Terörü böyle mi önleyeceksiniz?
İçişleri Bakanı, “Türkiye artık bu terörü taşıyamaz”, “terörü sonlandıracak önemli, çok ileri, kapsamlı ve sonuç alabilecek şekilde çalışma yürütüyoruz” diyerek açılımdaki adımlarla ilgili basın toplantısı yaptı.
Bakın, terörü nasıl sonlandıracaklarmış: 1) Türkiye İnsan Hakları Kurumu kuracaklarmış. Kurum, insan hakları alanındaki gelişmeleri izleyecek, bu konudaki şikâyet ve başvuruları değerlendirecekmiş. 2) Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu oluşturacaklarmış. Ayrımcılığa tâbi olduğunu düşünen bütün vatandaşlar bu kurula başvurabilecekmiş. 3) Kolluk Gözetim Komisyonu kurulacakmış. Komisyon, kolluk güçlerinin görev sırasında yaptığı ihlallerle ilgili soruşturmaları izleyecekmiş (Hürriyet gazetesi, 16.01.2010, s. 20).
Bakanın basın toplantısı medyada, açılım konusunda ilk defa somut öneriler getirildiği şeklinde yorumlandı. Ya biz akıl tutulmasına uğradık, ya birilerinin aklı tutuldu. Yahut da birileri bizimle alay ediyor.
Türkiye’de insan hakları ihlal edildiği için mi, ayrımcılık yapıldığı için mi terör yapılıyor? PKK ve yandaşları amaçlarını daha nasıl ifade etsinler? Bu devletin bir “Türk devleti” değil, bir “Türk-Kürt devleti” olduğu anayasayla da tescil edilerek kabul edilsin diyorlar. Önce demokratik özerklik, sonra federasyon, nihai olarak da bağımsızlık istiyorlar. Artık bunu bilmeyen mi var? Yoksa herkes biliyor da hükümet, MİT falan mı bilmiyor?
Oyun oynamayı bırakın. Karşımızda bölücü terör var. Dağlarda, sokaklarda durmadan insan öldürüyorlar; arabaları, polis panzerlerini ateşe veriyorlar; cam çerçeve indiriyorlar. Açılım dedikçe daha fazlasını yapıyorlar. Hükümetin politikasının yetersiz olduğunu da söyleyip duruyorlar. Bu durumda akıl tutulmasına uğramayan düz mantık ne yapar? Teröristi yaka paça tuttuğu gibi içeri atar. Göz altı süresi, tutukluluk için kanunlar yetmiyorsa yeni kanunlar çıkarır. Mahkemeler yetmiyorsa özel mahkemeler kurup yargılanmaları çabuklaştırır. Gerekirse idam cezasını da yeniden ihdas eder ve bilmem hangi memleketin hangi gazetesinde yazarlığa soyunan idam hükümlüsünü asar. Avrupa Birliği mi? Akıl ve iz’an sahipleri söylesin, hangisi önce gelir? Avrupa Birliği mi, ülkemin birliği mi? Memleketin sokakları ateş içinde; vatan evlatları şehitliklerde; sen hâlâ Avrupa Birliği diyorsun. Efendiler, oyun oynamayı bırakın; bir an önce terörü sonlandıracak tedbirleri alın!
* * *
Kıbrıs Türk Stad dergisi “TMT Özel Sayısı” çıkarmış. Kıbrıs’ta, EOKA’nın terörüne ve adanın Yunanistan’a ilhakına karşı kurulan bozkurt amblemli Türk Mukavemet Teşkilatı’nın andını bu dergiden alarak okuyucuların bilgisine sunuyorum:
Kıbrıs Türkü’nün yaşayış ve hürriyetine, canına, malına ve her türlü anane ve mukaddesatına her nereden ve kimden olursa olsun vaki bulacak tecavüzlere karşı kendimi Türk milletine adadım. Ölüm dahi olsa verilen her vazifeyi yapacağım. Bildiğim, gördüğüm, işittiğim ve bana emanet edilen her şeyi canımdan aziz bilip, sonuna kadar muhafaza edeceğim. Gördüklerim, işittiklerim, hissettiklerim ve bana emanet edilenleri hiç kimseye ifşa etmeyeceğim. İfşaatın bir ihanet sayılacağını ve cezanın ölüm olduğunu biliyorum. Yukarıda sayılan hususları harfiyen tatbik edeceğime şerefim, namusum ve bütün mukaddesatım üzerine söz verir ve and içerim.