Travmatik beyin hasarı tedavisinde dev adım

Travmatik beyin hasarı tedavisinde dev adım

Andrew R. Stevens ve ekibinin yürüttüğü çalışma, "Photobiomodulation improves functional recovery after mild traumatic brain injury" başlıklı makalede, travmatik beyin hasarının tedavisinde yeni bir umut ışığı sunuyor. Bioengineering & Translational Medicine dergisinde yayımlanan bu araştırma, kızılötesi ışık tedavisinin beyin hasarının iyileşme sürecini hızlandırabileceğini gösteriyor.

Birmingham Üniversitesi'nden bilim insanları, travmatik beyin hasarının (mTBI) tedavisinde kızılötesi ışık terapisinin umut verici sonuçlar sunduğunu açıkladı. Andrew R. Stevens ve ekibinin yürüttüğü bu araştırma, kızılötesi ışık tedavisinin beyin dokularını onarabileceğini ve iyileşme sürecini hızlandırabileceğini gösteriyor. Bioengineering & Translational Medicine dergisinde yayımlanan çalışmada, bu yeni yöntemin, travmatik beyin hasarının tedavisinde kullanılabilecek potansiyel bir seçenek olduğu belirtiliyor.

Travmatik beyin hasarı, başa alınan darbe sonrası oluşan karmaşık bir dizi iltihabi sürecin beyinde yol açtığı hasarların, hastaların iyileşme süreçlerini önemli ölçüde zorlaştırdığı bir durum olarak biliniyor. Beyin dokusundaki bu iltihabi değişimler, travmanın ardından dakikalar ila saatler içinde başlayarak durumu daha da kötüleştirebiliyor. Bu tür beyin hasarları, günümüzde tedavi seçenekleri kısıtlı olan bir alan olarak öne çıkıyor.

Birmingham Üniversitesi bilim insanları tarafından geliştirilen ve Birmingham Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi tarafından patente alınan bu yeni yöntem, söz konusu ikincil hasara karşı koruma sağlamak ve hastaların daha hızlı ve daha iyi iyileşmesini teşvik etmek amacıyla geliştirildi. Çalışmanın başında yer alan ekipte, Profesör Zubair Ahmed, Profesör Will Palin, Dr. Mohammed Hadis ve cerrahlar Andrew Stevens ile David Davies bulunuyor. Araştırmada, iki farklı kızılötesi ışık dalga boyunun (660 nm ve 810 nm) iyileşme üzerindeki etkileri incelendi.

Araştırma, hayvan modelleri üzerinde yapıldı ve travma sonrası üç gün boyunca günde iki dakikalık kızılötesi ışık uygulaması gerçekleştirildi. Tedavi, lazer yardımıyla beyin dokusuna uygulandı. Sonuçlar, beyin travmasının ardından iltihaplanmada rol oynayan astrosit ve mikroglial hücrelerin aktivasyonunda önemli ölçüde azalma olduğunu gösterdi. Ayrıca, hücre ölümü ile ilişkili biyokimyasal belirteçlerde de önemli düşüşler gözlemlendi.

Çalışmanın dört hafta süresince yapılan değerlendirmelerinde, deneklerin denge ve bilişsel işlevlerini içeren fonksiyonel testlerde belirgin iyileşmeler görüldü. Kızılötesi ışık tedavisi, kontrol grubuna kıyasla iyileşmeyi hızlandırdı ve özellikle 810 nm dalga boyundaki ışık daha üstün sonuçlar verdi. Araştırmanın sonuçları, bu tedavi yönteminin beyin travması yaşayan hastalar için yeni bir umut olabileceğini işaret ediyor.

Bu çalışma, yılın başlarında yayımlanan ve kızılötesi ışığın omurilik yaralanmalarında da faydalı olabileceğini gösteren önceki araştırmalara dayanıyor. Bu önceki araştırma, kızılötesi ışığın sinir hücrelerinin hayatta kalmasını artırdığını ve yeni sinir hücrelerinin büyümesini teşvik ettiğini ortaya koymuştu.

Çalışmayı yöneten Profesör Zubair Ahmed, "Amacımız, bu yöntemi travmatik beyin ve omurilik yaralanmaları olan hastaların iyileşme sürecini iyileştirmek için kullanılabilecek bir tıbbi cihaza dönüştürmek. Bu cihaz, hastaların tedavi sonrası sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirebilir" dedi.

Araştırmacılar, bu cihazın geliştirilmesi ve ticari olarak piyasaya sürülmesi için endüstriyel ortaklar arayışına girmiş durumda. Bu buluşun, gelecekte travmatik beyin ve omurilik yaralanmaları gibi zorlu tedavi süreçlerine sahip hastalar için yeni bir tedavi seçeneği sunabileceği düşünülüyor.

brain-on-imaging.webp