Beslenmek istediği "kaynak" kitap olan, okumak, okutmak derdinde olanlar her zaman "öncelikli" konukları bu köşenin. Dolayısıyla, bu haftanın "Sizden Gelenler" gününde söz herkesten önce Ali Özdemir'in.
Adana'da görev yapan bir sınıf öğretmeni Ali Özdemir. Iğdır'daki kitapsız okullar için başlattığı seferberlikle 22 okulu 10 bin kitapla buluşturmuştu. Bu sefer rotası Torosların eteklerine doğru. "Kitap adına ders kitabından başka hiçbir yayının girmediği 16 köy okulu ve romandan, hikayeden habersiz yüzlerce çocuk" tespit etmiş; sizden, bizden "kitap" bekliyor.
Katkıda bulunmak isteyenler 0505 911 22 73 numaralı telefondan Ali Özdemir ile irtibat kurabilirler.
Aksakal çağrısı
Nazım Peker, "yaşı yetmişi geçmiş, halkın içinden ve MHP'nin il yönetiminde görev almış birisi olarak" kaleme aldığı ve "maksadımız; çizmeyi aşmak değil, halkın MHP'den ne istediğinin bir tespitini yapmaktır. MHP'nin iktidardan uzak olduğu her saat: Türkiye ve Türk dünyası için büyük kayıptır" dediği yazısında, MHP'nin 1 Kasım'da aldığı sonucu;
" - Halktan uzak ve seçmeni anlamayan stratejiye,
- Kendini anlatamamak ve seçmenin gönlüne girememeye,
- "Umut" olamamaya,
- Her "ben de varım" diyenin ajanlıkla, AKP değirmenine su taşımakla suçlanarak küskünler, kırgınlar yaratılmasına,
- Taşra yönetimlerindeki değişim ve atamalarla o yöneticileri seçen delegelerin yok sayılmasına,
- Her mağlubiyette "oyunu bozduk" ifadesine sığınılmasına,
- Seçmende "MHP hükümet kurmak, hükümet olmak istemiyor" algısının oluşmuş olmasına" bağlıyor.
Peker'in "çelebi bir kişiliğe sahip Sayın Devlet Bahçeli'nin geri çevirmeyeceğine inancım tamdır" dediği talebi ise "derhal kongreye gidilmesi".
Yıkıcı, karalayıcı, kırıcı bir üslup kullanılmadığı müddetçe elçiye zeval olmaz; işimiz bu...
Yaşasın Küçük Amerika(!)
"Lidyalı Ali" imzasıyla yazan okurumuzun "ironi abidesi" satırları:
"Hayırlı sabahlar, eski cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, 2009'da "artık güzel şeyler olacak demiş" idi.
Evet o tarihten itibaren hep güzel şeyler oluyor. Allah'ın izniyle AK Partimiz iktidar oldu "açılım süreci" başladı, Türkiye "normalleşiyor", "yeniden Osmanlı" oluyoruz.
... Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu, Yeni Anayasa ile başkanlık sistemine geçileceğinin müjdesini vermiş; sevinçten deliye döndüm. Bir zamanlar Prens Sabahattin'in ileri sürdüğü ve o zamanın ulusalcılarının reddettiği "ademimerkeziyetçi" yönetim şekli gerk oluyor, "hayaldi gerçek oldu" vardı ya, aynı onun gibi... Hani bir zamanlar büyük insanlar Menderes ve Bayar'ın yapmak istediği: Küçük Amerika oluyoruz!.."
Siyasi partiler üzerine bir kaç söz
Aralarında Demokrat Parti, ANAP, SHP, DSP, "Milli Görüş" partilerinin de bulunduğu "dün iddialı olan ama bugün esamesi okunmayan" siyasi organizasyonların başına geleni hatırlatma ihtiyacı duyan MHP MYK Üyesi Özcan Pehlivanoğlu, "akıl ve vicdanlardan silinme tehlikesi"ne karşı yazmış:
"Türk halkı, bu seçimde(1 Kasım) muhalefet partilerinin neredeyse bütün söylemlerini reddetmiştir.
(...) Muhalefet partilerinin hiç bir mazereti, bu başarısızlığın üzerini örtemez.
Ama benim ikazım şu noktada; halkla iddialaşmayın, onu aşağılamaya değil anlamaya çalışın ve varlığınızı halkın aklında ve gönlünde koruma ve artırma çabanızı sürdürün. Aksi halde siyasi partiler mezarlığında, mezarınızı çoktan kazmaya başladılar bile!
(...) Şimdi yapılacak iş; muhalif partilerin gönüllülerinin bu tehlikeyi görüp partilerini muhtemel vakitsiz bir ölümden korumalarıdır. Eğer çok partili demokratik yaşamı devam ettirmek istiyorsak, nedeni ne olursa olsun gönül verdiğimiz siyasi partileri, halkın; aklı, vicdanı ve gönlünde "ümit" halinde tutarak ancak bunu başarabiliriz.
Sizce böyle bir "ümit" var mı? Haa bana itirazınız var öyle mi? Yaşayanlar görür kimin haklı olduğunu!"
