İnsan ve yük taşımacılığının ağırlıklı olarak karayollarında gerçekleşmeye başlamasından itibaren Türkiye trafik kazalarında daima rekor sahibi oldu. Ölümlü trafik kazalarında da bu rekoru kimseye kaptırmadı. Dolayısıyla dünya ülkeleri arasında trafik kazalarında en çok insan kaybeden, en çok insanı sakatlanan, en çok maddi hasara uğrayan bir ülke durumuna sahip olduk. Ülkemizde 2021 yılında 200 binden fazla trafik kazası meydana gelmiş, 5400 kişi hayatını kaybetmiş, 250 bin civarında insan da yaralanmıştır. 200 binden fazla araç da hasar görmüştür.
Teknolojinin bir nimeti olarak karayollarında hızlı ulaşma, hızlı yük taşıma imkânı sunan motorlu araçlar, Türk insanı, Türk toplumu için aynı zamanda büyük acıların, çok kötü anıların da sebebi olmuştur. Yaşamayı kolaylaştırmada, ulaşımda konfor sağlamada gerçekten bir nimet, bir lütuf olan motorlu araçlardan amaca uygun şekilde yararlanamadık. Onları kullanmakta büyük hatalar yaptık.
Ne yazık ki bilginin, bilişimin zirvelerinde bulunduğumuz bugünlerde de ölümlü, maddi hasarlı trafik kazalarında bir azalma, bir iyiye gitme yok. Özellikle karayollarındaki seyrüseferin/sirkülasyonun katlandığı uzun bayram tatillerinde katliam gibi trafik kazaları yaşanıyor. Yollar kan gölüne dönüyor. Binlerce, on binlerce aile yuvasına ateşler düşüyor. Bayram mateme dönüşüyor. Bütün bu trajedide en büyük suçlu, kusurlu ise insan unsuru.
20-25 yıl önce gerçekleşen trafik kazalarında en büyük payı yolların yetersizliği, elverişsizliği oluşturuyordu. Özellikle tek şeritli yollarda hatalı sollamalar sebebiyle kafa kafaya gelen araçlarda çok sayıda can kayıpları yaşanıyordu. Bu tür kazalarda araçlardan insanların sağ çıkması mucize olarak kabul ediliyordu. Günümüzde yol yetersizliği, elverişsizliği diye bir sebep söz konusu değil. Türkiye 25-30 yıldan bu yana karayolu inşasında çok büyük mesafe kat etmiş; otoyol ve duble yol yeterliliğinde gelişmiş ülke standartlarını yakalamıştır. Ülke genelinde il ve ilçeler arasındaki çok işlek yollar ya otoyol ya da duble yollara çevrilmiştir. Metropollere ulaşımda alternatif otoyollar ve duble yollar devreye alınmıştır. Özetle Türkiye yol durumunu trafik kazalarında bir sebep olmaktan çıkarmıştır.
Günümüz Türkiye’sinde trafik kazalarının en büyük nedeni insan faktörüdür. Trafik kazalarını önlemek için ilk yapılacak işlerden biri insanları eğitmek ve bilinçlendirmektir. Sürücü belgelerinin daha sıkı koşullara bağlanarak verilmesidir. Sürücülerin akıl sağlıkları ve sorumluluk duyguları çok daha iyi denetlenmelidir.
Her alanda olduğu gibi trafikte de insan unsurunu iyi eğitmedikçe başka önlemler istenen sonucu vermiyor. Bir zamanlar Karayolları Genel Müdürlüğünün “İçinizdeki trafik canavarını durdurun, o sizi durdurmadan!” sloganı çok yaygındı ve çok etkileyici bir slogandı. Ama onunla bile amaçlanan sonuç elde edilememişti.
Gelişmiş, ama yol durumu bizden daha elverişsiz ülkelerde bile bizdeki kadar ölümlü trafik kazası olmuyor. Çünkü oralarda sürücüler çok iyi eğitimden ve testlerden geçiriliyor ve hata yapanların da hiç gözünün yaşına bakılmıyor.
Trafik kazalarını kader olmaktan çıkarmak için “Merhametten maraz hâsıl olur” gerçeğini göz önüne alarak biz de yanlış yapanların, kuralları ihlal edenlerin gözünün yaşına bakmamalıyız.