Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda üç adım atlamada Türkiye adına bir ilki gerçekleştirerek 74 yıl sonra bu dalda ilk kez madalya kazanma başarısını gösteren Tuğba Danışmaz, yobazların saldırısına karşı sessizliğini bozdu.
Şampiyona'da 14.57'lik atlayışıyla kendisinin en iyi derecesini gerçekleştirerek gümüş madalya kazanmasından sonra giyimi ve dövmeleriyle çağ dışı zihinleri çileden çıkartan başarılı Türk kızının uluslararası kurallara uygun elbisesinin sansürlenmesi büyük bir tepkiye yol açmıştı.
Gerçek adını vermek yerine Sabri Amca diye ne olduğu belirsiz bir adla sosyal medyada dolaşan şahıs, şampiyon sporcumuzun vücudunu sansürleyerek şöyle yazmıştı:
"İster yobaz deyin ister gerici deyin dinci deyin
Ben bu şekilde kazanılan şampiyonluğuda kabul etmiyorum
Şimdiçağdaşlar diyecek tesettürlemi katılsın
Yav kardeşim herşeyin bir adamı var kilotla böyle olmaz"
Millete her şeyin bir adabı olduğunu salık veren sosyal medya canlısının Türkçe'nin imla ve yazım adabına uymaması ise dikkat çekti. Yıldız atlayıcımıza karşı başlatılan akıl almaz linç girişimine karşı ilk tepki Mustafa Sandal'dan gelmişti. Sandal X adlı sosyal medya hesabından şöyle seslenmişti:
"Avrupa Şampiyonu sporcumuz Tuğba Danışman''a uygulanan sansürü ve bu yakışıksız sözleri kınıyorum! Sen yaşamayı tercih ettiğin ülkeyi seç, biletin benden, söz! Ama orası burası değil! Tuğba Danışman gururumuz, yüz akımızdır"
Sosyal medyada takma isimle var olmaya çalışan Sabri Dayı adlı kullanıcının aksine milletimizin uluslararası arenada göğsünü kabartan Tuğba Danışmaz, bütün bunlar olup biterken sessizliğini muhafaza etmişti.
Rekortmen atlayıcımız Sabri Dayı adlı sosyal medya canlısı ve onun peşine takılıp sporcumuzu linç etmeye çalışanlara karşı sessizliğini bozarak X adlı sosyal medya platformundan tokat gibi bir cevap verdi. Danışmaz'ın açıklaması şöyle:
Küçük bir açıklama;
Yazdıklarınızı, söylediklerinizi, duyduğum duymadığım konuşmalarınıza olabildiğince sessiz kalmaya özen gösterdim ama ben ne kadar sustuysam siz o kadar konuştunuz. Suskunluğumu zayıflık sandınız ve acımasızca eleştirilerde bulundunuz. Beni yaptığım işten, vücudumdan, kıyafetimden, dövmelerimden, mensup olduğum dinden, haddiniz hakkınız olmadığı halde, bir annenin evladım olduğumu unutup, insan olduğumu unutup, yerden yere vurdunuz. Kadın düşmanı erkekler sanırdım ama aranızda hemcinslerim de varmış. Siz bir baltaya sap olamamışken, eliniz bir yerinizde televizyon karşısında otururken, ben tek ortak noktamız şanlı bayrağımızı temsil edip elimden gelenin en iyisini yapmakla meşguldüm. Bunun anlamının ne kadar büyük olduğunu daha kavrayamamış sizlerin aciz, kıskanç, fesat ve iğrenç yorumlarına maruz kalıyorum, çünkü tek başarınız bu. Ben bu işi bu şekilde yapacağım. Ne kadar zorunuza gittiği zerre umrumda değil. Beğenseniz de beğenmeseniz de ben ATATÜRK KIZIYIM!