Tuğrul Türkeş ne demişti?
Ak Parti Hükûmeti'nde Başbakan Yardımcısı olan Tuğrul Türkeş, "Seçimde %49,5 galibiyet, referandumda %49,5 yenilgidir." demişti. Sözü aslında, başkanlığa çok hevesli Saray'dakine bir ikazdı.
Tuğrul Bey'in tarihî ikazını hatırlayalım:
"Turgut Özal Anavatan Partisi'nin başında ve iktidarda, en güçlü zamanları. 'Eski siyasetçiler zaman tünelinde kaldı' dedi ve 1987'de bir referanduma gitti. Özal'ın maksadı 'Benim cazibem var, iktidardayım, kendi gücümle bunları paketler bitiririm. Ben parti içinde bir talimat verince birinin gidip Demirel'le öbürünün gidip Erbakan'la konuşmasının yolunu kapatayım' dedi. Referandumda halk %49.8'e % 0.2 ile eski siyasetçilere siyaset yolunu açtı. Bakın bir tehlikeye dikkat çekmeye çalışıyorum. Özal'ın istediği referandumun sonunda ne oldu? Demirel tekrar siyaset sahnesine çıktı, Erbakan çıktı, Türkeş çıktı. Ve rahmetli Özal'ın düşüşü başladı. İktidardaki bir partinin bunu dikkate alması lâzım. Referandum genel seçim değildir. 7 Haziran'da %41 alırsın, 1 Kasım'da %49.5'e çıkarırsın ve mutlak galipsin. Referandumda aynı %49.5'u aldığında seçimi kaybettin demektir. Referandumu kaybetmek cumhurbaşkanının yasal ve meşru olduğunu tekrar tartışmaya açar. AK Parti'nin buna dikkat etmesi lâzım." (Röp.: Cansu Çamlıbel, Hürriyet, 28 Kasım 2016).
Referandumda, Saray'dakinin oyu %51,39, "Tek Adam Rejimi"ne karşı çıkan "Birleşik Demokrasi Cephesi"nin oyu ise% 48,59. (Oranlar, hukukî hükmünü kaybetmiş Yüksek Seçim Kurulu'nun açıklaması üstelik!)
Herkes biliyor ki, sandıktan "Evet" çıkmamıştır. Tuğrul Türkeş'in, hileyi, düzenbazlığı, YSK'ya tehdidi görmemesi mümkün değildir. Tecrübesiyle olacakları sezmiş ve mutlak bir yenilgiye işaret etmiştir. Demek istediği şu idi: "Muhterem Saraylı! Millet seni 'Tek Adam' yapmaz! 0,5 oyla kaybın, düşüşün başlangıcıdır. Turgut Özal örneği önümüzde!"
Bunca baskıya, halkın cebine el uzatılarak her tarafı "Evet"le kuşatmaya, "Hayır" diyenlere, kanunları çiğneyerek, Anayasa'yı hiçe sayarak hiçbir imkân tanımamaya, buna rağmen yenilgiye uğranılacağı anlaşılınca, önceden hazırlanmış mühürsüz oy pusulalarını devreye sokmaya rağmen ucu ucuna "Evet" çıkarılmıştır.
Saray'dakinin oturduğu koltuk çivilidir; rahat etmesi mümkün değildir.
CHP Genel Başkanı ne diyor: "Önümüzdeki süreçte bu çizginin devamı hâlinde 'Hayır'dan korktular ve kaybedeceklerini biliyorlar."
Rakamı göstererek "Biz galibiz." diyemezler.
Keşke Tuğrul Bey'in sözüne gelselerdi. Türkiye bu kadar gerilmezdi.
Saray'daki gayriresmî AKP Genel Başkanı idi. Şimdi üye oldu, 21 Mayıs'ta da Resmî Genel Başkan.
Hem partinin başkanı, hem cumhurun! "Hayırcılar", kendilerine "Teröristlerle birlikteler." diyeni kabullenebilirler mi? "Yandaş" fetvacıların peşin peşin İslâm dışı ilân etmelerini içlerine sindirebilirler mi?