Önce Ünal Karaman'ın gazetedeki; "Ne istediğimizi bilen takımız" başlığı ile yer alan açıklamasına gözüm ilişti. Kendilerinden beklentilerin (35 yıldır elde edilemeyen şampiyonluğu yeniden elde etmek) farkında olduklarının altını çizen Ünal Karaman'ın "istek" dediği de şampiyonluktan başka bir şey değil elbet…
Ankaragücü karşısında alınan 3-0'lık galibiyet sonrasında kamuoyunda, ille de Trabzon'da oluşan hava Trabzonspor'un şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olduğu yönünde gittikçe ağırlaşıyor.
Ancak, hem ligdeki takımlarda hem de Trabzonspor'da, daha Türkçesi Türk futbolundaki istikrarsızlık, şampiyonluk hesaplarını 2-3 hafta sonra tersine döndürebiliyor.
****
Örneğin Trabzonspor, pazar günü Galatasaray'ı mağlup edemez ise kısa bir süre sonra, "Şampiyonluk bir başka bahara" ifadesini kullanacakların sayısı hiç de az olmayacaktır.
Onun için Ünal Karaman'ın, "Ne istediğimizi biliyoruz" ifadesinin içine tamamen şampiyonluk ile doldurmak bana göre çok doğru değildir. "İlk 2 de bitirmek" denilmesi de istekler anlamında kabul görmelidir.
Çünkü daha şimdiden tamamen bu sezonu en tepede bitirmeye şartlanmak, 3-4 hafta sonra puan cetvelinde bugünkünden daha alt sıralarda yer bulma ihtimali meydana gelirse sadece futbolcular değil, camia birden bundan olumsuz etkilenir.
O nedenle Trabzonspor'un hedefini sadece şampiyonluk üzerine kurmaması, geçen yıl kazanılan gençlere Yusuf Sarı, Doğan, Serkan, Ahmet, Fıratcan, Erce gibileri ilave etmesine de odaklandırılmalıdır.
***
"Tek yol şampiyonluk" hesabı üzerine isteklerini tek noktaya yapmak kanaatim odur ki Trabzonspor'a çok kazanım sağlamayacaktır. Kaldı ki şampiyon olmak için ligi en tepede de bitirmek gerekmiyor ki! Nasıl mı?
Trabzonspor'u geçen sezon için öncelikle ve özellikle lejyonerlerin hakimiyetindeki Türk futboluna hediye ettiği gençler nedeniyle "Gönüllerin şampiyonu" diye tarif edenlerin sayısı hiç de az olmadığını hatırlar isek cevabı da bulmuş oluruz.
Demem odur ki, "Trabzonspor, Ünal Karaman ile geçtiğimiz sezon uygulamaya koyduğu 'bizim gençler" oyunu ile bu sezon mutlaka başarılı olur. Bu başarı şampiyonluğu da getirebilir. Bugünkü görünüşe göre büyük ihtimaldir de… Ama dedik ya, "Türkiye her alanda istikrarsızlığın hakim olduğu bir ülkedir." Bu futbolu da kapsadığı için hedefi teklemenin çok doğru olmadığını anlamamız lazım.
