"İnsanlar sanayiden yüz çevirip, en kıymetli semtlerde 50-100 kat yapmak için koşuşturuyorlarsa, en kestirme yoldan buradan rant elde etmeyi düşünüyorlarsa bu bir tehlikedir" diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, soru üzerine Ankara ve İstanbul’u örnek gösterdi. Hürriyet gazetesinden Oğuz Demir'in haberine göre, Özhaseki, şunları söyledi:
"Belediye ismi vermemi kimse beklemesin. Ama herkes gidip Ankara’nın veya İstanbul’un en lüks semtlerinde, sahil kenarlarında kafelerde oturup baktığı zaman gördüğü nahoş manzaralardan rahatsız diye düşünüyorum. Oradaki dedikoduları dinlerlerse, epey rahatsız olurlar. Bu dedikoduların bir kısmı dedikodudur, iftiradır, silelim. Ama hepsi de dedikodudan ibaret değil, biz de bunu biliyoruz. Ancak bu tür şeyleri ispatlayabilmek öyle zor ki, o yüzden biz bu işlerin olmamasına gayret edeceğiz. Dünyanın en eski mesleklerinden birisi, hakkına razı olmadan başkasının hakkına el uzatmak, hırsızlıklar, yolsuzluklar ve kötülükler.
Son 10-15 yıl içerisinde şehirlerimizin çok hızlı gelişmesi şehir rantlarını da doğurdu. Bu konuda imar planları aslında çok yeterliyken, imar planlarında bozulmalar meydana gelmeye başladı. Bu bozulmalar, haksız yere birine menfaat sağlamalar insanlardaki adalet duygusunu sarstığı gibi bu işi yapan idarecilere karşı da müthiş bir öfke duyulmasına sebebiyet veriyor. Ben bunları ifade etmeye çalıştım. İmar konusunda sayın cumhurbaşkanımız çok titiz ve hassas. Zaten belediye başkanlığı yaptığı için bu konular hakkında da biliyor. Bütün özel sohbetlerimizde de özellikle dikey mimariden çok yatay mimariye geçilmesi hususunda da direkt talimatları var, adeta bir mücadele devam ediyor.”