız bir sistem. Taahhütlerinizi gerçekleştirdiğiniz oranda ve gerçekleştirdikten sonra ve bunları belgeleri ile ispat ettikten sonra yararlanabiliyorsunuz. Yani bakanlıklar yatırımları başka ülkelerde değil kendi ülkelerinde yapılması için yatırımcıları özellikle teşvik etmekte ve bu sebeple verilmektedir. Üstelik bu belgeyi almak için bakan olmanıza gerek yok. Bu salonda bulunan herhangi biriniz veya sokaktaki herhangi birinin turizm yatırımı yapmak istemesi ve taahhütte bulunması yeterli. Başvuran herkese verildiği için herhangi bir yatırımcının hakkı da alınmamış olduğuna göre benim firmamın yatırım için yurt dışını değil de Türkiye’yi seçmesinin nesi yanlış? Merak ediyorum.