Vatanseverlerin toprağı Tokat’ta bile şehit veriyorsak, bu ölümlerin hesabını sadece eşkıya canilerden değil, devletin sorumlularından da sormak gerekir...
Böyle bir baskın nasıl olabilir!!?
Kafalar karmakarışık, yürekleri ferahlatan bir açıklama yoktur..! Dahası, öyle
itelemeler yapılmaktadır ki, hem de öyle ağızlardan..! Şaşırmamak ve dahası,
güvensiz olmamak mümkün değil!..
Önce açıklamalara bakalım...
PKK eşkıyasının baskını üstlendiği saate kadar, iktidar mensupları ve onları etekleyen matbuat yoğun bir şekilde saldırganın adresini “karanlık güçlere” yönlendirdi... Bu açıklamalarda, gözle görülür bir şekilde PKK kollaması bile mevcuttu!
En ileri giden devletin televizyonu TRT oldu!.. TRT, PKK’nın saldırıyı üstlenmesinden birkaç dakika önce, bir senaryo eşliğinde “Baskını yapanları” anlatıyordu.. Hem de çok çarpıcı iddialarla.. TRT’ye göre, olayda “Reşadiyeli Dursun Çiçek’in(Albay)” dahli aranıyordu!..
Yani olay “Ergenekon” patentli asker işiydi ve amaç “açılımı” sabote etmekti..! TRT resmi kurum.. Devletin resmi ağızlarının sözcüsü.. Böyle bir haberi millete aktarmanın hesabı kitabı nedir..
Bu haberle denilen şudur..
“Asker, darbe hesapları ile kendi eratını kurşunlattı!” Eveleyip gevelemeden söyleyelim, askere devlet TV’si ile müthiş bir saldırı yapılmıştır...
Elde delil ne?!..
TRT’nin bu haber için yaslandığı belki de, Abdullah Gül ve Erdoğan’ın açıklamaları olmuş olabilir mi.. Malum onlara göre saldırı bir provokasyondu..
PKK’nın üstlenmesinden sonra da,
iktidar bu açıklamaları sürdürdü.
Başbakan Yardımcısı, ağzından çıkan her sözü ayeti kerime gibi kabul eden partililere, “PKK üstlense de bu iş karanlıktır. Tetiği çektiren farklı olabilir” diye müstehzi edalarla beyanat veriyor.. Fikri ile zikri belli olan bu muhterem, adresi taraftarlarının kafasına çakıyor!..
Peki aradan beş gün geçmesine karşın neden elde somut bilgi yok!!?
Tokat’ın ortasına kadar dalan eşkıyanın elinin kolunun bu kadar serbest olmasının izahı ne, sorumlusu nerede?!
Askeri sözcünün (İstihbarat Başkanı Korgeneral) açıklaması “PKK’nın buralardaki faaliyeti ile ilgili elimizde bilgi yoktu!!” demesi ne kadar acıklı bir durumdur...
Açıklamaya bakın, “Tunceli’den gelen beş kişilik ekip!!” O ekibin Tunceli’de neden itlaf edilemediği bir sorudur!! Hem de cevabı belli bir soru. (Belediyeyi bile PKK’ya teslim eden devlet anlayışının izahı?!!)
Eşkıya, beş kişilik silahlı güç olarak Tunceli’den kalkıyor, Sivas’ı aşıp Tokat’a dalıyor ve Mehmetçik’i pusuya düşürüyor!!.
Oh ne ala, ne uykusudur bu?!!
Lafı gelmiştir söyleyelim, evlatlarını
askere gönderip, tabutu ile geri alan bu milletin, Genelkurmay’dan beklentileri vardır... O çocukları toprağa düşürenlerin kelleleri...
Yoksa dört gün sonra, ele geçirile geçirile eşkıyanın telsiz konuşmaları vs.. geçirilmiş, bu konuşmaların açıklamaları yapılmış da hangi yürekte yangın biraz dinmiştir.. Silah elinde olan, silahın gereğini eşkıya üzerine icra etsin artık..
Eşkıyanın telsiz konuşmalarında baskın şenliğini dinleyen millet kahroluyor.. Yapılan açıklama bu.. Neden bu açıklamayı yapıyorlar?!. “Valla iktidar ve yandaşları bize iftira atıyor, baskın bizim işimiz değil!!” demek için...
Hale bakın, verdiğimiz yedi şehidin
ardından ortaya çıkan, Ankara’nın tepesindeki itiş kakış!!. Eşkıya işte bu yüzden
istediğini yapabiliyor!..
