Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN
Ahmet B. ERCİLASUN

Terör nasıl önlenir?

Terörist sonuç alamayacağını görmeli

Bölücü teröre karşı yürütülen mücadelede silahlı güçlerin öne çıkarılması doğrudur. Terörist silah kullanmaktadır; o hâlde silahla karşılık görmelidir. Ancak bu yeterli değildir.
Özellikle iktidarın ve yandaşlarının müzakere ve çözüm gibi ifadeleri derhal bırakması gerekmektedir. Teröristin niçin isyan ettiğini ve niçin her gün bizi can evimizden vurduğunu bilmeyen kalmamıştır. Teröristin bir amacı vardır; o da ülkeyi bölmek ve kademe kademe bağımsız Kürdistan hedefine ulaşmaktır. Bunu kendileri de, sivil uzantıları da her gün söylüyor. Şu hâlde müzakere ve çözüm demek, teröristin isteklerini konuşmak demektir. Ne yani; siz teröriste karşısınız; fakat taleplerine karşı değil misiniz? En azından, taleplerini müzakere edebiliriz mi demek istiyorsunuz?
İşte tam da bu tutumunuz dolayısıyla terörist asla silah bırakmaya yanaşmayacaktır. Yürüttüğü silahlı mücadele sayesinde taleplerinin müzakere edilebilir olduğunu görmüştür. Milletin değil ama önemli bir kısım entelin, ne olursa olsun, yeter ki çözüm olsun, yeter ki analar ağlamasın, noktasına geldiğini ve hatta kendi taleplerini kendilerinden daha fazla savunduklarını görmüştür. Bağımsızlık vereceksek verelim, yeter ki terör dursun, diyen yazarlar bile vardır.
Siz politikada ve medyada bu havaya girdikten sonra adamlar silahı niçin bıraksınlar ki? Netice aldıklarını görüyorlar; terörü niçin
bıraksınlar?
O hâlde terörü önlemenin ilk ve en önemli adımı, teröriste talep ve hedefleri konusunda sonuç alamayacağını göstermektir. Silahla güvenlik güçlerimizi yenemeyeceğini değil, talepleri konusunda sonuç alamayacağını göstermek. Bunun için yapılması gereken şudur:
En yetkili ağız veya ağızlar, bugüne kadar verilen haklar dışında hiçbir yeni hak verilmeyeceğini, her hâl ve şartta verilmeyeceğini, yani silahı bıraksalar da bırakmasalar da verilmeyeceğini açıkça ve kesin olarak ifade etmelidirler. İktidar, yeni anayasada yapmayı düşündüğü ve birçoğu onların talepleriyle de örtüşen değişikliklerden vazgeçtiğini hemen ve derhal açıklamalıdır. Değiştirilmesi teklif edilemez maddelere dokunulmayacağını hemen ve derhal beyan etmelidir. Türklükle ilgili maddelerin aynen kalacağını hemen ve derhal
belirtmelidir.
İktidardaki yetkililerin böyle bir tavır alması durumunda, büyük ölçüde kendilerine bağımlı hâle getirdikleri medyanın da aynı tutum içine gireceği muhakkaktır. MHP zaten bu görüşleri savunmaktadır. CHP’nin yönetim kadrosu değilse de ana gövdesi Atatürkçü ve ulusalcıdır; onlar da aynı tutum içine gireceklerdir. Kılıçdaroğlu’nun ikide bir dile getirdiği “bir araya gelelim, görüşelim, birlikte çözüm arayalım” gibi sözleri o zaman kamu oyunda da, kendi kitlesi nezdinde de havada kalacaktır. Ancak bütün bunların olabilmesi için iktidar yetkililerinin yukarıda sıraladığım hususları açıkça belirtmesi ve ısrarla takip etmesi şarttır.
Bu ilk ve bence olmazsa olmaz adım atılırken güvenlikle ilgili politikalarda da bir takım yenilikler yapılması gerekir.
Terörle mücadele konusunda yasalar mutlaka takviye edilmeli ve mutlaka uygulanmalı; terörün övülmesi ve teşviki ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Gerekirse olağanüstü hâle ve hatta sıkıyönetime başvurulmalıdır. Kimse aaa! diyerek ağzını açmasın; Türkiye şu anda olağan üstü hâl yaşamıyor mu?
Sınır geçişleri kesinlikle engellenmelidir. Yalnız teröriste değil, sivile de kaçakçıya da. Kalekollar derhal tamamlanmalı, bütün sınıra mayın döşenmelidir. ABD’nin Meksika sınırına duvar çektiğini bilmeyen var mı?
Barzani’ye, terör liderlerini teslim etme konusunda kesin bir ültimatom verilmelidir. Bunun için elimizde yeteri kadar koz vardır. Vaktiyle Suriye’nin Öcalan’ı nasıl sınır dışı ettiğini herkese hatırlatıyorum. O zamanki yöneticilerin sözlerinin bir ağırlığı varmış demek.
Ve nihayet gayrinizami savaşa gayrinizami mukabele. Kandil’e sızan adamlarınızla işi bitirirsiniz. İşte o kadar!

Yazarın Diğer Yazıları