OdaTv Genel Yayın Yönetmeni Toygun Atilla bugünkü yazısında Kahramanmaraş depreminde yaşanan felaketi ve çaresizliği kaleme aldı.
Yaşanan depremi “yüzyılın felaketi” olarak adlandıran Atilla depremin zemheri bir kışta geldiğini belirtti.
En derin uykuda canları yakalayan bu vahim durumdan sonra hepimizin sıcacık evlerde hep birlikte üşüdüğümüzü dile getirdi.
“Toprağın altında eksi bilmem kaç derecede hayat mücadelesi veren depremzedeler soğuktan donarken biz nasıl ısınacaktık ki.” diye sordu.
Karnımızın tok olmasına rağmen hep aç olduğumuza çünkü aklımızın hep çaresizce deprem bölgesinde sevdiklerini bekleyenlerde olduğunu belirtti.
“Onlar toprağın altında yaşam mücadelesi verirken biz nasıl tok olacaktık ki...” ifadelerini kullandı. “Kanım çekildi. Tıpkı sizler gibi...” dedi.
Tüm Türkiye’nin durumunu özetleyen Atilla “Üşüyorduk, açtık, orada yavrusunu umutla betonların altından çıkarılmasını bekleyen ana babaydık, orada bir canı kurtarmak için saatlerdir betonu delmeye çalışan askerdik, polistik, AFAD çalışanı, yardım gönüllüsüydük. Bir taraftan bölgedeki haberleri okurlara en doğru şekilde aktarmaya çalışırken, bir yandan da tüm ekip arkadaşlarımla birlikte bu duyguları yaşıyorduk.” dedi.
“BÖLGEDEN İNSANLIK DIŞI YAĞMA GÖRÜNTÜLERİ GELİYOR”
Yağma görüntülerine ve fırsatçılara dikkat çeken Atilla “bölgeden insanlık dışı birkaç ‘yağma’ haberi gelse de Türk insanının zor zamanlarda ortaya koyduğu ferasete de hep birlikte şahitlik ettik.” dedi.
YARDIM ETMEYE ÇALIŞANLAR
Deprem bölgesine elinden geldiğince destek olmaya çalışanlara da değinen Atilla, insanların yapmaya çalıştıkları yardımları şöyle ifade etti:
“Kan bağışı kuyrukları, evlerindeki ellerindeki eşyaları depremzedelere göndermek için çırpınanlar, AFAD''a SMS göndererek karınca kararınca yardım etmeye çalışanlar...”
"AFAD GÖNÜLLÜSÜ STAJYERİMİN MESAJI"
Atilla, “Zeynep Çakır” isimli, iyi bir gazeteci olacağını düşündüğü stajyerinden de yazısında bahsetti.
Çakır için, “Odatv''nin en genç üyelerinden biri” ifadelerini kullanan Atilla “Herkese demem, ona çalışmaya başladığının henüz üçüncü günü ''Sen ilerde çok iyi gazeteci olacaksın. Toygun Atilla bana bunu söylemişti dersin'' dedim.” İfadelerini kullandığını açıkladı.
“AFAD EĞİTİMİM VAR ONAY VERİRSEN…”
Dün gece yarısı stajyer Zeynep’in kendisine mesaj attığını ve şu ifadeleri kullandığına değinen Atilla yazısını durumu özetleyerek bitirdi:
"Toygun abi iyi geceler. Sana bu saatte yazmam doğru değil ancak bir konuda sadece senden izin alabilirim. AFAD gönüllülerini deprem bölgelerine götürüyor. Biraz önce kaymakamlıkla görüştüm, gün içinde en erken uçakla başvuranları götürdüklerini söyledi. Benim AFAD eğitimim var ve eğer onay verirsen çalışmalara katılmak adına başvuruda bulunacağım sabah"
Ona dedim ki: "Sana daha önce ''iyi gazeteci'' olacağını söylemiştim. Ama şimdi her şeyin ötesinde iyi bir insan olacağını görüyorum. Bu hepsinden önemlisi. Elbette ki, git İnsanlara yardım et."
"SONUCU DEĞİL SÜRECİ TARTIŞALIM"
Gün, yardım, dayanışma, birlik olma zamanı. Sonrası mı? Elbette sorulacak çok sorumuz olacak. Ancak Türkiye süreçleri değil de sonuçları konuşup, onlar üzerinden değerlendirme yaptığında hiçbir şey değişmeyecek...
Biz neden bunları yaşıyoruz, nasıl bu sonuca geldik? Süreçte neleri eksik yaptık, neleri yapmadık?
Bir kez olsun artık bunları sorgulamaya başlayalım...
Başlayalım ki, felaketlere davetiye çıkarmayalım, acıları yaşamayalım...
