kyanus bilimcisi Robert Ballard, Titanik'in enkazını 1985'te bulmuştu. Soğuk Savaş sırasında batan iki Amerikan nükleer denizaltının enkazını ararken, iki enkaz arasında tesadüf eseri Titanik'e rastlamıştı.
Uluslararası bir ekip, Atlantik Okyanusu yüzeyinin 3,8 km derinliğinde yatan gemi enkazını 5 farklı dalışla yeniden inceledi. Araştırmacılar, gemi enkazının bir kısmının şaşırtıcı şekilde iyi durumda, başka kısımlarının ise denizde yok olduğunu bildirdi. Gemi enkazının en fazla aşındığı yerin sancak tarafındaki yetkililerin kamaraları olduğu belirtiliyor.
Titanik'i araştıran tarihçi Parks Stephenson, dalış sırasında gördüğü bazı şeylerin "şoke edici" olduğunu söyledi.
Stephenson, "Titanik severler için kaptanın küveti favori görsellerden biri ancak bu artık yok" dedi. "Bu taraftaki güvertenin tamamı çöküyor, kaptan köşkünü de beraberinde götürüyor. Çürüme artan bir şekilde devam edecek. Titanik doğaya geri dönüyor."
Güçlü okyanus akıntıları, tuzlu su ve demir yiyen bakteriler geminin yok olmasına yol açıyor. RMS Titanik gemisi 100 yıldan uzun bir süredir suların altında, Kanada'nın Newfoundland and Labrador eyaletinin 600 kilometre açığında yer alıyor.
1912'de ilk yolculuğuna çıktığında zamanının en büyük gemisi olan Titanik, İngiltere'nin Southampton limanından New York'a yolculuğu sırasında buzdağına çarptı. Gemideki 2 bin 200 kişiden en az 1500'ü hayatını kaybetti.
Titanik gemisine dalış, Pasifik Okyanusu'nun 12 kilometre derinliğinde bulunan Mariana Çukuru'nun dibine dalan ekip tarafından bir deniz aracıyla gerçekleştirildi. Geminin birbirinden 600 metre uzaklıktaki iki ana parça halinde yatıyor olması nedeniyle dalış kolay olmadı.
Atlantik Okyanusu'ndaki kötü hava koşulları ve güçlü akıntılar da dalışı zorlaştıran diğer unsurlardı.