Türkiye Futbol Federasyonunun 12 Haziran’da başlatma kararı tartışmalara neden oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Bilim Kurulunun liglerin başlamasına yönelik aldığı bir karar yok. Sorumluluk federasyona ait” açıklaması yaparken durum kamuoyunda da tepkilere neden oldu.
Liglerin başlama kararını açıklayan Türkiye Futbol Federasyonunun Başkanı Nihat Özdemir’den ise yeni bir açıklama geldi. Posta gazetesi yazarı Murat Çelik, bugünkü köşe yazısında Nihat Özdemir’in “Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kuruluna resmi yazı yazdık. Aldığımız tedbirler budur. Kararımız budur. Bizim Sağlık Kurulumuzun aldığı tedbirler de bunlardır. Yeterli midir, değil midir? Yok yeterli değildir, bu koşullarda maçlar oynanamaz” derlerse biz de ona göre hareket ederiz. “Tamamdır” derlerse, aldığımız kararı uygulamaya koyarız” dediğini yazdı.
İşte Murat Çelik’in ilgili köşe yazısı şöyle:
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın liglerin 12 Haziran’da başlatılması kararıyla ilgili olarak “Sorumluluk TFF’nindir” açıklamasının ardından TFF Başkanı Özdemir’i aradım. Özdemir, Bakan Koca’ya yanıt vermedi. Durumu kendi (TFF) açısından izah etti.
Biz aldığımız kararın farkındayız. Eğer zaten Bakanlıktan, Bilim Kurulu’ndan iyi haberler gelmezse, biz de gerekeni yaparız.
Biz, futbol tabiriyle topu Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’na attık. Bu sabah (dün) saat 09.30 itibariyle yazıyı yazdık, imzaladım, yolladım. Alternatifli 10 senaryoyu da yazdık, tedbirlerimizi de yazdık.
Dedik ki, “Kararımız budur. Bizim Sağlık Kurulumuzun aldığı tedbirler de bunlardır. Yeterli midir, değil midir?
“Yok yeterli değildir, bu koşullarda maçlar oynanamaz” derlerse biz de ona göre hareket ederiz. “Tamamdır” derlerse, aldığımız kararı uygulamaya koyarız.
TFF Sağlık Kurulu çok yetkin isimlerden oluşuyor. Sağlık Kurulu’nun yanında ayrıca bir de Danışma Kurulumuz var. Alanında Türkiye’nin en iyilerinden oluşan bu kurullar her gün gelen rakamlara göre durumu değerlendiriyor.
Biz açıkladığımız takvimi uygulamakta kararlıyız. Bu planı uygulamaya çalışacağız. Ama dediğim gibi, Bakanlığımızla temas hâlinde, gelişmelerin seyrine göre. Süreci dakika, dakika takip ediyoruz.
"DAHA 37 GÜN VAR"
Şimdi ben diyorum ki, bakın daha var 37 gün. Tablo iyiye doğru gitmiyor mu, gidiyor. 37 gün sonra belki her şey bitecek Türkiye’de. Bakın şimdi birkaç gün sonra AVM’ler açılıyor mesela. Berberler, kuaförler keza... Yakında restoranlar, kafeler açılacak muhtemelen kademeli olarak.
Her şey normale giderse neden futbol oynanmasın. Ben hemen yarın başlayalım demiyorum ki.
Kaldı ki, zaten başladığında da maçlar seyircisiz oynanacak. Ama baktık ki her şey iyi gitti -biliyorsunuz 26 Temmuz’da bitirmeyi planladık baktık ki Temmuz ortasında Korona kalmadı ülkede, o zaman son 3-4 maçı da, durum elverirse seyircili de oynatabiliriz. Neden olmasın?
Bu mümkün olursa, zaten özellikle dört büyük takımın maçlarında tribünler özel disiplin altına alınır. Mesela üç koltuk aralıklı oturturuz, birer sıra boş bırakırız… Örnek veriyorum… Demek istediğim, bir başlatabilsek, çözüm var bütün bunlara. Tabii bütün bunlar, ülke genelinde durum iyiye gitmeye devam ederse mümkün olacak.