Emre YILMAZ- ANKARA - YENİÇAĞ
Göçlerin ekonomik sorunların bir sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eden Cinisli, “Göçleri ekonomik sorunlar etkiliyor. Bir şehirden göç olduğunda o bölgenin iş gücü azalıyor. Büyük göç veren Doğu Anadolu illerimizin ana geçim kaynağı bilindiği üzere tarım ve hayvancılık. Oranın insanları göç ettiği zaman tarım ve hayvancılık yapacak insan kaynağımız azalıyor. Türkiye’nin tarımdaki yaş ortalaması 55’lere dayandı. Bu yaş ortalaması dünya ölçeğine göre çok anormal olmayabilir. Avrupa’da da bu yaşlara dayanmasına karşın tarımda yüksek teknoloji kullanılıyor. Bu sebeple Avrupa’daki bu yaş ortalaması sorun olmaktan çıkabiliyor.Türkiye’de yapılan tarımda 4.0 teknolojimiz yok denecek kadar az. Avrupa’da ve ABD’de bu oran daha yüksek. Yaş ortalaması bu sebeple onlar için sorun teşkil etmiyor. Bizde tarım sektöründe yaş ortalamasının yükselmesi büyük bir sorun teşkil ediyor” diye konuştu.
Göç sebebiyle şehirlerin karakteristik özelliklerini kaybettiğini vurgulayan Cinisli, “Erzurum özelinde göç konusunu değerlendirecek olursak bugün Erzurum’un nüfusu 2.5 milyon olması gerekirken 750 – 800 bin bandında. Nüfusun bu derece düşük olması ciddi sorun teşkil ediyor. Göçlerden dolayı şehirlerin kendi karakteristik özellikleri de kalmaz oldu. Her şehrin kendine özgü karakteristik özelliği vardır” ifadelerini kullandı.
İmkansızlıklar yüzünden göçlerin yaşandığını belirten Cinisli, “İnsanlar batıdaki zenginlikten dolayı göç etmiyor. Kendi bölgesi ve şehrindeki fakirlik yüzünden göç ediyor. İnsanlarımız kendi şehrinde, bölgesinde daha az kazanmayı başka şehirlerde daha çok kazanmaya tercih eder. Fakat o kadar çok imkansızlıklar yaşanıyor ki kendi şehirlerinden göç etmek zorunda bırakılıyorlar” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin dört bir yanında fakirliğin hakim olduğunu söyleyen Cinisli, “Doğudan batıya iş bulma umuduyla gidenler batıda da iş bulmakta zorlanıyor. AKP’nin buradaki amacı muhtaç bırakıp muhtaçlığı yönetmek. Eskiden fakirliği yönetiyorlardı. AKP, "Sosyal yardım sayısını arttırdık” diyor. Sosyal yardım yapmak bir devletin elbette görevidir. Ancak devletin esas görevi sosyal yardıma muhtaç ailelerin sayısını azaltmak ve onları refaha kavuşturmaktır. AKP, daha çok sosyal yardıma muhtaç kalan aileye daha çok sosyal yardım yapar hale gelmiş durumda ve bununla övünüyorlar. AKP, insanları fakirleştirerek kendilerine muhtaç bırakma politikasını izliyor. Bu çok acımasız bir politikadır. Ülkenin menfaatine çalışan bir siyasinin aklına getirmemesi gereken bir projedir. AKP’nin acımasız politikaları onların vatandaş için değil kendileri için çalıştığını gösteriyor. İnsanları kendilerine muhtaç bırakmak için bilinçli bir şekilde fakirleştiriyorlar” dedi.
Yaşanan ekonomik sıkıntıların vatandaşı intihara kadar sürüklediğine vurgu yapan Cinisli, “Yaşanan ekonomik sıkıntılar sosyal sıkıntılara da sebebiyet veriyor. TÜİK artık intihar rakamlarını açıklayamaz hale geldi. Ekonomik sıkıntılardan dolayı insanlar canlarına kıymaya başladı. TÜİK 2020’den beri intiharların sayılarını açıklamayı bıraktı. Sadece 2019 yılında 119 bin kişi intihar etmiş. Bu sayı neredeyse küçük bir anadolu şehrine eşit. İntihar yaşı 15-19 yaş aralığına kadar düştü. Geçtiğimiz hafta Erzurum’da 3 tane genç vatandaşımız intihar etti. 15-19 yaş aralığında umut, heyecan dolu olması gereken gençlerimiz neden intihar ediyor? AKP’nin 19 yıllık iktidarında Türkiye bir neslini kaybetti. Gençlerimiz yanlış politikalar sebebiyle iş bulamayacak duruma geldi. İktidarın yapmış olduğu kayırmalardan dolayı gençlerimizde, iş bulamayacağı, kendisine sıra gelmiyeceği düşüncesi oluştu. Gençlerimiz, rakiplerinden daha da iyi olsa AKP’li tanıdığı olmadığı zaman o işi alamayacaklarını düşünüyor” diye konuştu.