Peter Jackson'ın ödüllü üçlemesinin ardından J.R.R. Tolkien’in dünyasını anime formatında yeniden canlandıran The Lord of the Rings: The War of the Rohirrim filmi, eleştirmenlerden karışık yorumlar aldı. Film, Rohirrim Kralı Helm Hammerhand’ın kızı Hera’nın hikâyesini ele alıyor. Miranda Otto’nun sesiyle anlatılan bu yapım, özellikle kadın merkezli bir hikâye ve anime uyarlaması gibi yenilikçi unsurlarıyla dikkat çekiyor.
JACKSON’IN GÖLGESİ VE YÜKSEK BEKLENTİLER
Filmin yönetmenliğini anime dünyasında öne çıkan Kenji Kamiyama üstlenirken, yapımcı koltuğunda Peter Jackson yer alıyor. Bu ekip, Yüzüklerin Efendisi’nin sinematik dünyasıyla bağlantılar kurarak nostalji unsurlarını canlandırmaya çalışsa da bu yöntem eleştirmenlerin ortak noktalarından biri oldu. Independent UK’den Clarisse Loughrey, filmin çok fazla “Jackson’ın eserlerini taklit etmeye odaklandığını” belirtiyor.
Hikâye, Rohirrim halkının efsanevi savaşçısı Helm Hammerhand ve kızı Hera’nın kahramanlıklarına odaklanıyor. Ancak yapım, animasyon tekniğinden dolayı geleneksel Orta Dünya türüne uygunluk konusunda eleştiriliyor. Kamiyama’nın animeye özgü anlatı dili, bazı izleyiciler tarafından yenilikçi bulunurken, diğerleri için Return of the King gibi başyapıtlarla uyumsuz bulundu.
KARIŞIK ELEŞTİRİLER
Rotten Tomatoes’da %60 skor elde eden film, Yüzüklerin Efendisi serisinin sinematik gücünü sorgulatan bir yapıma dönüşüyor. Sadece “Beş Ordular Savaşı” filminden bir puan yüksek olan bu yapım, Tolkien hayranlarını ikiye böldü. Bazı eleştirmenler, dinamik sınır sahnelerini övürken, diğerleri filmi "yavaş ilerleyen bir hikâye" olarak nitelendiriyor.
ORTA DÜNYA’NIN GELECEĞİ TEHLİKEDE Mİ?
Bu yapım, Amazon’un The Rings of Power dizisiyle birlikte Orta Dünya’yı geniṡletmeye yönelik son adımlardan biri oldu. Ancak, The War of the Rohirrim’in nostaljiye fazla dayanan yapısı, Orta Dünya sinematik evreninin geleceği için endişe yaratıyor. Yapımcı Phillipa Boyens, bu projeyi “Orta Dünya’ya geri dönmek için bir test” olarak nitelendirdi. Ancak bu test, Yüzüklerin Efendisi’nin özgün ışıltısını yeniden yakalama konusunda pek umut vadetmiyor.