TÜİK yüzde 54 diyor, alımlar yüzde 3’te kalıyor. Rapor her şeyi ortaya çıkardı

TÜİK yüzde 54 diyor, alımlar yüzde 3’te kalıyor. Rapor her şeyi ortaya çıkardı

CHP’li Gürer, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tarımsal girdi maliyetlerinin son bir yılda %54 oranında arttığını belirtti. Bu artışa rağmen açıklanan alım fiyatlarının çoğu üründe üreticilerin maliyetlerini karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı.

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde tarım sektöründe yaşanan sorunları tespit ettiği raporunda hububat, patates, soğan, çay, şekerpancarı, meyve ve sebzelerdeki güncel durumu değerlendirdi. Gürer, üreticilerle yaptığı saha görüşmelerinde, girdi maliyetlerindeki artışın ve düşük alım fiyatlarının çiftçiler üzerindeki olumsuz etkilerini yerinde gözlemledi.

Özellikle AKP hükümetinin tarım ürünlerine yönelik alım fiyatlarını eleştiren Gürer, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tarımsal girdi maliyetlerinin son bir yılda %54 oranında arttığını belirtti. Bu artışa rağmen açıklanan alım fiyatlarının çoğu üründe üreticilerin maliyetlerini karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı. Buğday için yapılan alım fiyatlarına örnek veren Gürer, makarnalık buğday için ton başına 10.000 TL, ekmeklik buğday için ise 9.250 TL olduğunu ancak bu fiyatların üreticilerin beklentilerinin altında kaldığını ifade etti. Ayrıca arpa alım fiyatının sadece %3 artışla 7.250 TL/ton olarak belirlenmesinin üreticileri daha da zor durumda bıraktığını dile getirdi.

Gürer, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) alım politikalarını da eleştirerek, alım koşullarının ve depoya teslim ürün alımının tüccarların insafına bırakılmasının çiftçileri olumsuz etkilediğini söyledi. Özellikle kuraklık nedeniyle İç Anadolu'da rekolte düşüşlerinin yaşandığını ve bu durumun üreticilerin gelirlerini daha da azalttığını belirtti. Tarım ilacı, gübre, tohum ve mazot fiyatlarındaki sürekli artışların çiftçilerin maliyetlerini artırdığını ve bu durumun tarım sektörünü olumsuz etkilediğini ifade etti.

Çay üreticilerinin de yaşadığı sorunlara değinen Gürer, Rize'de gerçekleşen bir mitingde çay üreticilerinin taleplerini dinlediğini ve Çaykur'un belirlediği alım fiyatlarının beklentilerin altında kaldığını söyledi. Kota ve kontenjan uygulamalarının üreticileri tüccarların insafına bıraktığını ve alım fiyatlarının düşmesine neden olduğunu belirtti.

Patates ve soğan gibi ürünlerde de benzer sıkıntıların yaşandığını vurgulayan Gürer, patates üretim maliyetlerinin yüksek olmasına rağmen piyasada düşük fiyatlarla karşılaşıldığını, bu durumun çiftçilerin zararına olduğunu dile getirdi. Ayrıca, şekerpancarı üreticilerinin avans fiyatlarının belirlenmemiş olmasının ve fındık üreticilerinin alım fiyatlarının düşük kalmasının sektördeki belirsizliği artırdığını sözlerine ekledi.

Genel olarak, Türkiye'de tarım politikalarının planlı ve öngörülebilir olmadığını ve çiftçilerin bu nedenle sürekli belirsizliklerle mücadele ettiğini belirten Gürer, sektördeki desteklerin yetersiz kaldığını ve çiftçilerin bankalara olan borçlarının giderek arttığını dile getirdi. Tarım sektörünün geleceği için daha sağlıklı ve sürdürülebilir politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Gürer'in raporu, Türkiye'nin farklı bölgelerinde tarımın güncel durumunu ve çiftçilerin karşılaştığı zorlukları detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır.