1 Eylül'de yürürlüğe giren 674 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Belediye Kanunu'nda düzenleme yapılmıştı. "Terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçuyla hakkında soruşturma açılan veya görevden uzaklaştırılan Belediye Başkan ve Meclis Üyelerinin yerine 15 gün içerisinde görevlendirme yapılması hüküm altına alınmıştı".
İçişleri Bakanlığı, PKK-KCK ve FETÖ örgütlerine yardım ve destek vermek iddiasıyla haklarında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında 28 belediye başkanını daha önce görevden uzaklaştırmıştı. Görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının yerine kayyumlar atandı. Bu belediye başkanlarının 24'ü PKK-KCK, 4'ü ise FETÖ dava ve soruşturmalarından yargılanmaktaydılar.
Teröre destek veren terörist belediyeler!
Görevden alınan belediye başkanlarının terör örgütünün desteğiyle başkan olduklarını herkes biliyor. Bu zatların PKK'nın baskısı, tehdidi ve yönlendirmesiyle halka değil örgüte hizmet ettikleri de kimsenin meçhulü değildir.
Kendisine şöyle ya da böyle oy veren halka değil terör örgütüne hizmet eden, kendilerini hukuken başkan yapan yasalara değil terör örgütünün talimatlarına uyan kişilerin belediye başkanlığı yapmaları kamu vicdanını rahatsız ediyordu.
Belediyenin araçlarıyla teröristler için hendek kazan, belediyenin kamyonlarını bombalı araç haline getiren, belediyede çalışan teröristlerin yerin üstüne asfalt, altına ise bombalı düzenekler kurulmasını sağlayan bir zihniyetle Türkiye karşı karşıyadır.
Açıkçası devletin karşısında hukuka değil teröre destek veren terörist belediyeler sorunu vardır.
Kandil'in başkanları!
Vurgulayarak belirtelim: Teröre destek veren belediyelerde hendek kazma, bombalı ve silahlı saldırı, roketatarlı saldırı, terör eylemleri, belediyeye ait araçların hendek kazma ve barikat kurmak için kullanılması, belediyeye ait araçlarla terör örgütü mensuplarının cenazelerinin taşınması, terör örgütü propagandası yapmak gibi olayların yanı sıra yapılan aramalarda çok sayıda mühimmat ele geçirildi.
Bu belediyelerin belediyeciliğin dışında her türlü bölücü hıyanetle iştigal ettikleri anlaşılıyor.
Belediye kaynaklarını terör örgütünün finansmanında kullanan, PKK'lı olmayan hiç kimseyi istihdam etmeyen bir belediyecilik anlayışı söz konusudur.
Bu zatlardan bazıları kendisine oy veren halka hizmet yerine terör örgütü adına özerklik ilan etmişlerdi.
Bu başkanlar işi o kadar ileri götürmüşlerdi ki Bakan Soylu 28 ilin Belediyelerinin başkanlarını "Kandil'in Başkanları" olarak nitelendirmiştir.
Bu operasyonun şimdiye kadar yapılmamış olması büyük ihmaldir.
Kayyum atamak yetmez!
Mağaralarda, inlerde, kamplarda, hendeklerde teröristlerle mücadele etmek yeterli değildir. Terörü besleyen, yataklık eden, üreten, teşvik eden, himaye eden bütün mekanizmalarla mücadele etmek esas olmalıdır.
Dağdaki teröristler sivri sineklerse onlara destek veren belediyeler sivri sinekleri üreten bataklıklardır. Teröristi üreten bataklığı öncelikle kurutmak gerekir.
Terörist belediyelere kayyum atamak yetmez, teröre destek veren bütün görevliler, öğretmen, imam, sağlık personeli gibi kimlikler altında teröristlik yapan hainler de derhal devlet kadrolarından temizlenmelidir.
Dahası PKK'nın kurdurduğu ya da PKK'lılarca işletilen bütün firmalara da el konulmalıdır.
PKK'nın propagandasını yapan, devleti suçlayıp PKK'yı aklayan ne kadar medya unsuru varsa onlar da derhal temizlenmelidir.
Terörle mücadele bütündür!
Terör, silahla yapılan bir propaganda aracıdır. Televizyonlardan, gazetelerden terörün propagandasının yapılmasını seyretmek, terörist eylemleri teşvik etmek anlamına gelmektedir.
Teröristin elinden silahı almak yetmez, onların propagandasını yapan, onları besleyen, motive eden, teşvik eden bütün unsurların üzerine acımasızca gidilmelidir.
Terör yüzünden bütün vatandaşlar tedirgin ve kaygılıdır. Onlarca şehit pahasına bir mücadele yürütülmektedir. Gelinen aşamada terörle mücadele bölgede olmak ya da olmamak sorunu haline gelmiştir. Bu yüzden terörle mücadele her alanda ve her türlü bölücülüğe karşı tavizsiz bir biçimde yürütülmektedir. Terörle mücadele bir bütündür perakendecilik kaldırmaz!
