Atatürk düşmanlığında sicili kabarık olan, Atatürk'e etmedik hakaret, atmadık iftira bırakmayan ve bu nedenle hapis cezası alan sözde tarihçi AKİT yazarı Mustafa Armağan, usta gazeteci KRT TV Genel Müdürü Adnan Bulut'tan Facebook paylaşımı nedeniyle şikayetçi oldu. Bulut, Anadolu Adliyesi'ne giderek savcıya ifade verdi.
ADNAN BULUT'TAN DERS GİBİ İFADE
Bulut, ifadesinde Armağan'ın sık sık Atatürk'e hakaretleri ile gündeme geldiğini belirterek, Derin Tarih Dergisi'nde yazdığı dönemde 2017 yılının mayıs ayı içerisinde hapis cezası aldığını hatırlattı. Bulut, "Atatürk'e yönelik hassasiyetimiz ve sosyal duyarlılığımız nedeniyle tepki olarak ben de şikayete konu edilen paylaşımı yapmış olabilirim. Kendisinin Ulu Önder'e yapmış olduğu hakaretlerin etkisi ile tahrik altında yapılmış söylemlerdir." dedi.
Paylaşmının suç unsuru oluşturmadığının altını çizen Bulut, Armağan'ın Atatürk'e ettiği hakaretlerin dosyasını da savcılığa teslim etti.
ARMAĞAN'IN FETÖCÜ YAYINLARDA YAZDI
Armağan 1995’ten 2015’e kadar Fethullah Gülen'in yayın organı Zaman’da yazdı. Hükümetin, FETÖ ile ilişkilerin koparılması için milat kabul ettiği 17-25 Aralık 2013’ten sonra da yazılarını sürdürdü.
FETÖ'CÜLERE ÖVGÜLER YAĞDIRMIŞ
Armağan, Fetullah Gülen’in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın yayın bölümü yöneticisiydi. Gülen’i öven, ‘Medya Aynasında Fethullah Gülen (Kozadan Kelebeğe)’ ve ‘Diyaloğa Adanmış Hayat’ kitaplarını yazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan cemaate ‘Haşhaşiler’ dediğinde “Hizmet hareketine haşhaşi demek hakkaniyetle bağdaşmaz” diye savundu.
TVNET’te yayınlanan ve Armağan’ın sunduğu ‘Derin Tarih’ adlı programın konuklarından Süleyman Yeşilyurt, “Afet İnan hiçbir zaman manevi evlat değil, Çankaya’nın nikahsız ‘firts lady’sidir” dedi.
Dergide o dönem, Latife Hanım'a ait olduğu iddia edilerek Atatürk'e hakaret eden bir mektup yayınlamıştı.
ATATÜRK HEYKELİ KALDIRILDI, HAKARET TWEETLERİ ATTI
Derin Tarih adlı dergide sürekli olarak Atatürk düşmanlığı yapan, Rize’deki Atatürk heykeli kaldırıldığında da “Bize bu şan yeter” diyen Armağan, Yeşilyurt’un Afet İnan hakkındaki sözlerini onaylamıştı. Armagan, Rize'deki Atatürk heykeli kaldırıldığında bu tweetleri atmıştı:
Armağan dergiden sonra sosyal paylaşım sitesi Instagram’dan da Atatürk’e yönelik çirkin paylaşımlara devam etmişti. Yazdığı tarih içerikli kitaplarla meslektaşları tarafından “yalan yanlış bilgiler vermekle” suçlanan Armağan, buradaki hesabını adeta Atatürk’e ‘hakaret etmek için’ kullandı ve kullanmaya da devam ediyor.
KOCATEPE FOTOĞRAFINA FOTOŞOP AYARI!
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en ünlü fotoğralarından olan ““Büyük kumandanın cephede istirahati”nin bir kurmaca olduğunu ima eden Mustafa Armağan birbirinden farklı dönemlerde çekilen görselleri “M.Kemal Paşa cephede uyuyakalmış diye yutturulan fotoğrafın Ankara Dikmen’de çekilen pozları ortaya çıktı” notuyla paylaştı.
Armağan’ın paylaştığı bir diğer görsel ise 9 Haziran 1932 tarihli Serveti Fünün dergisinin kapağı oldu. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü’nün İtalya ziyareti sonrası Ankara’da Atatürk tarafından kabulü esnasında çekilen ve ikilinin kucaklaşmasına ait anın görüntülendiği fotoğrafın bulunduğu kapağı “Bunu da gördük” notuyla paylaşan Armağan çirkin bir imada bulundu.
HAPİS CEZASI
Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı dönemde Armağan, derginin 2017 mayıs sayısında yer alan yazısı nedeniyle ''Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret'' suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Armağan, Anayasa tarafından basın özgürlüğünün teminat altına alındığını, dergideki bu yazının eleştiri kapsamında da olmadığını iddia etmişti.
Armağan, yazının bilgilendirme ve tarihe ışık tutma manasında değerlendirildiğinde kırıcı bir üsluba yer verilmediğini öne sürmüştü.
ARMAĞAN'IN CEZA ALDIĞI İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Mustafa Armağan'ın "Derin Tarih'' isimli aylık basımı yapılan derginin genel yayın yönetmeni olduğu belirtilerek, derginin mayıs ayına ait 62. sayısının kapağında "Latife Hanım'ın 91 yıldır gizlenen mektubu'', ''Kemal Paşa çakma Napolyon'dur'' başlıklarıyla Latife Hanım'ın fotoğrafının yer aldığı hatırlatılmıştı.
İddianamede, derginin 38-53 sayfalarında sanık Armağan tarafından hazırlandığı anlaşılan ''Latife Hanım konuşursa neler olur?'' başlığı altında yazı dizisinin kaleme alındığı aktarılarak, dergide Cumhuriyet'in Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret içeren ifadelere yer verildiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldığı, derginin mayıs ayı sayısının toplatılmasına, basım, yayın ve dağıtımının durdurulmasına, el konulmasına yönelik nöbetçi Bakırköy sulh ceza hakimliğince karar alındığı anlatılmıştı.
Derginin 42 ve 43. sayfalarında Latife Hanım ve Mustafa Kemal Atatürk'ün resimlerinin yan yana basılarak büyük puntolarla ''Kemal Paşa büyük asker değil'' başlığı, 46 ve 48. sayfalarında da büyük puntolarla yine Büyük Önder Atatürk ile ilgili başlıklar atıldığı belirtilen iddianamede, dergide yer alan Armağan'ın yazısına dayanak yaptığı, Latife Hanım'ın Atatürk'e yazdığı iddia olunan mektupların aslının Türk Tarih Kurumu'nda bulunduğu ve içeriğinin henüz kamuoyuyla paylaşılmadığı tespitlerine yer verilmişti.
İddianamede, ''Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 24 Mayıs 2006 tarihli kararında işaret olunduğu üzere, ceza hukukunda hukuka uygunluk nedenleri arasında sayılan haber verme hakkından yararlanabilmek için haberin gerçek olması, haberin bilinmesinde kamu yararı bulunması ve haberde küçültücü değer yargılarının bulunmaması gerekir.
Gazetecinin bu hukuka uygunluk nedeninden yararlanabilmesi için haberi vermeden önce olayın doğru olup olmadığını araştırması gerekmektedir." denilmişti.
Sanık Mustafa Armağan'ın 1926'da yayımlanmış yabancı bir gazeteyi ve bir yazarın kitabını referans göstererek tarihi belgeye dayanmayan adeta dedikodu şeklindeki bilgileri, okurlarını ve kamuoyunun dikkatini habere çekmek amacıyla büyük puntolarla verdiği belirtilen iddianamede, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ömrü savaş meydanlarında geçmiş, tüm dünyanın tartışmasız kabul ettiği bir asker ve devlet adamı olan Mustafa Kemal Atatürk'ü itibarsızlaştırmaya yönelik suç kastı ile haberin yapıldığı anlaşılmıştır." değerlendirmesinde bulunulmuştu.
İddianamede, sanık Mustafa Armağan'ın "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.