Fransız savcılığı, başta Lafarge’ın eski CEO’su Bruno Lafront olmak üzere 8 isme dava açmaya hazırlanıyor.
Fransız inşaat devi Lafarge, 2013-2014 yıllarında, Suriye’nin kuzeyindeki Halep şehrinde bulunan çimento fabrikasını kapatmadı. Fabrika, 2014’te terör örgütü IŞİD’in eline geçti.
IŞİD’E 13 MİLYON AVRO ÖDEME YAPILDI
2013-2014’te fabrikada işlerin devam etmesi için, Suriye’deki “ara adamlara” 13 milyon avro ödeme yapıldı. Bu paraların bir kısmı, fabrikada üretime devam edilmesi için IŞİD’e verildi. Lafarge yetkilileri, “Parayı ara adamlara verdik, nereye ne şekilde harcandığını bilmiyoruz” savunmasında bulundu.
Bu savunma, haklarında açılan “İnsanlığa karşı işlenen suçlar” davasında, 2019’da “kovuşturmaya yer olmadığı” gerekçesiyle beraat etmelerini sağladı.
Ancak Fransız Yargıtay’ı, beraat kararını bozdu. Gerekçe olarak, “Bu paranın nereye gideceği biliniyordu. IŞİD’e para verilmesi, insanlığa karşı işlenmiş suçlardan yargılanmak için yeterli bir gerekçedir” dedi. Fransız savcılığı harekete geçti.
Fransız yayın kuruluşu France24, 8 ismin "İnsanlığa karşı işlenen suçlar" suçlamasıyla yargılanacağını ifade etti.
2019’daki mahkemenin, yargılama yapmaksızın "kovuşturmaya yer yoktur" kararı verdiği bildirildi.
''TERÖR ÖRGÜTÜ IŞİD’E ÖDEME'' SKANDALI
Suçlamaların merkezindeki eski Lafarge CEO’su, Bruno Lafront, 2015’te görevinden istifa etti. Şu an Lüksemburg merkezli uluslararası ortaklı ArcelorMittal çelik şirketinde Risk Denetimi Müdürü olarak çalışıyor.
Lafarge, 2015’te İsviçreli Holcim Grubu ile birleşti. LafargeHolcim adını alan firma, 2021’de “Terör örgütü IŞİD’e ödeme” skandalının önü alınamadığı için, Lafarge adını attı ve Holcim olarak yoluna devam etti.
2. DÜNYA SAVAŞI’NDAN SONRA İLK
2. Dünya Savaşı’nda, Nazi Almanyası’nın yaptığı soykırıma destek verdiği iddiasıyla üç Alman firması ve yöneticileri yargılandı. İnsanlığa karşı işlenen suçlar ve Nazi Partisi üyeliği sebebiyle cezalar verildi.
Ancak Amerikalı yetkililer, 1951-1954 arasında, soykırıma destek verdiği ve köle işgücü kullandığı gerekçesiyle “insanlığa karşı işlenen suçlar” kapsamında hüküm giymiş herkesin serbest bırakılmasına karar verdi. Başta Krupp firması olmak üzere, ceza alan firmalar tekrar kendi isimleri ve logoları ile iş yapma imkanı kazandı.