Teşkilata teşekkürlerimi sunarım!..
Öyle kolay kolay basın açıklaması yapmazlar. Gelenekleri böyle!.. Zaten resmi internet adreslerine girip, "basın açıklamaları" başlığının altına bakarsanız, "basın açıklamalarının ancak zorunlu hallerde yapılmasına yönelik geleneğimizi devam ettirmekteyiz" diye yazar. Bir tık daha öteye gittiğinizde ise en son basın açıklamasının 6 Nisan 2017 tarihinde yapıldığını görürsünüz. O da FETÖ'cü Adil Öksüz iddialarına karşı CHP'ye çakma açıklamasıdır. Bu açıklamadan önce de en son 14.01.2014 tarihinde bir açıklama yayınlamışlar...
AKP iktidarı döneminde teşkilat yapılanması değiştirilen, istihbarat toplama ve analiz etme teknikleri çeşitlendirilen, psikolojik ve her türlü operasyon uygulamaları farklılaştırılan (!), ilgi alanlarına tahmin edemediklerimizi de dahil eden MİT, basın faaliyetleri alanında da çok önemli hamleler yaptı. Kopyala yapıştır metoduyla gazete yazarlarının kullanılmasından tutun da havuz medyasına ortak manşetler hazırlanmasına ve hatta saray iktidarının gözüne girebilmek için Yenimahalle'ye gidip yoğun mesai veren taklacı gazetecilere kadar!.. Son dönemde şahit olduğumuz bir diğer uygulama ise bazı düşünce kuruluşları ve özellikle onların iletişim kanallarının MİT tarafından kontrol ediliyor olmasıdır. MİT'in basın açıklamalarına resmi internet sitesinde rastlayamayabilirsiniz ama gerek olduğu hallerde bazen iliştirilmiş bir gazetecinin köşesinden, bazen de o düşünce kuruluşunun bir köşesinden cevabınızı alabilirsiniz...
5 Ağustos tarihli "ABD'dekiler si-MİTci mi" başlıklı yazımda "papaz krizi yüzünden bu ülkede tutuklu olduğu iddia edilen 2 teşkilat görevlisi hakkında bazı iddiaları hatırlatmış ve konuya açıklık getirilmesi gerektiğinin altını çizmiştim." Çok şanslı bir gazeteciymişim!.. Yanıt almakta gecikmedim. Kafkassam adlı kuruluşun internet sitesinde 8 Ağustos tarihinde, Ömür Çelikdönmez imzasıyla " İstihbaratçı misyoner papaz Andrew Brunson'a karşı Amerika'dan istenen iki MİT'çi kim?" başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazarın imzasının yanında fotoğrafı yok ama gri bir siluet var. Yazıya ayrı bir heyecan katılmış!..
Gölge adam gizemindeki yazar arkadaş, iddialarımı Temel fıkrasına benzetmiş benimle inceden kafa da bulmuş. Her nedense bir satırcık da olsa Doktor Devlet Bahçeli'ye çakmış. Bunu da çok çok garipsediğimi belirtmeden geçemeyeceğim.
Gölge adam sonra da, "ABD'de tutuklanan iki MİT görevlisi bilgisi doğru ama FETÖ'ye operasyon düzenlemek için gittikleri Temel'in hamsisi gibi. MİT görevlisi olduğu iddia edilen Türk vatandaşları geçen yıl tutuklanmıştı. Hatırlarsanız; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 16 Mayıs 2017'de ABD Başkanı Donald Trump ile Washington'da bir araya gelmesi öncesi Türkiye Büyükelçiliği'nin konutu önünde toplanan göstericiler 'Demirtaş'a özgürlük' pankartı ve Suriyeli Kürtlerin Demokratik Birlik Partisi (PYD) flaması açmıştı. Aynı esnada Erdoğan aleyhine slogan atan grup karşısında Cumhurbaşkanı'nı karşılamak için toplanan bir grup da lehine gösteri yapmıştı. İki grup arasında başlayan gerilim önce sözlü tartışmaya sonra da Erdoğan'ın korumalarının müdahalesiyle tekmeli yumruklu kavgaya dönüşmüştü. ABD polisi kavgayı ayırmakta zorlanırken, bazı polis memurları korumaları durdurmak için cop kullanmıştı." demiş.
Gölge adam tutuklananlar hakkında da çok tafsilatlı bilgiler vermiş;
"Tutuklanan iki kişinden biri olan 50 yaşındaki Eyüp Yıldırım; 30 yıldır Amerika'da ikamet ediyor, ABD vatandaşı. Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesi, Büyük Sevin Mahallesinden. New Jersey eyaletine bağlı Manchester kentinde 'Care Construction' adlı inşaat şirketi sahibi. Şirket 2008'den beri faaliyette. Eyüp Yıldırım'ın sahibi olduğu tam teşekküllü bir inşaat şirketi olan Care Construction; New Jersey ve çevre bölgelerinde müşterilere hizmet veriyor. Dekorasyon, çevre düzenlemesi ve inşaat dahil bir çok işi yapıyor. New Jersey'de yaşayan Eyüp Yıldırım ifadesinde '-Ben bir Amerikan vatandaşıyım ve vergi mükellefiyim' demişti. Üç çocuk babası Yıldırım'ın 1990'lı yıllarda küçük çaplı saldırı suçlarından iki kez tutuklandığı mahkeme sürecinde kayıtlara geçmişti."
" 'Ağır nitelikli saldırı' suçlamasıyla tutuklanan Bir diğer Türk 46 yaşındaki Sinan Narin; Bolu Yeniçağa'lı (Reşadiye) ve uzun süredir Amerika'da yaşıyor. O da ABD vatandaşı. Virginia'ya bağlı McLean kentinde Limuzin sürücüsü. Kayıtlarda evli olduğuna dair malumat yok. Yargıç Marie Demeo'ın belirttiğine göre mahkeme tutanaklarında Bolu Yeniçağa'lı Sinan Narin'in ABD'ye gelmeden önce Türk Özel Kuvvetlerinde görev yaptığı bilgisi mevcut. Sinan Narin'in limuzin şoförlüğü yaptığı McLean; Kuzey Virginia'daki Fairfax County'de yer alıyor."
Sonra da eklemiş;
"McLean, Washington, D.C. ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı'na (CIA) coğrafi yakınlığı ve ulaşım kolaylığı nedeniyle birçok diplomat, iş adamı, Kongre üyesi ve üst düzey hükümet yetkilisinin ikamet için tercih ettiği nezih bir semt. McLean lüks evleri ve yakındaki üst düzey alışveriş yerleri ile ünlü. ABD'nin en zengin 3. şehri. Toplumun cinsiyet yapısı %48,2 erkek ve %51.8 kadından oluşuyor ve kadın nüfusun %6,0'ının kocası bulunmuyor. İşte papaza karşı iadesi istenen iki MİT mensubu Türk! Her ikisi de ABD toplumuyla iç içe. Amerikalıların nabzını tutan işlerde çalışıyorlar. Amerika'da yaşadıklarına göre birkaç dil de biliyorlardır. Ne dersiniz MİT mensubu oldukları iddiası sizce doğru mu? Benim anlayamadığım, eğer doğruysa neden deşifre oldular? Eve dönme vakti gelmiş mi diyelim?"
Ne diyeyim?.. Yenimahalle'yi bu aralar çok kızdırıyorum herhalde. Ama, bu sefer haber kaynaklarımı dürtmek, rahatsız etmek yerine, bana dolaylı cevap verdiklerinden üstelik de beni farkında olmadan teyit ettikleri için derin teşekkürlerimi sunarım!..