TSK mı, PKK mı?
Ne zaman PKK bir kahpelik yapsa AKP güruhu ile yanaşması olan matbuat bu ve benzeri fısıltıları yayıyorlar:
-Bu saldırı hükümeti devirmek için!
-Saldırı AKP’yi zayıflatmak için!
-Saldırının ardında Ergenekon var!
-Saldırıyı PKK’lılar değil, TSK’nın içindeki Ergenekoncular gerçekleştirdi.
-Saldırıyı PKK içindeki Ergenekoncular AKP’yi zora sokmak için yaptı.
Son dönemde bunlara yeni teraneler eklendi:
-PKK İsrail taşeronu. İsrail bu saldırı ile AKP’den intikam alıyor.
-Komutanlar saldırıyı biliyordu, AKP zora girsin diye saldırının önüne geçilmedi.
Daha bunlar gibi pek çok zırva yandaşların dilinde.
Utanmasalar, PKK AKP’yi alaşağı etmek için kuruldu bile diyecekler.
Son olarak Önder Aytaç isimli nereye hizmet ettiği malum olan biri benzer hezeyanları dillendirdi ve malum medya o ifadeleri manşete taşıdı.
Dramatik olan, bu söylem ve iddiaların devletin zirveleri ya da hükümet nezdinde kabul görmesidir!
Son olayda TBMM Başkanı Şahin, ama daha öncesinde mesela Tokat saldırısında bizatihi Cumhurbaşkanı ile Başbakan TSK’nın kendi askerini katlettiğini ima edebilmişlerdir.
Tam bu noktada soralım, böyle bir tabloda PKK ile nasıl mücadele edilebilir ve sonuç alınabilir?
Bir ülke ve yönetenlerini tasavvur ediniz ki, ülkenin meşru silahlı gücünü, çeyrek asırdır ülkeyi bölme ideali ile kan döken katiller sürüsünden daha tehlikeli görüp hedefe
oturtabiliyor!
Soruyorum; böyle bir bakışla bırakın terörün önlenmesi, 72 milyonun beraber yaşaması mümkün olabilir mi?
Emin olunuz; bu AKP ve yandaşları TSK ile uğraştıklarının yarısı kadar PKK ile mücadele etseydi, bütün bu şehitlerin hiç biri verilmezdi.
Kendimizi kandırmayalım, bu ülke için PKK’dan daha büyük tehlike, AKP ve güruhunun bu bakışıdır!
Kendine ram olmayan herkesi düşman gören bir anlayışla bırakın dev bir ülke, sıradan bir aile bile yönetilemez!
Ülkenin ve devletin ali menfaatlerini kendi iktidarının devamı adına sürekli çiğneyen bir anlayışla Türkiye’nin gideceği yer uçurumdur ki ülkemiz bugün böyle bir sürece yelken açmış durumdadır.
Lafı uzatmıyorum, bu zihniyet tasfiye edilmediği sürece Türkiye değil PKK’dan kurtulmak, PKK benzeri yeni belalarla yüz yüze gelecektir.
Son bir not:
Genelkurmayımızın savcıları niçin vardırlar?
TSK’ya yapılan bu alçak hücumlar suç değil mi, neden gereğini yapmıyorlar?
12 yaşında, babasının işini kaybetmesinden ötürü Tayyip Erdoğan’a laf atan bir çocuk için 5 yıl hapis cezası istenirken, bu ülkenin şanlı ordusuna atılan çirkin iftiraların hiç mi müeyyidesi yok!
Hayır yazılı hukukda böyle bir müeyyide var da, savcıları harekete geçirecek bir irade yok TSK’da..
Yazıklar olsun!
NİYE DAVET ETTİ?
Bana Barzani’yi anlat Abdullah Bey!
Dün son PKK saldırısı bağlamında Çankaya’daki zirve haberinin sonucunu beklerken Cumhurbaşkanı Gül’ün Barzani’yi davet etmesi ve görüşmelerini düşündüm.. Sahi Abdullah Bey her fırsatta Türkiye’ye salya saçan bu adamı niçin çağırdı ve neyi konuştu? Adamın davet edilmesi PKK ile mücadele bağlamında olamaz çünkü daha dün Barzani’nin sözcüsü TSK’nın K. Irak’da operasyon yapma ihtimaline karşı rezil bir tutum takındı ve yeni küstahlıklar yaptı. Bundan da önemlisi Barzani yönetiminin PKK’ya verdiği Kandil desteği ortada.. Hal bu iken sormak lazım; bu adamı Türkiye’ye neden çağırdılar ve ne görüştüler? Barzani’nin çağrılması, K.Irak’da aslında fiilen var olan Kürdistan’ı tanımadır. Dolayısı ile siz Barzani’nin Kürdistan’ını tanırsanız, PKK da, durun bir dakika, ben de varım, benim de taleplerim var diyecektir ve diyor.
BUNU DA GÖRDÜK
PKK’lılar için ağıt yakan AKP’li Bakan!
Adam şehit cenazelerine gitmiyor ama ölen PKK’lılar için ağıt yakıp bölgeye yani hemşehrilerine selam gönderiyor. Hayır bunu yapan BDP’li biri değil AKP’li ve üstelik bakan... Egemen Bağış’tan söz ediyorum.. Bağış önceki gün, “Ölen PKK’lılar da Türk vatandaşı” buyurdular ve onlar için kahroluyoruz mesajını örtülü olarak ilettiler. Söyleyin bana bu tür adamların bakan olduğu bir kabine PKK ile nasıl mücadele eder? Kişisel özelliği sadece İngilizce bilmek olan ve Tayyip Erdoğan’ın ABD temasları sürecinde yaptığı tercümanlık sebebi ile konuşulanlara aracılık etiği yani şahit olduğu için sussun diye bakanlıkla ödüllendirilenlerin de bulunduğu bir kabineyle Türkiye PKK gibi bir bela ile baş edebilir mi?
BAŞSAĞLIĞI
İlhan Selçuk, Kuvayı Milliyenin şanlı kalpaklısıydı!
Hikmet Çetinkaya haklıdır. İlhan Selçuk’u öldüren o malum Ergenekon soruşturmasıdır. İlhan Bey ne zaman ki o soruşturmanın cenderesine sokuldu, kimyası bozuldu ve sağlığını kaybetti. Görüyorsunuz, Ergenekon olayı can almaya ve can yakmaya devam ediyor.. Bu vesile ile İlhan Selçuk’a rahmetler, sevenlerine ve Cumhuriyet camiasına başsağlığı diliyorum.. İlhan bey özellikle son döneminde Kuva-i Milliye ruhu ve anlayışının önderi ve de kalpaklısı olarak gönüllerde yer buldu... Türk solu geneli itibarı ile bugün Milli bir çizgide ve Mustafa Kemal’in izinde ise, bunun en büyük mimarı tartışmasız İlhan bey’dir. Selçuk son döneminde bütünlük ve ayrışmama bağlamında tarihsel katkılar sunmuştur..