Gazeteci Fatih Altaylı, Türkiye'yi sallayan Fatih Terim Fonu adıyla yapılan dolandırıcılıkla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
Altaylı'nın yazısı şöyle:
Bir banka şube müdiresinin “Fatih Terim Fonu” adı altında bir saadet zinciri kurup, milyonlarca dolar toplaması ve sonunda işin bir yerde patlaması günlerdir konuşuldu.
Ben de dün paraları toplayan banka müdiresinin, Terim’in avukatı Candaş Gürol’un sevgilisi olduğunu yazdım ve muhtemelen Terim’in bankacı kadınla bu şekilde tanışmış olduğunu düşündüm.
Durum bunun tam tersi imiş.
Dün Av. Candaş Gürol aradı ve anlattı.
“Doğrudur. Benim Seçil Erzan ile kısa bir ilişkim oldu. Ancak Erzan’ı Terim’le ben tanıştırmadım. Tam aksine, ben Seçil Erzan ile Fatih Terim’in bir yakını tarafından tanıştırıldım. Terim ve diğer mağdurlar ile Erzan arasındaki para ilişkisi benim kendisi ile tanışmam ve arkadaşlık kurmamdan çok önce başlamıştı ve ben Seçil Erzan’la ilişkimi noktaladıktan sonra da sürdü” dedi.
Candaş Gürol, Seçil Erzan’la arkadaşlığı başlamadan önce Terim’e durumu aktardığını, bir anlamda iznini aldığı ve ayrılırken de yine Terim’e söylediğini anlattı.
Terim’in avukatlığını yaptığını ama etik nedenlerle bu davayı üstlenmediğini de aktardı.
Daha sonra ilgili bankanın üst yönetiminden de aradılar.
Seçil Erzan’ın bankalarında şube müdürü olduğunu ama kurduğu iddia edilen fonun bankaya ait bir fon olmadığı, paraların bankaya yatırılmadığını ve yüksek getiri vadeden Seçil Erzan’a verildiğini, Seçil Erzan ile Terim arasında yakın bir dostluk ilişkisi bulunduğunu, Terim’in Erzan’ın Bozcaada’daki evinde misafir olarak kaldığını, futbol camiasındaki ünlü isimlerin de buraya Terim’in varlığına güvenerek para koyduğunu ama bunun bir bankacılık işi değil, bir saadet zinciri olduğunu ve yüksek getiri vaadiyle bu kişilerin kandırılmasının banka ile bir ilişkisinin olmadığını anlattı beni arayan bankacı.
Bankanın kayıtlarında görünmeyen bu paraları ödemesi halinde banka sorumlularının suç işlemiş olacağını, bu yüzden de bu paraların ödenmesinin mümkün olmadığını da ekledi.
Anlaşılan o ki, futbolcular yıllardır alın teri ve büyük emekle kazandıkları paraları nasıl değerlendireceklerini bilemeyince, hocalarının peşine takılmışlar.
Ve hep birlikte yanmışlar.
Arda’dan Emre’ye, Selçuk’tan Semih’e pek çoğunun milyonlarca doları gitmiş.
Bazıları paralarının bir bölümünü geri alabilmiş ama alınamayan para bile onlarca milyon dolar.
Muslera ise 750 bin dolar kaptırmış.
Herhalde son iki maçta aklı oradaydı.
Muslera’nın 750 bin doları Galatasaray’a 5 puana maloldu.