Toynbee Osmanlıcılığı(!)
"Dünya, yeni oluşumlara, özellikle de Osmanlı modeline ve ruhuna gebe"ymiş...
"Osmanlı tecrübesi, farklı toplumları birlikte ve kendileri olarak yaşatma iradesi geliştirebilmiş yegâne küresel medeniyet tecrübesi olduğu için, bugün Amerikalılar, dünyaya ve bölgemize Osmanlı modeli ile çekidüzen vermeye çalışıyorlar"mış...
"Çinliler de, Hintliler de, Ruslar da, Avrupalılar da, Amerikalılar da, dünyada Dârü's-Selâm (Barış Yurdu) ve Dârü'l-İnsan (İnsanlık Yurdu) kurmayı başaramamışlar; sadece Osmanlı başarmış"...
"Eğer Türkiye, Osmanlı modelini üreten ruhu, bizzat kendisi bütün dünyaya sunabilecek kadar içselleştiremez ve geliştiremezse, Osmanlı'yı çökerten seküler projeler, Türkiye'yi de çökertecek"miş...
***
Bünyemde Stephen King romanı etkisi yapan ve "stres sivilceleri"nin zuhuruna yol açan bu "gerilim" yüklü yazı, dün AKP'ye çok yakın bir gazetede, İngiliz tedrisatından geçmiş olmakla birlikte, her fırsatta "İngiliz emperyalizmi karşıtlığı"nı dile getirme ihtiyacı hisseden bir "hoca"nın imzasıyla yayınlandı.
Bu kan-revan, bu enkaz, bu virane, bu tecavüzler, bu nefret, bu sapkınlık, bu vahşet; bu mu "çekidüzen?"
ABD bölgeye "Osmanlı modeliyle çekidüzen vermiyor"; ABD bölgeyi "Osmanlı modeli"yle bölüp, parçalıyor; çünkü "ulusal değerlerini" yitirmiş toplumlarda (İslam alimlerinin yine Müslümanlarca camilerde katledilmesi, türbelerin yine Müslümanlarca bombalanması gibi sayısız örnekte tanık olduğumuz üzere) "din" tek başına bir "zamk" etkisi görmüyor. Çatı işlevine sahip "millî kimlik"ten yoksun, "milletleşememiş" toplumlarda "ümmet" ile "devlet" arasında bir "aidiyet" oluşturmayı ummak ütopyadan öte geçemiyor.
Kaldı ki yazıda Osmanlı'nın başardıklarını başaramadıkları iddiasıyla aşağılanan Çin 5 bin yıldır ayakta ve bugün dünyanın en büyük ekonomileri arasında. Rusya, -bir imparatorluk modeli olan(!)- Sovyetler'in dağılmasından sonra yitirdiği gücünü -ne ironik değil mi- "ulus-devlet" yapısıyla topladıktan sonra bölgenin "belirleyici", "caydırıcı", dünyanın "dengeleyici" gücüne dönüşmeyi başardı. Hindistan derseniz, dünyanın en büyük dördüncü satın alma gücü; bilişimden silah sanayine kendi teknolojisini üretebilen "gizli dev"lerden biri. ABD, malum "demokrasi götüre götüre" benimsetti "efendiliği"ni müstemleke zihniyetinden kurtulamamış ülke/liderlere. Bir Avrupa bocalıyor; o da -yine ironiktir ki- bir nevi "Haçlı İmparatorluğu" niteliğindeki AB yüzünden!
Ee, modeli hepsinden başarılı Osmanlı hani?
Neredeyse 100 yıl oldu tarihin mezarlığına defnedileli!
Bütün ideolojik kodlarınızdan arınmış olarak bakın Allah aşkına;
Kargalar bile gülmez mi, bu tabloda "Çare yeniden Osmanlı gibi bir idari yapı" diyene?
***
Osmanlı yönetim modelinin hem toplumsal yapımız, hem bulunduğumuz coğrafya ekseninde binlerce mahsurunu sıralamak mümkün ama benim bugün asıl dikkat çekmek istediğim "ayrıntı" başka -şeytan ayrıntıda gizlidir derler ya-.
Bu "amansız İngiliz emperyalizmi karşıtı hoca" kimi "referans" gösteriyor biliyor musunuz Osmanlı modelini överken okura?
İngiliz istihbaratının, Atatürk düşmanı teorisyeni Arnold Toybee'yi!
Aynı zamanda Huntington'un, yani "medeniyetler çatışması tezi"nin fikir babasıdır kendisi!
Bingo!
Gel de Atatürk'ün o tarihi uyarısını anma şimdi;
"Müslümanların ve Müslümanlığın en büyük düşmanı İngilizlerdir. İngilizlerin siyasetlerinin esası İslam'ı İslam'la vurmaktır. Müslümanları Müslümanlarla vurmaktır..."
Ha "Türk müsün" diye sorduklarında;
"Ne Mutlu" yerine "Estağfirullah" demeyi özlediyseniz başka; kanın tabi "yerli ve milli İslamcılık" maskesiyle yazılan bu İngiliz masallarına!