Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 34. Olağan Mali Genel Kurulu toplantısında konuşan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, "Artan aşılama faaliyetleri ve hız kazanan teşvik paketleri neticesinde bu yıl Türkiye''nin önde gelen ticari ve ekonomik ortaklarından ABD ve İngiltere''nin yüzde 7, Avrupa bölgesinin ise yüzde 4,6 büyümesi beklenmektedir. Ülkemizin ihracat potansiyeli için oldukça olumlu" ifadesini kullandı.
Ticaret Bakanı Muş, hükümet olarak 2000’li yılların başından bu yana Türk ihracatçısı ve girişimcisinin dünyanın her bir köşesine rekabetçi şekilde erişim sağlamasını hedefleyen bir vizyon ortaya koyduklarını söyledi.
Bakan Muş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem pandemi koşulları hem ticaret savaşları hem de özellikle Avrupa ve ABD’de kaygı verici boyutlara ulaşan radikal içe kapanma eylemleri ve bölgesel jeopolitik gelişmeler son dönemde ticaret diplomasisini çetrefilli hale getirmiştir.
2021 yılı itibarıyla birlikte küresel ekonominin tozu ve toprağı üstünden atıyor olmanın işaretlerini görmeye başladık. 2020 yılında küresel ekonomide yaşanan keskin daralma sonrası ortaya konan genişleyici para ve maliye politikalarının da katkısıyla 2020 yılının ikinci yarısından itibaren dünya genelinde güçlü bir toparlanmaya şahit oluyoruz.
Artan aşılama faaliyetleri ve hız kazanan teşvik paketleri neticesinde bu yıl Türkiye’nin önde gelen ticari ve ekonomik ortaklarından ABD ve İngiltere’nin yüzde 7, Avrupa bölgesinin ise yüzde 4,6 büyümesi beklenmektedir.
Ülkemizin ihracat potansiyeli için oldukça olumlu bu işaretlere rağmen IMF’nin temmuz raporunda vurgulandığı üzere aşılama performanslarına bağlı olarak maalesef ülkelerin ekonomik göstergeleri arasındaki makasın açıldığını görmekteyiz.
Bu nedenle 2021 yılında küresel büyümeye erişkin yüzde 6’lık büyüme beklentisi korunmakla birlikte son dönemde gelişmiş ülkelerin büyüme tahminleri yukarı yönlü, gelişmekte olan pek çok ülkelerin büyüme tahminleri ise aşağı yönlü olarak güncellenmektedir"
''''YÜZDE 6''LAR SEVİYESİNE EKONOMİK BÜYÜME HEDEFLİYORUZ''''
"Korona virüs ile mücadele kapsamında uygulanan genişletici para ve maliye politikaları kuraklık, üretim kısıtları, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar ve arz talep dengesizlikleri birçok ülkede hem talep hem de maliyet kaynaklı fiyat artışlarına neden olmaktadır.
Hükümetimiz ve merkez bankamız bu enflasyonist baskının bertaraf edilmesi ve siz iş insanlarımızın karşılayacağı maliyet baskısının en aza indirilmesi amacıyla gereken tüm adımları atmaktadır. Atmaya da devam edecektir.
Ülkemizin 2020 yılının ikinci yarısında yakaladığı büyüme ivmesi güçlenerek devam etmektedir. Anılan endeks, 2021 yılı temmuz ayı itibarıyla yaklaşık 115 puan seviyesine ulaşarak özel sektörün üretim ve yatırım beklentilerinin son derece pozitif ve kararlı hale geldiğine işaret etmektedir. Hizmet sektörü güven endeksi temmuzda bir önceki aya göre 6,3 puan artarak pandemi öncesi seviyelerine ulaşmış durumdadır.
-Benzer şekilde geçtiğimiz hafta açıklanan sanayi üretim endeksi haziranda bir önceki yıla göre, aylık bazda yüzde 24 çeyreklik bazda ise yüzde 41’lik bir artışa işaret etmektedir. Ekonomimizin yakaladığı ivmenin istihdamdaki yansımalarını da net bir şekilde görmeye başladık. Buna göre Haziran ayında işsizlik oranı yüzde 10,6 ile son üç yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumdadır.
-Türkiye uyguladığı ihracata dayalı büyüme stratejisiyle küresel değer zincirleri içerisinde kendine sağlam bir yer edindi. Bu doğrultuda biz otomobilden kozmetiğe, insansız hava aracından televizyona pek çok üründe uluslararası anlamda rekabetçi bir hürriyet kazanan ihracat profilimizi çağın gerekliliklerine uygun şekilde geliştirmek niyetindeyiz."
''''121.4 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE TAŞIMIŞ BULUNUYORUZ''''
-Bu vizyon doğrultusunda ihracatın ekonomik büyümemizin lokomotifi olmaya devam ederek 2021 yılı ilk yarısında güçlü bir performans sergilemesi bizi daha teşvik etmektedir. Böyle kati bir dönemde ihracatımızı 2021 yılı ilk 7 ayı itibarıyla geçtiğimiz yıla oranla yüzde 35 artışla 121.4 Milyar dolar seviyesine taşımış bulunuyoruz.
Son 12 aylık ihracat değerimiz ise 201.5 milyar dolara ulaşarak yeni bir cumhuriyet rekoruna imza atmıştır. Temmuzda yıllık bazda ilk kez 200 milyar dolar sınırını aşan ihracat dünya mal ihracatındaki payını da bu yıl ilk kez yüzde 1’in üzerine taşımış durumdadır.
Türk girişimcilerimizin, beşeri sermayemizin ve iş insanlarımızın emeği ile ortaya çıkan bu başarı hiç şüphesiz kamu ve özel sektörümüz arasındaki güçlü işbirliğinin ürünüdür. İhracatımızın kazandığı bu ivme dış ticaretin yapısında da oldukça olumlu niteliksel gelişmelere işaret etmektedir.
İhracata yönelen firma sayısındaki artış ihracatın tabana yayılması açısından bizleri sevindirmektedir. Bu yılın ilk 7 ayında ihracat yapan firma sayımız yüzde 10 artışla 80 bine yaklaşmış durumdadır. 2021 yılı ocak-temmuz döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranı geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla 5,6 puan artışla 82.7 seviyesine yükselmiş. Dış ticaret açığımız aynı dönemde yüzde 5 azalış ile 25,5 milyar dolara gerilemiş durumdadır."