Öğretmenlerin geçim zorlukları iddialarına cevap vermek isteyen Bakan Hüseyin Çelik ne yaptı biliyor musunuz? Kışkırtma tarifi yaptı. Bunun tahrik ve ajitasyon olduğunu söyledi. Bu bir cevaptı Çelik’e göre. Ama sözleşmesi feshedilince tedavisi yarım kalan kanser hastası Metin öğretmene cevap verilemedi.
1.5 milyar aylık vermektense 650 liraya sözleşmeli öğretmen çalıştıran eğitime, “milli” eğitim demek içimden gelmiyor. KPSS’yi veremediği için, bu bahaneyle on senedir atanamayan diplomalı öğretmenler var. İşportacılık yapıyorlar. Her türlü güvenden yoksunlar. İşte Metin öğretmen örneği. KPSS’de kazananları da gördük!
Yeni ortaya sürülen Fatih Projesi de bir “göstermelik”. Buna uygun alt yapı, hazırlık olmadan, öğretmenleri yetiştirmeden, bilgisayar firmalarını zenginleştirecek bu proje okulları bilgisayar çöplüğüne çevirecek, bir öğretmenin söylediği gibi. Bir de Öğretmenler Günü yapıyorlar!
* * *
Erbakan Hoca “bunlar ne yaptıklarını bilmiyorlar” dedi. Numan Bey referandum istedi. İHH Başkanı Bülent Yıldırım, komşularla ilişkilerimizi tehlikeli bir biçimde bozacak bu füze kalkanı işini eleştirdi. Yetmedi, Mazlum Der’den de bir sözcü aynı anlamda bir eleştiri yaptı.
Sendikal haklarını kullanarak TEKEL işçileriyle dayanışmaya giren Tireli öğretmenleri, Öğretmenler Günü’nde mahkemeye çıkardılar. Hepsi beraat etti. AKP’nin işi zor!
AKP de ne yaptı. Sağcıları sevindirmek için üç paşayı görevden aldı. Ne zamanıydı, ne de sırası! Buna BTP’den başka kimse sevinmedi.
Başka ne yaptı? Müslümanların gönlünü almak için de Beyrut’ta İsrail’e hakaret edici bir konuşma yaparak alkış topladı. Hiç vakit kaybetmiyorlar. Hemen “imaj” düzeltmeye koşuyorlar.
Tam da bu sırada Kuzey ve Güney Kore arasında çatışma çıktı. ABD Güney Kore’ye nükleer uçak gemisi yolladı ve Kuzey Kore sularına ateş edildi. ABD ile Güney Kore birlikte tatbikat yapıyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar; bütün paşaları görevden alsalar da, her gün Lübnan’a gidip İsrail’e “one minute” de çekseler artık AKP gidicidir. Müslümanlar nezdinde şüpheli duruma düşmüştür.
CHP de acele edip saçma sapan ittifaklar falan peşinde olmamalıdır. Artık “inn” olan “işbirlikçilik” değil, dik durabilmektir. Bakın İranlı bir profesör Asgar Ferdi bu konuda çok uzun beyanatında ne diyor. “NATO, Ortadoğu ülkeleri ve özellikle İran için ayakta tutuluyor. NATO, ABD demektir. Türkiyenin NATO’da bulunması, bu gün, Ortadoğu için çok rahatsız edici bir durumdur. Türk halkı bunu kabul etmez.”
* * *
Bir mühendis okurum, Lami Mesut Özkan, mühendis olduğu ve Siyonizmi iyi tanıdığı için Erbakan Hoca’ya da gönderilmesini istediği bir metin yollamış. Diyor ki: NATO’nun en güçlü ve en son radar teknoloji radarları, internet uydu bağlantılarını sömüren kapasite, en yeni ve en güçlü bilgisayar sistemleri, siber saldırı teknolojileri, mega zihin yönlendirme cihazları ve yüzlerce internet korsanları, NATO uzmanı kılığında Türkiye’de konuşlanacaktır.
“Anadolu ve Kıbrıs suları ECHALON gemileriyle kuşatılacaktır.”
“Savaş uçaklarının donanımları, koordinasyon bozulacak, CRN benzeri küçük platformlarda fay hatlarını harekete geçirici deprem ve orta çaplı tsunamiler oluşturabileceklerdir.”
“Vatan ve İslamiyet tehlikede. Bu kalkan, bir truva atıdır. Siber saldırı sistemidir. TC ve komşu ülkeler tehlike altındadır.”
Şimdi neden müslümanların da uyanmaya başladığını anladınız mı? İsrail’e çekilen yeni “one minute”un sebebini de anladınız mı?
