Teröristbaşı’yla “mutabakat” meselesi -II-
Üçüncü basamak: Silah bırakma
görüşmeleri
Eğer ilk iki basamak güvenli bir biçimde çıkılabilirse:
1- PKK ile silahların bırakılması için görüşmeler başlayacak. 2- Bu süreçte yeni anayasa konusunda dört parti tam bir mutabakata varamasa da uzlaşılan noktalar ilan edilecek. 3- “Kürt Sorunu” nun demokratikleşme çerçevesinde çözümü yolunda en kritik üç konu şunlar:
Bir, nötr bir vatandaşlık tanımı olacak. Yani ne Türk, ne de Kürt üzerinden bir tanımlama yer almayacak. ’Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı’ olacak.
İki, anadilde eğitimin önündeki engeller kaldırılacak.
Üç, yerel yönetimler, özerklik yetkisiyle donatılacak. Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Sözleşmesi’ne koyulan şerh kaldıracak.
Dördüncü basamak: Silahlara veda
Silah bırakma öyle kolay bir süreç değil. Sonuçta 30 yıldır silahla yaşamaya alışmış bölgesel bir örgüt PKK. Bu yüzden Karayılan hem dağ kadrosunun hem de yöneticilerin ikna edilmesi gerektiğinden bahsetti ilk açıklamasında.
Öcalan’ın ağırlığını koyacağı en kritik aşama bu ve bu konuda Öcalan’ın kafasında bir plan var. Bu planın detaylarını bu aşamada değil üçüncü aşama geçildikten sonra açıklayacak. Tıpkı kendi konumu gibi... Şimdilik söylenen, Öcalan’ın bu konuda hem kendisine çok güvendiği hem de ikna olduğu...
Mutabakat/anlaşma yürürlüğe girdi
Teröristbaşıyla yapılan bu anlaşmanın gereği aynen takvimde belirlendiği şekilde hızla yürürlüğe sokulmuştur. Kısa sürede planın 3. aşamasına gelinmiştir. Gerçekleştirilenleri özetleyelim:
1. Teröristbaşı açıktan ve resmen muhatap alındı. 2. Teröristbaşının 21 Mart mektubu, Diyarbakır Meydanında, devletin aracılığı ile bütün dünyaya duyuruldu. Ulus devleti ve bir milleti kabul etmediği tekrarlandı. 3. PKK kaçırdığı 8 kamu görevlisini bıraktı. 4. Tutuklu, çok sayıdaki KCK’lılar gruplar halinde bırakılmaya başlandı. 5. Teröristbaşının istediği “Akil Adamlar” komisyonu, PKK ile birlikte kuruldu, vatandaşı ikna için yollara düştü. 6. Teröristbaşının istediği “Çözüm komisyonu” Mecliste, AKP-PKK ikilisinin oylarıyla kuruldu. 7. Her yıl baharla beraber sınır bölgelerine sevk edilen komando birlikler bu yıl gönderilmedi. 8. Valilere verilen yetki ile güvenlik güçlerinin görev yapması önlendi. 9. Karayılan 8 Mayısta PKK karargahı Kandil’de açıktan basın toplantısı yaparak, teröristlerin silahlı olarak Türkiye’den çekilmeyi düşündüklerini açıkladı. 10. Karayılan, Türkiye’nin anlaşma şartlarını yerine getirmesini; Anayasanın değiştirilerek Kürt kimliğinin tanınması, özerkliğin kabulü, Apo başta herkesin özgür bırakılması, ana dilde eğitim ve PKK’lıların etnik siyaset yapmasının önündeki engellerin kaldırılmasına kadar Irak’ın kuzeyindeki kamlarda silahlı eğitim yaparak bekleyeceklerini ilan etti.
***
Teröristbaşıyla yapılan ve adına “barış-çözüm” denilen “mutabakat”ın gereği herkesin gözü önünde yapılırken, yetkililer böyle bir şey yok diyebiliyorlar. Gerçekte ise; devlete, millete ve vatana ortaklık karşılığında, PKK terörü durduracak. Milletten gizlenen de budur.
Türkiye’nin başını öne eğdirmeyecek, şehitlerimizin ruhunu incitmeyecek ve şehit ailelerini rencide etmeyecek diyerek geçiştirilemez. Bin yıllık egemenliği Türk Milletinin elinden alma sonucunu doğuracak olan bu süreç durdurulmalıdır.
Çaremiz: Türk Milletinin uyandırılmasında ve seçim sandığındadır.
----------------
Not: Geçen yazımda Av. Aydemir Karabatak için rahmetli demiştim. Yaşadığını öğrendim. Ömrü uzun olsun.