Trabzonspor’da 25–26 Mart tarihlerinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul’la birlikte yeni bir başkan ve yönetim kurulu göreve geldi. Hayırlı, uğurlu olsun. Hepsine kolaylıklar diliyorum. Yakın bir zamanda mazbatalarını alacak ve görev dağılımı yapıldıktan sonra herkes üstlendiği alanda Trabzonspor’un başarısı için gayret gösterecek. Umarım çok başarılı olurlar.
Yalnız şöyle bir durum var. Camiada Zeyyat Kafkas’ın “Asbaşkan” olacağı konuşuluyor. Doğruluğu nedir, ne değildir bilmiyorum. Ancak görünen o ki; Ertuğrul Doğan, İstanbul’da olduğu için Trabzon’da yaşananları pek bilmiyor.
Ona bir anımı anlatayım da öyle karar versin!
Ağustos ayının ortalarıydı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Futbol Federasyonu’ndan kulübümüze bir yazı geldi. Yazıda; Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi’nde açılacak olan “Türk Futbol Tarihi Sergisi”nde kullanılmak üzere 2021–2022 sezonu şampiyonluk kupamız, kulübümüzün kuruluş dönemi evrakları ve bir adet imzalı forma talep ediliyordu.
Türk Futbol Tarihi Sergisi
Odönem Arşiv ve Müze faaliyetleri Kurumsal İletişim Birimi’ne bağlıydı. Haliyle bizim ilgilenmemiz gerekiyordu. Kurumsal İletişim Direktörümüz Sevecen Tunç görevde olmadığı ve “Kablocu Metin”e de henüz piyango vurmadığı için konuyla bizzat ben ilgilendim.
Gelen yazıyı Genel Müdürümüz Sinan Zengin’e aktardım. Daha sonra Genel Sekreterimiz Ömer Sağıroğlu’na… O da Başkanımız Ahmet Ağaoğlu’na. Yönetim Kurulumuz onay verdikten sonra gerekli yazışmaları yaptık. 38 yıl sonra müzemize koyduğumuz şampiyonluk kupası ve daha önce açık arttırmada satışa sunulduğunu öğrenerek binbir emekle kulübümüze geri kazandırdığımız kuruluş dönemi evraklarının sorumluluğu çok büyüktü. Dikkatli olmalıydık!
Arşiv ve Müze Sorumlumuz Ahmet Karaosmanoğlu’yla birlikte kupa ve evrakların müzeden alınarak Ankara’ya gidişini planladık.
Buna göre; Ahmet Karaosmanoğu ile Güvenlik Müdürümüz Abdullah Hacıoğlu, Şamil Ekinci Müzesi’nden şampiyonluk kupası ve kuruluş evraklarını alacak, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ne getirecek, ardından da kutusuna koyarak uçakla Ankara’ya götürecekti. Türk Havayolları’ndan Ankara uçağına yan yana 3 adet bilet aldık. DHMİ’nden Ankara’ya gidecek iki kişinin CIP — VIP girişlerini kullanabilmesi için Trabzonspor Kulübü adına özel izin istedik. Emniyete konuyla ilgili bilgi verdik.
Velhasıl; Ahmet ve Abdullah abi sağ salim Ankara’ya gittiler. Havaalanında VIP araç kendilerini alarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne götürdü. Külliyedeki yetkililere kulüp avukatımızın hazırladığı yediemin tutanağı imzalatılarak Trabzonspor tarihinin en kıymetli materyallerini Cumhurbaşkanlığı’na teslim ettiler.
Trabzonspor 2021–2022 Sezonu Şampiyonluk Kupası
Gel zaman git zaman, yaklaşık 10 gün sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden bir telefon geldi. Sergi için yeni materyaller istiyorlardı.
Şifahen olmayacağını belirterek resmi yazı talep ettik. Birkaç gün sonra Cumhurbaşkanlığı ve TFF imzalı gelen yazıda kulübümüzden 1980–81 Sezonu Şampiyonluk Kupası, Kıbrıs Barış Kupası ve Havagücü ile bölüştüğümüz “Yarım Kupa” isteniyordu.
Yine kulüp içi bilgilendirmeler ve izinleri aldıktan sonra kupalarının gönderilmesini planladık. Bu kez Ahmet Karaosmanoğlu ve Abdullah Hacıoğlu’nun yanı sıra iki güvenlik görevlisi daha talep ettik. Ahmet 1980–81 Sezonu Şampiyonluk kupasını, Abdullah Abi “Yarım Kupa”yı, diğer iki güvenlikçi arkadaş ise ebat ve ağırlık olarak diğer kupalara nazaran oldukça büyük olan Kıbrıs Barış Kupası’nı taşıyacaktı.
Bir hafta önce olduğu gibi aynı şekilde gidecek, aynı şekilde döneceklerdi.
Herkes bu plan doğrultusunda hazırlığını yaparken, acı acı telefonum çaldı… Telefonun ucunda Bordo-Mavi Tur’da görev yapan ve kulübün biletleme işleriyle ilgilenen Hakan Küçük vardı.
Hakan, “Zeyyat Bey aradı, ‘uçağa ne gerek var, otobüsle gitsinler’ diyerek biletleri iptal etmemi söyledi” dedi.
Hakan’a, “Şaka mı yapıyorsun?” diye sorduğumda ise, “Gayet ciddi, iptal ediyorum” dedi. “Dur, dur iptal etme. Ben bir Zeyyat Bey’i arayayım” dedim.
Zeyyat Bey’i aradım, “Abi Hakanla konuştum, kupaları otobüsle mi göndereceğiz?” dedim. “Evet” dedi. Ekonomik bazı gerekçeler söyleyerek, “Nedir öyle uçakla dört kişi… İki kişi binsinler otobüse gitsinler” dedi.
Şaşırmıştım… “Abi üç kupa var, bir tanesi zaten Kıbrıs Barış Kupası. Ancak taşırlar ama istersen sayıyı düşürelim. Olmaz öyle otobüsle falan” dememe rağmen, “olur, olur” diyerek konuyu ve telefonu kapattı.
Tekrar aradım, “Abi bari kulübün araçlarından bir tanesini verelim, onunla gitsinler. Ya da araba falan kiralayalım” dedim. Gerek görmedi, “Lükse alışmasınlar, otobüse binip gitsinler” diyerek tekrar telefonu kapattı.
İnanılır gibi değildi. Aklıma izah edemiyordum bu durumu!
Duramadım… Bu kez yanına, odasına gittim. “Abi bunlar bizim kupalarımız, otobüsle olmaz” dedim. “Niye?” dedi ve ekledi, “Biz Trabzonspor’uz öyle mi?”…
“Evet” dedim. “Başka yerlerde Biz Trabzonsporuz diyeceğiz.” dedi.
Peki dedim ve yanından ayrıldım.
Ahmet Karaosmanoğlu’nu aradım, “Şaka mı yapıyorsun?” dedi, “Hayır” dedim ve durumu izah ettim.
Abdullah Hacıoğlu’nu aradım, o da “Şaka mı yapıyorsun?” dedi ve ona da “Hayır” diyerek durumu izah ettim.
Herkes anlam veremediği bir durumu yaşıyordu!
Bu durum üzerinden yeni bir planlama yaptık.
Gidecek olan kişi sayısını düşürdük, uçak biletlerini ve DHMİ’den alınan izinleri iptal ettik. İki kişi için Trabzon — Ankara gidiş dönüş otobüs bileti aldırdık.
Velhasıl; Trabzonspor Kulübü’nün 1980–81 Sezonu Şampiyonluk Kupası, Kıbrıs Barış Kupası ve “Yarım Kupa”yı Kanberoğlu Turizm’in bagajında, turşu bidonlarının yanında (ironi değil) Ankara’ya gönderdik.
Abdullah Hacıoğlu ve Necati Hekimoğlu, Kanberoğlu’na bagaj için ekstra 300 TL verdiler, her mola yerinde dönüşümlü olarak bagaj kapağının önünde nöbet tuttular. Hayatlarında unutamayacakları rezillikte bir yolculuk yaptılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Ahmet Ağaoğlu Yarım Kupa’nın önünde
Şimdi bu kararı veren ve uygulatan Zeyyat Kafkas’ı Trabzonspor Kulübü’ne “Asbaşkan” yapacaksınız öyle mi?
Hata edersiniz…
Bahsi geçen olaydaki gidiş dönüş uçak biletlerinin tutarı Zeyyat Kafkas’ın Trabzonspor Kulübü’nün altyapısında işe aldığı yeğeni Yağış’ın bir aylık maaşından daha az. Hadi onu da geçtim; bir yönetici Trabzonspor Kulübü’nü bu duruma düşürmek yerine, bu meblağı gerektiği takdirde tereddüt etmeden kendi cebinden karşılayabilmeli!
Ertuğrul Doğan’ı anlıyorum… Zeyyat Kafkas onun emlak işlerini yapıyor, ona güveniyor. Ama arkadaşlık ve iş arkadaşlığı başka, Trabzonspor bambaşka!
İyi bir yönetici, verdiği ve vermediği kararlardan… Trabzonspor’da ise iyi bir yönetici kulübün değerlerine atfettiği önem ve buna duyduğu saygıdan belli olur.
Zeyyat Kafkas iyi bir arkadaşınız olabilir ama verdiği kararlardan görüleceği üzere iyi bir yönetici değil!
Ki; dün sandıktan çıkan 200’den fazla “çizik” oydan delegenin de bu fikirde olduğu görülüyor.
Ben, bu kararınızı tekrar düşünün derim…
